Altın yumuşak bir metal. Tarım üretim aşamasındaki toplumun işine demir daha çok yarar. Halbuki, bilinen tarihin her döneminde altın, demirden daha değerli metal olarak değerlendirilmiştir.

Neden?

-Önemli neden Sümer Medeniyetinden geliyor. Sümerliler, altını tanrılara ait maden olarak değerlendiriyor. Buldukları her miktar altını tanrılarına getiriyordu. Tanrıya ait olduğuna inanılan nesneden daha değerli bir şey olamazdı. Sümer Medeniyeti M.Ö. 2000 lerde kayboldu ve fakat kültür kaybolmadı.

-Mısır Medeniyetinde de altın değerli bir maden idi. Din adamları, altın ile günahların ödendiğine dair kültür yarattılar. İnsanlar, altın ile cennetten yer satın alıyor ve günahlarının bedelini ödüyordu. Mısır altınları Rahiplerin tapınaklarında birikiyordu. Halkın elinde gram altın kalmayınca, cennete gitme usulü, kalbin temizliğine bağlandı. Firavun ve Rahipler altına egemen oldular. Altını toz (mono atomik altın) haline getiren teknolojiyi buldular. Sağlık sektöründe kullandıkları tahmin ediliyor.

- Altının serüveninde üçüncü aşama Yahudilerin Kutsal Sandığında yaşandığına dair iddialar var. Kutsal sandıkta altını toz halinde (mono atomik altın) olarak taşındığına dair deliller var. Zira, altın özgür ağırlığı yüksek bir metal. Sandık dolusu altın 4 kişi ile taşınamaz. Mono atomik altın ise özgür ağırlığını kaybediyor.

- Başarı, MÖ. 7. yüzyılda Batı Anadoludan geldi. Manisanın Sard kasabasında yaşayan Lidyalılar, altından para bastılar. Altın paranın değeri külçe altın değerinden daha çok idi. Aradaki farktan zengin oldular. Batı Anadolu ile Kızılırmak arasında 200 yıl yaşamış, Lidya İmparatorluğunu kurdular. Son imparatorları KARUN idi. Parayı hazmedemedi. Paralı askerlere güvenerek, İrana savaş açtı. M.Ö. 546 yılında savaşı kaybetti ve sonunu getirdi. Altın ve sırları, Pers İmparatorluğuna geçti.

- M.Ö. 330 yılında, Büyük İskender, İranı feth etti ve dünya altınlarının tek sahibi oldu. Büyük İskenderin genç yaşta ölmesi, servetinin generalleri arasında bölüşülmesiyle sonlandı. Ancak, daha çok altın biriktirme savaşları devam etti.

- Roma İmparatorluğunun amacı altın biriktirmeye dayanıyordu. Romalılar, gümüşün hijyen özelliğini öğrenmişler, gümüşe daha çok değer veriyorlardı. 325 yılında, Hristiyanlık Romanın resmi dini olunca, Altının biriktiği yer Roma Katolik Kilisesi oldu. Roma parasızlıktan yıkıldı. Ama Kilise yaşadı. Altınların biriktiği yerin merkezi durumuna geldi.

-798 yılında deniz korsanları (deniz tacirleri) Bizanstan Venediki satın aldılar. Venedikliler, dünya ticaretini ele geçirdiler. Ticaret sayesinde altın biriktirdiler. 1205 yılında İstanbulu 4. haçlılara işgal ettirdiler. İstanbulda Latin devleti kurdular ve 50 yıl süreyle İstanbulda değerli ne varsa Venedike taşıdılar. Altınların biriktiği merkez Venedik oldu.

-1570 yılında Osmanlı Kıbrısı Venediklilerden alınca, Venedik altınları güvenli yer aramaya başladı ve İngiltereye taşındı. İngiliz İmparatorluğunun temelleri Venedik altınları ile atıldı. İngilizler 1700 lerden itibaren deniz ticaretinde egemen oldular. Yıllarca Hindistan ve Çini sömürerek, altınları İngiltereye taşıdılar. 1900 lü yıllara gelindiğinde altınların biriktiği merkez LONDRA idi.

-İngiliz yönetimi ile ters düşen City of London bankerler İngiltereyi birinci dünya savaşına soktular. Silah ve zahire ticareti yoluyla, İngiliz hazinesindeki altınlar, bankerlere geçti. İngiltere, birinci dünya savaşından zaferle çıktı ama, hazinesindeki altınları tüketti.

-Birinci dünya savaşından sonra, Alman Merkez Bankasını bankerler, borca karşılık satın aldılar. Alman savaş makinesini onardılar. 2. Dünya savaşını İngiltere bankerlere borçlanarak yaptı. Hitlerin askerleri, işgal ettiği Avrupa merkez bankalarına giriyor ve avrupanın altınları, Berlindeki Merkez Bankasına taşınıyordu. Avrupa altınları bankerlerin sahip olduğu Alman Merkez Bankasında birikti. Savaş bitti ve fakat, Avrupanın altınları nereye gitti? Kimse bilmiyor. Bilmek istemiyor.