Güneşli havayı fırsat bilen sokak şarkıcıları Sırrıpaşa Caddesi’nde hem çalıp hem söyledi.

Müzik öğretmenliği mezunu olan Mustafa Kemal Savaşkan, Ceyhun Eski ve Burhan Özdemir’in oluşturduğu Grup BMC üyeleri, atama beklediklerini ve yeniden KPSS’ye hazırlandıkları bu süreçte harçlıklarını çıkarabilmek amacıyla 2 aydır sokakta müzik yaptıklarını belirttiler. Ud ve keman enstrümanlarını barındıran ve solo olarak da şarkılarıyla eşlik eden Grup BMC, “Halkın ilgisinden oldukça memnunuz. Müzikten anlıyorlar. Biz tarz olarak Türk Sanat Musikisi yapıyoruz. Bu yüzden özellikle yaşça büyük kesimdeki insanların hayli hoşuna gidiyor biz gençlerin de daha çok onların kitlesine hitap ediyor olması. Onları mest eden bu durumun karşılığını biz de Allah ne verdi ise bir şekilde alıyoruz.” ifadelerini kullandı.

 

Yakup Buğra Yılmaz ve Ömer Bulak isimli iki üniversite öğrencisi ise amatör olarak ilgilendikleri müziklerini harçlıklarını çıkarmak amacıyla sokağa taşıdıklarını söyleyerek, “Ordu Üniversitesi Tarih ve Edebiyat bölümü öğrencisiyiz. Bu sokakta 3’üncü kez müzik yapışımız. Boş vakitlerimizi bu şekilde değerlendirerek kendimize de fayda sağlıyoruz. Karadeniz Türküleri ağırlıklı olmak üzere zaman zaman Pop ve Slow türünde şarkılar da seslendiriyoruz. Halkın Karadeniz Türkülerine olan ilgisi oldukça güzel.” dedi.

 

“Şikâyet etmeden önce bir kez daha düşünün”

İsmini vermek istemeyen ve gazeteye çıkmaktan çekinen Suriye’deki iç savaştan kaçarak Türkiye’ye sığınan bir sokak şarkıcısı da mecbur kaldığı için sokaklarda çalmaya başladığını ülkesinde birçok çeşitli mekânlarda şarkıcılık yaptığını ve şu an bulunduğu durumun mahcubiyetini ifade etti. En büyük oğlunu iç savaş sırasında kaybettiğini söyleyen Suriyeli sokak şarkıcısı, “Şimdi iki kızım bir oğlum kaldı. Bir de eşim. Mecbur kalmasam inanın gelip burada, sokakta bu şekilde olmam. Mahcubum ama aynı zamanda da mecburum. Herkes bizlerin çok rahat olduğunu, devletin maaş bağladığını söylüyor. Herkes öyle değil, herkese aynı destek verilemiyor, gerekli evrakları tamamlasanız da bazen bazı şartlar yeterli olmuyor. Kimisinin var kimisinin yok ama ben yine de birçok insandan yardım gördüm, sağ olsunlar. Belki dilenmiyorum ama yine de mahcubum. Elimde olsa bu şekilde olmazdı. Neyse ki yine de ertesi günkü sabahı görebiliyor ve karnımızı doyuyor, bir şekilde evimize ekmek götürebiliyoruz. Ben her şeyi gördüm, orada mutlu huzurlu ve düzenli bir hayatımız vardı. Kendim için bir çabam yok artık, annemi, akrabalarımı ve birçok arkadaşımı orada kaybettim. Bir de oğlumu yitirdim, bu yüzden artık sadece çocuklarım için uğraşıyorum. Burada başka birçok genç gelerek çalıp söylüyor ama benim gördüğüm kadarıyla birçoğu öyle canı sıkıldığı ya da kızların ilgisini çekmek için yapıyor. Ama ben buna mecburum. Herkes hayatından şikâyet etmeden önce bir kere daha düşünsün. Ordu’daki insanları gördüm, tanıdım. Bu yüzden mutlu olsunlar yaşamlarından, hayatın nasıl ilerleyeceği belli olmuyor.” şeklinde konuştu.  Ordu Yorum/Yasemin Kuzu/özel

Editör: Haber Merkezi