Kıymetli dostlarım: elhamdülillah bizler inançlı ve itikat sahibi müslüm bir kimliğimiz var Bu sebepledir ki; Başımıza  gelebilecek her türlü hayır ve şehrin Allah tarafından takdir edilmesi ile meydana gelebileceğini inanmaktayız.

Kader ve kaza konumu da böyledir ve imanın şartlarındandır.Bu sebep nedir ki; Her şeyin takdiri Allah tarafından belirlenmiştir ve biz buna inanmış iman etmiş kimseleriz.

Kaldı ki, “Gündüzün şerri, gecenin hayrından daha iyidir.”ifadesi, görünürde kabul gören pek makbul olmasa gerek!

Bir insanın gece başına gelebilecek herhangi bir olayın,gündüzde gelebilir.

Burada anlatılmak ve vurgulanmak istenen şey Akşamın Hayrından Sabahın Şerri İyidir (Yeğdir) işinizi akşamüzeri veya gece yapmayın, sabaha bırakın çünkü gece iş yapmanın kötü yönleri daha çoktur şeklinde anlaşılması gerekir.Gecenin şerrinden kasıt, karanlıkta vuku bulabilecek her türlü tehlike anlaşılmaktadır.

Gece karanlığı korkutucu ve ürperticidir; faydaları yanında bazı sıkıntıları da vardır. Çünkü gece karanlığında insanın faaliyetleri zorlaşır, gündüzün yapılan işlerin bir kısmı gece yapılamaz, hatta bazan imkânsız hale gelir; yolcu yolunu şaşırır, düşmana karşı korunmak güçleşir.

Buradaki gecenin karanlığını” mecazi olarak anlamalıyız. Çok çok kullanılan bir söz vardır; “Gecenin karanlığı kabus gibi üzerimize çöktü. zulüm ve cehalet karanlığı, karanlık düşünceler ve insanın içine çöken, onun ruh dünyasını karartan kin, öfke, şehvet ve kıskançlık gibi kötü huylar yahut ölüm, ümitsizlik ve karamsarlık gibi insanı korkutup kaygılandıran haller şeklinde de yorumlanabilir.Birde karanlıkta yol,iz bulunması çok zor olur.Bazen gecenin karanlığı çöktüğü zaman kötülüklerin insana zarar vereceğini düşünürüm. Çünkü karanlık birçok şeyi gizler. Kötülük sahiplerinin gecenin karanlığında hareket etmeleri daha kolaydır.Geceleyinde yırtıcı hayvanlar inlerinden, haşereler yerlerinden çıktığı, hırsızlar ve soyguncular hücuma geçtiği, yangınlar olduğu ve yardım imkânı azaldığı için gecenin şerrinden alak suresi 3’cü ayette Allah’a sığınılması emredilmiştir.”Karanlığı çöktüğü zaman gecenin şerrinden allah’a sığınırım.

Bir insan kendini dirayetli ve güçlü hissetmeli gecenin karanlığında Korkmamalı. Korkularını yenmeli, kendini koyuvermemeli. Bende böyle yaparım. Rabbime olan inancımla güçlenirim. İnanırım ki Rabbim korudukça bana gecelerin kötülükleri asla dokunamaz diyebilmelidir. Gerçeklere göre düşünmeyen, yalanlar üzerine kurulu hayat yaşayanların cehaletin karanlığında yaptığı kötülükler, Rabbime inandığım müddetçe bana dokunamaz. Rabbim hiçbir kötülüğe sürekli izin vermez. Kötülüklere karşı nasıl mücadele vereceğimizi öretir.Yalan ve yalancıların kararttığı dünya, ortaya çıkan yalanlarıyla aydınlığa kavuşur.Rabbim bana bu yolda sürekli yardım eder. Çünkü ben O’na inanmış ve O’na sığınmışımdır. Zulmün karanlığı Rabbime sığındıkça dağılır gider.

İşte sabahın şerri akşamın hayrından iyidir sözünün hiçbir kayda değer geçerliliğinin söz konusu dahi olamayacağını bütün samimiyetimle ifade etmiş olayım.

Allah’ım; Kötü günün,kötü gecenin, kötü arkadaşın,kötü komşunun şerrinden sana sığınırım

İlahiyat yazar Hüseyin Deniz