CHP'li kadınlar Yerli Malı Haftasında, vatandaşın kullandığı yabancı tarım ürünlerine dikkat çekmek için çarşamba pazarında bir toplantı gerçekleştirdi. CHP Altınordu İlçe Kadın Kolları Başkanı Aynur Akar, yanlış tarım politikaları nedeniyle tohumculuk sektöründe varlık gösteremediğimizi belirterek; "Topraklarımızı verimli kullanamadık, dünyanın en büyük üreticisi olduğumuz fındığın bile piyasa belirleyicisi olamadık." dedi.

Yanlış tarım politikası...

Yerli Malı Haftası'nın eski önemini yitirdiğini aktaran Akar; "Yerli Malı Haftası'nda Kalkınmanın temelinin üretimden geçtiği anlatılırdı. Türkiye tarımsal üretim olarak kendi kendine yeten yedi ülkeden biriydi. 1980 sonrası Özal’lı yıllarda gümrük kapıları hızla ithalata açılmaya başladı. Yerli Malı Haftası kutlamaları da böylece yavaş yavaş eski önemini yitirdi. Yerli malı yurdun malı diyoruz yurdumuz için, vatan toprağımız için canımızı verirken onda hayat bulan kök salan toprak mahsullerine karşı aynı hassasiyeti göstermiyoruz. Yüz yıllardır yurdumuzun toprağına, iklimine, hastalıklarına uyum sağlayarak ürün veren tohumlarımızı sertifikalandırmadığımız için artık kullanmıyoruz. Türkiye’de güneş var, su var, toprak var ama tarım adeta can çekişiyor. Aklı, bilimi ve teknolojik gelişmeleri takip eden ülkeler her türlü üretimde hızla ilerlerken bize de onlara bakmak düşüyor. Hollanda bizim Konya ilimiz kadar olmasına karşın altı katımıza yakın tarım ürünü ihraç etmektedir. AKP iktidarının yanlış tarım politikaları ile samanı dahi ithal eder duruma düştük  Arjantin’den canlı hayvan ithal ettik şarbonlu sığırları kontrolsüz bir şekilde ülkemize kabul ettik. Bir zamanlar üretiminde dünyada ilk sıralarda yer aldığımız mercimek, buğday, pamuk, üzüm, pirinç, zeytinyağı, nohut, fasulye, armut, elma, soğan, sarımsak ithal ettik." diye konuştu.

Akar, can çekişen tarımı kurtarmak için ise şunların yapılması gerektiğini söyledi:" Mevcut tarım ve mera alanları korunmalı, boş tarım arazileri tarıma açılmalı, çiftçi destekleme primleri üretime verilmeli, desteklemede bölgesel ürünlere önem verilmeli, üretici birlikleri ve kooperatifleşme desteklenmeli, sulama çevresel etkiler göz önüne alınarak bilimsel yapılmalı, tohum alım satımı şirketler aracı ile değil birlikler aracılığı ile yapılmalı, yerli tohumlarımızın sertifikalandırılması kolaylaştırılmalı, zirai ilaç kullanımı sıkı denetim altına alınmalı." Ordu Yorum/Neşe Çakar Erkin

 

 

                                              


Editör: Haber Merkezi