Milletvekili Usta, “Biliyorsunuz bu elektronik denetleme sistemlerinin belediyeler tarafından kurulup Emniyet Genel Müdürlüğüyle ortak kullanımı durumunda belediyelere pay aktarılmasına yönelik 2011 yılında bir düzenleme yapılmıştı. Belediyeler, bu sistemi kurar veya kurdurursa, trafik cezalarının yüzde 30'unu aktarıyordu. Şimdi, bu yüzde 30 oran yüzde 5'e düşürülüyor, Sonradan, ilk hazırlanan önergede yüzde 5'in yüzde 10'a çıkartılması, daha sonra yüzde 10'un da yüzde 15'e çıkartılması yönünde birtakım değişiklikler yapıldı Komisyonda. Şimdi, yüzde 30'lar öyle bol bol gidince, oralarda işte belediyeler de yüzde 30'ların yüzde 15'ini geneli itibarıyla şirketlere aktarıyor. Burada ciddi bir para olmuş, bu görülünce şimdi direkt yüzde 5'e düşürme gibi acayip bir noktaya gidiliyor. Bu kadar yatırımcı var. Bir yandan yatırımcıyı mağdur ediyorsunuz, bir yandan fazla gönderdiğiniz paralarla devlete yazık ediyorsunuz. Bir şey yüzde 30'dan yüzde 5'e düşer mi? Böyle bir şey olur mu?

Geçen geneli üzerinde konuşurken örnek olsun diye söylemiştim. Hele bir Ordu vakası var ki yani akıllara durgunluk veriyor. Ordu'da yıllık hasılat buradan 100 milyon lira, sadece Ordu gibi bir ilde. Düşünün 81 ilde siz bunu hesap edin ve sistem de sürekli gelişiyor. Zaten bunu şirketler şu anda almış başını götürüyor.” şeklinde sözlerine başladı.

Vatandaşa radar tuzağı

Usta, “Burada amaç şu değil, yani efendim trafiği kontrol edelim, kazaları önleyelim değil. Bir anda 110'dan hız sınırını 70'e düşürüyorsunuz, o radara girmeyen yok. Yani tuzak kurup vatandaştan ceza almaya yönelik bir şey. Bakın, Fatsa girişiyle Bolaman Tüneli'ne kadar, 8 kilometrelik mesafede 11 tane radar var. Böyle bir şey olabilir mi? İnsanlar orada kazandığını cezaya veriyor. Yani bunun, böyle trafiği denetleyelim, efendim hız sınırını kontrol edelim filan gibi bir mantığı yok. Sonra, daha geniş bir şeyde, Samsun-Ordu il sınırından Ordu şehir merkezine kadar 75 kilometrede 18 tane radar var. Tamamen şirketlerin sürüklediği bir şey ve ciddi bir şekilde devleti gelir kaybına uğratıyor, vatandaşa da zulüm bu. Yani tam bir soygun. Böyle bir şey olmaz.”

Yüzde 30 gibi ciddi bir geliri oraya aktardığınız zaman adım başına bu sistem kurulmak durumunda kalınıyor. Hâlbuki bu, hem merkezin gelirini merkezde ciddi şekilde tutacak hem de belediyelere bu tüm imkânı yapacak şekilde bir uygulama başından itibaren yapılırdı.” şeklinde ifade etti.

İktidar partisinden olan belediyelere kayırma

İktidar partisinden olan belediyeler ile muhalefet partisinden olan belediyeler arasında da ayrımcılık yapıldığını ifade eden Usta, “Şimdi, bir yanlış daha yapılıyor burada. Sistemin kendisini kuran belediyelere yüzde 30 olarak gönderilmeye devam ediliyor, sistemi yap-işlet-devret veya hasılat paylaşım usulüyle yapanlara yüzde 15. Niye bu ayrımı yapıyorsunuz? Yani, iktidar partisinden olan belediyeler buradan hasılattan yüzde 30 alacak ama muhalefet belediyeleri yüzde 15'te kalacak. Burada açıkça bir haksızlık yapılıyor. Bu düzenlemeleri düzgün yapmamız lazım. Bakın, tekrarlıyorum: Yüzde 30 oranı var, dört yıldır böyle kullanıyoruz. yüzde 5'e düşürüyoruz, "Olmadı." diyoruz 10'a çıkartıyoruz, "Olmadı." diyoruz 15'e çıkartıyoruz.” şeklinde sözlerini tamamladı.OrduYorum

 

Editör: Haber Merkezi