24 Temmuz 1923 LOZAN tarihi zaferimizin 98. Yılına hangi yolda olduğu apaçık bilinmeyen bir AKP+ Tek adam+ Anayasasız+ Açık bütçeli+ Dini eğitimli karmakarışık bir sistemle giriyoruz. Önce temel bilgiler vererek yazımıza başlayalım. Dünyada iki sistem vardır ve bunlar çatışmaktadır. 

 1-Büyük devletlerin küçük devletleri yok etme /yıkma sistemleri  

2-  Küçük devletlerin kedilerini büyük devletlere yıktırmamak/yutturmamak için uyguladıkları savunma  sistemleri.  

1-Büyük devletlerin küçük devletleri yok etme yıkma sistemlerinin temelinde onlara açık bütçe yaptırmak, borçlandırmak, ulusal paralarının değerini her gün düşürmek, bu arada varsa eğitimini      ( Köy Enstitüleri millet mektepleri vs.)çökertmeyi de içerir.  

2- Küçük devletlerin kendilerini büyük devletlere yıktırmamak/yutturmamak için uyguladıkları savunma sistemlerinde  ise DENK bütçe+ Laik eğitim vardır.  

Bu başkanlık sistemi denilen bu Türk milletine yutturulan öznel sistem 3. Yılını doldurduğu halde bunların hiç birine uymadığı sabittir. 14 Mayıs 1950 den sonra Cumhuriyetimiz DENK bütçe yerine açık bütçe borçlarımızı ödeme yerine borçlanma yapılarak bizi yıkmak/yutmak isteyenlere karşı kuzu politikaları izlemiştir. Bu gerçekleri artık apaçık herkesin anlayacağı şekilde yazmalıyız. Başkanlık sistemi maalesef ikinci şıkka pek uymayan bir sistemdir. Dejenere edilmiş parlamenter sistemin en dejenere hallerine sürüklenmesinden başka bir şey değildir. Bunu neye göre söylüyoruz. Başkanlık sisteminin ilk bütçesi 81 Milyar ikinci bütçesi 139 Milyar ve 3. Bütçesi yani 2021 yılı bütçesi 246 Milyar TL açıktır. 

Açık bütçelerle bir yere varılamaz. Nitekim gazetelerden güncel olar4ak kopyalama ile aldığımız haberlerden bir demet sunalım.  

Başlangıç ödeneğini 6 ayda aşan tek bakanlık Ticaret Bakanlığı oldu. Bu bakanlığın başlangıç ödeneği 6.5 milyar TL’ydi. 6 aylık harcaması ise 10.6 milyar TL oldu. Bütçesi ile birçok bakanlığı geride bırakan Diyanet İşleri Başkanlığı’nın başlangıç ödeneği 12.9 milyar TL’ydi. Diyanet’in 6 aylık harcaması 6.3 milyar TL’ye ulaştı. 

Adalet Bakanlığı’nın başlangıç bütçesi 23.9 milyar TL’ydi. 6 aylık harcaması 12.2 milyar TL olarak gerçekleşti. Milli Savunma Bakanlığı 61.4 milyar TL’lik başlangıç ödeneğinin 29.2 milyar TL’sini, İçişleri Bakanlığı 10.6 milyar TL’lik ödeneğinin 5.4 milyar TL’sini, Dışişleri Bakanlığı 5.7 milyar TL’lik ödeneğinin 2.7 milyar TL’sini, Hazine ve Maliye Bakanlığı 570.2 milyar TL’lik ödeneğinin 301.3 milyar TL’sini, Milli Eğitim Bakanlığı 146.9 milyar TL’lik ödeneğinin 67.8 milyar TL’sini, Sağlık Bakanlığı 77.6 milyar TL’lik ödeneğinin 38.2 milyar TL’sini, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı 49.1 milyar TL’lik ödeneğinin 21.9 milyar TL’sini harcadı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na 16.5 milyar TL ödenek verildi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı 3.9 milyar TL’lik başlangıç ödeneğinden 1.8 milyar TL, Kültür ve Turizm Bakanlığı 6 milyar TL’lik ödeneğinden 2.6 milyar TL, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 11.9 milyar TL’lik ödeneğinden 3.2 milyar TL, Gençlik ve Spor Bakanlığı 22.8 milyar TL’lik ödeneğinden 11.6 milyar TL, Tarım ve Orman Bakanlığı 51.5 milyar TL’lik ödeneğinden 24.5 milyar TL harcama gerçekleştirdi. 

