Son yıllarda ortak değerlerimizi bile unutmaya başladık. Kapıları bir birimize kapattık aramıza sürekli duvarlar ördük. Yüreklerimizi bir birimize açmaktan korktuk. İşte aramızdaki duvarları kaldıramadığımız için yüreklerimizi açamıyoruz, yüreklerimizi açamadığımız için mi umutsuzuz. Bir birimizi sürekli ötekileştirdiğimiz için mi mutsuzuz.
İçinde yaşadığımız toplumda görmek istediğimiz en öncelikli nitelikler, adalet, güven, saygı hakça paylaşım ve ahlak. Bu değerlerden uzaklaştırılıp ayrıştırıldık.
Farklılıklarımızı bir zenginlik olarak görerek, birbirimizi anlama ve saygı gösterme kültürünü yerleştirmek, herkesin ve her kesimin temel şiarı olmalıdır. Sorunlarımızı ancak diyalogla çözebileceğimize inanarak demokratik kültürümüzü geliştirmek ve demokratik standartlarımızı yükseltmek, ortak müştereklerimizin başında gelmektedir.
Farkındalık yaratmalıyız; rahatsız olduğumuz sistemden birlikte kurtulmak adına, kısır döngülü iç çekişmeleri bir kenara iterek birlikte neler yapabiliriz düşüncesi etrafında toplanıp projeler üreterek yola koyulmalıyız.
Yaşadığımız şu güç ve karanlık dönemde birlikten doğacak güce ihtiyacımız var. Umuda ihtiyacımız var. Yan yana gelmeye ihtiyacımız var. Bu toprakların ortak sahibi olan bizler; yok edilen ortak yaşamı, demokrasiyi, adaleti ve özgürlükleri yeniden kurmak, geliştirmek için, birlikte çalışmaya farkındalıklar yaratmaya ihtiyacımız var.
Türkiye’miz ve beraberinde hepimiz zor günlerden geçiyoruz. Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde, Türk, Kürt, Laz, Çerkez, Abaza, Alevi, Sünni demeden birlik ve beraberlik içinde gerçekleştirdiği mucizeyi hep birlikte unuttuk. Bugün o mucizeyi yaratan benzer bir ruha, bir bağımsızlık mücadelesine ihtiyacımız var. Gazi Mustafa Kemal Atatürk “En büyük düşman umutsuzluktur” der. Bu zor zamanları; ancak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş değerleri etrafında toplanarak ve birbirimize kenetlenip birlikte aydınlık bir geleceğe ulaşmamız gerekir.
 “Sahi nedir bizim müştereklerimiz, ortak hayallerimiz?” Çocuklarımızın insanca yaşamasını, toplumun her bireyinin kendine ve birbirine saygı gösterdiği, her vatandaşın kendini eşit hissettiği, güvenilir kuvvetli bir adalet sisteminin sahip olduğu, her bireyin kendini güvende hissettiği ve karşısındakine güvendiği, iyiliklerin çoğaldığı, iyimserliğin arttığı, erdemli olmanın anlamının yaşatıldığı, içselleştirildiği, dünyanın en kuvvetli eğitim sistemine sahip, bilimin alıp yürüdüğü, her türlü düşüncenin, kavramın sağlıklı bir şekilde tartışıldığı, aklı hür, düşüncesi hür, vicdanı hür gençlerin yetiştiği, barış, sevgi, refah içinde özgürce yaşanabilecek bir Türkiye’yi iktidara taşımak için birlikte yürümek.
Unutmayalım karanlık ışığı söndüremiyor ama ışık karanlığı aydınlatabiliyor. Her birimizin içindeki ışığı bulabildiği ve büyütebildiği, daha aydınlık bir Dünya ve Türkiye kavuşması için “Bireysel ve toplumsal insan haklarını tam uygulayan eşitlikçi, çoğulcu demokrasi için, yokluğu ve yoksulluğu bitirmek için, Adalet için, özgürlükler için, ötekileştirmeden aynı çatı altında birlikte yaşamak için, gelin geleceğe hep birlikte yürüyelim.”