Bundan 10 yıl önce ceviz yetiştiriciliği en parlak fikirlerden birisiydi. Türkiye, ceviz ihtiyacının önemli bir bölümünü ithal ettiği için üretim cazip görülüyordu. Bir süre sonra ceviz dikmek moda oldu.
Devlet, ceviz yetiştiriciliğini desteklemek için orman vasfını yitirmiş alanları, hazine arazilerini yatırımcılara kiraya vererek üretimi artırmayı hedefledi.
Devletten bedava arazi almak için insanlar adeta sıraya girdi. Sektör içinden veya dışından ciddi yatırımlar yapıldı. Bu yatırımlar hedeflendiği gibi gerçekleşse üretimde patlama olur, Türkiye ceviz ithal eden ülke olmaktan çıkarak ihracatçı konuma geçebilirdi.
Fakat öyle olmadı. Ceviz yatırımlarında istenen başarı sağlanamadı. Öncelikle bu işin fizibilitesini yapan, araştırarak yatırım yapanlar bir oranda başarıya ulaşırken, devletten bedava arazi kiralamayı kazanç olarak görenler büyük oranda başarısız oldu. Uzun bir üretim süreci olan ve ilgi isteyen ceviz yetiştiriciliği bazılarının hayal ettiği gibi kolay para kazanma aracı olmadığı anlaşıldı.
O dönemde tekstil işini bırakarak ceviz yetiştiriciliğine başlayan yatırımcılardan birisi de Murat Badem. Sadece Türkiye’de değil, Portekiz ve İspanya’da da ceviz yatırımı yapan Murat Badem ile bu süreçte yaşananları konuştuk.
Araştırmadan, fizibilite olmadan yatırım yapılmamalı
Tekstil işini bıraktıktan sonra bir arayışa girdiklerini ve tarıma yatırım yapmaya karar verdiklerini belirten Murat Badem’in anlattıkları özetle şöyle: “O dönemde keçi yetiştiriciliği, keçi sütü üretimi çok gündemdeydi. Çok araştırdık. Hollanda’da 2-3 hafta bir çiftlikte yaşadım. Keçi yetiştiriciliğini yakından gördüm ve vazgeçtim. Bu işin bize göre olmadığını gördüm. Yine o dönemde, 2010’dan sonra ceviz yetiştiriciliği çok gündemdeydi. Türkiye ciddi miktarda ceviz ithal ediyor. Bu alana yatırım yaparak ihtiyacın bir bölümünü biz üretebiliriz diye düşündük. Şirketimizi kurduk. 2013 yılından bu yana Manisa’nın Köprübaşı İlçesi Kıranşeyh Köyü’nde sürdürülebilir modern uygulamalarla, ticari ceviz üretimi faaliyetini sürdürüyoruz. İlk olarak bu alanda en iyi uzmanlardan birisi olarak Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Ali Ünal ile çalışmaya başladık. Ayrıca yatırım yapmadan önce ciddi bir araştırma dönemimiz oldu. Amerika Kaliforniya’da ciddi araştırmalar yaptık. Uzmanlarla görüştük. Danışmanlık almak istedik. Fakat kimse Türkiye’ye gelmek istemedi. Sonra İspanya’dan 30 yılı aşkın süre ceviz yetiştiriciliği ve danışmanlık yapan bir danışmanı ikna ederek birlikte çalışmaya başladık. Araştırmadan, fizibilitesini yapmadan, iklim, toprak,su gibi temel konularda doğru yer ve doğru fidan çeşidi seçmeden ceviz üretimine girmek baştan kaybetmek demektir.”
Entegre ceviz bahçesi çok az
Türkiye’de iki tür ceviz yetiştiriciliği yapıldığını anlatan Murat Badem izlenimlerini şöyle ifade ediyor: “Ülkede ceviz ağacı sayısı çok. Fakat, plantasyon olarak ceviz bahçesi çok az. Plantasyonda hedef en kısa zamanda en uzun verimi almaktır. Türkiye’de entegre ceviz bahçeleri son 10 yılda kurulmaya başlandı. Son yıllarda yapılan ceviz yatırımlarında ezici çoğunluğu orman arazisinde üretim yapılmasına yönelik. Orman arazisinde üretim yapmanın önemli güçlükleri var. Bu nedenle bir çok yatırımın hüsranla biteceğine inanıyorum. Çünkü arazi bedava alınıyor ama çoğu yerde su yok. Altyapı yok. Ceviz ciddi kaynak isteyen, su isteyen bir ürün. İyi toprak olmalı. Türkiye’de 10 tane çok iyi işletme sayabiliriz. Her biri 750 ile 1000 dekar arasında. Toplamda 10-12 bin dekar Çoğu Trakya-Edirne civarında. Adıyaman Kahta’da var büyük bir bahçe. Bunların sayısı mutlaka artırılmalı.”
Üretim bilimsel veri ve teknoloji ile yapılmalı
Ceviz yetiştiriciliğinin bilimsel verilerle ve günün teknolojisinin kullanılarak yapılmasının önemine değinen Murat Badem: “Ceviz yetiştirirken mutlaka işin başında olmanız gerekiyor. İşi layıkıyla yaparsanız çok iyi verim alabilirsiniz. Bir ceviz ağacı kendini iyi hissederse günde 3 santim büyüyebilir. Fakat bunun için, teknoloji ile ağacın içindeki su basıncını ölçebiliyor olmanız, iklim koşullarına bağlı olarak yaşanan sorunları bilinçli olarak çözmeniz gerekiyor. Bunun için ciddi bir know how ve bilgiye ihtiyacınız var. Biz ağaçlarımızdaki su basıncını ölçebiliyoruz. Ağaçtaki su basıncı cevizin gelişimi için çok önemli. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü’nün bu konudaki çalışmasına göre, su stresinin ağaç verimliliğine etkisi bademde yüzde 30-40 oranında fark ediyor. Cevizde logaritmik bir fark var. Türkiye’de bu konular çok az konuşuluyor. Ceviz denildiğinde herkes dikim sıklığını konuşuyor. Dikim sıklığının verimliliğe etkisi var. Ama tek başına bir anlamı yok.“
Fırsatlar değerlendirilmeli
Araştırmadan,bilmeden sadece devletin verdiği destek ve araziden yararlanmak isteyenlerin ceviz yetiştiriciliğinden çıkacaklarını iddia eden Murat Badem, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da ceviz tüketiminin arttığını ve talebin karşılanması için üretimin artırılması gerektiğini bunun da çok iyi bir fırsat olduğunu söylüyor.
Özetle, ceviz yetiştiriciliği Türkiye için çok önemli bir yatırım alanı. Fakat, hem girişimciler hem de devlet bu konuda yeterli bilgi ve birikime sahip değil. Yatırım maliyeti yüksek. İthalatı durdurmak ve yerli üretimi artırmak için 2.5 dolara satılan Kaliforniya cevizi ile rekabet etmek gerekir.