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın bütçe başlangıç ödeneği 3.3 milyar TL’ydi. Bakanlığın harcamasının başlangıç ödeneğini aşmasına çok az kaldı. Bakanlık 6 ayda 3.1 milyar TL’lik harcama yaptı.  

Cumhuriyetten Mustafa Çakır’ın haberine göre Bütçe Haziran ayında 25 milyar TL ve ilk 6 ayda32,5 milyar TL açık verdi. Örtülü ödenek 4 e katlandı. İşte o haberin linki: 

https://www.dogrusu.com/news/ortulu-odenek-harcamasi-katlandi-ufukta-secim-mi-var 

Görülüyor ki bütçe disiplini diye bir şey kalmadı. Açık bütçelerle borçlanmalarla okul ve fabrika açmamakla SEVR masasında kendisini bulan büyük Türk milletine 14 Mayıs 1950 de verilen ROTADA emin adımlarla yürünmektedir. 2023 te ise tam bir iflas ufukta garantili  olarak adeta durmaktadır. Allah Türk milletini tekrar Lozan’a ulaşmak üzere her karış toprağını yeniden şehit kanları ile sulamak durumuna düşürmesin. Yazı biraz ağır oldu ama ağır bir rotadan çok hızla ilerliyoruz da ondan öyle oldu.. DENK bütçe ve laik eğitime dönmeyenler karanlıkta ilerlemektedirler. İsmet İnönü. Aynen şöyle demiştir. 

 

 Enflasyon politikası iktidarın daha ilk yıllarından itibaren iktisadi bünyeyi süratle  takatinden düşürerek 1952 son baharı başlarında memleketi tam manasıyla iflasa sürüklemiştir. Kelimeyi tartarak kullanıyoruz (*). 

1952 de başlayan tam manasıyla iflas her geçen gün artarak devam etmektedir. 

Denetleme mekanizmaları çökertilmiştir. TBMM devre dışındadır. Yüce hukuk makamları Danıştay ve T.C. Anayasa Mahkemesi denetlemenin dışında tutulmaya çaba gösterilmektedir. Bu  yüce makamlar Anayasamıza apaçık aykırı olan açık bütçeleri hala daha iptal etmemişlerdir. Bu durum gidişimizi derinleştirmekte ve her geçen gün onarımı  imkansızlaştırmaktadır. Her şeye rağmen  Türk milleti Atatürk’ün yolunda tam bağımsızlık meşalesinin altında yürüyüşüne devam edecektir. Tarih ve şehitlerimizim bize verdiği rotadan çıkanlar dahili ve harici bedhahlardır. Gaflet, dalalet ve hatası bile vardır. Her şey SEVR yolunun aynısıdır. Yalnızca Abdülhamit ve Vahdettin yoklar. Gerisi harici bedhahlar aynen devam ediyorlar.  Bütçe ekonomi ve zam işleri muntazam ilerlemektedir. 2003 te 18 TL olan bir gram altın bu gün 20 Temmuz 2021 de 497 TL dir.

497;18=27,5. Bir gram altını 27,5 misline çıkaranların  Türk milletine anlatılması için  Başka bir rakama veya istatistiğe  gerek var mıdır.



 

(*) İsmet İnönü: TBMM deki Konuşmaları. TBMM yayınları. Cilt 2 S 243 

 

N OT: Geçen hafta Rize’de yağmur sel ve heyelan meydana geldi. Doğa kendisini karşı gelenleri asla affetmez. Gazetelerimizdeki haberlere göre 6 ölü 4 kayıp var. Ölenlere Allahtan rahmet kalanlara da tüm yaralarımızı sarmak üzere yola çımaları beşikten mezara sadece yoğun bilim okumaları önerilir ve dilenir.