14 Mart Tıp Bayramını kutladık. Sağlığın  temeli ekonomi ve bilgidir. İnsana ekonomik güç+ Yaşamanın bilgisi verilmeden sağlık olmaz. Bu iki şeyi yok eden ve insanlara verilmesini önleyen iki şey vardır. 1-Açık bütçe 2- Laik eğitimden uzaklaşmaktır. Bunun böyle olduğunu biz hekimler biliyoruz ama 14 Mayıs 1950 den sonra gelen hiç bir iktidarın  bu basit  bilimsel gerçeği bilmediğini de üzülerek değerlendiriyoruz. Binmişiz bir alamete gidiyoruz kıyamete denilebilecek günlerde bayramlar da buruk ve acı oluyor.
Yargı ve Hukuk Nerede Var?
Türkiye'de 14 Mayıs 1950 tarihinden beri yargı margı hukuk mukuk gibi lüks uygulamalar yoktur. Kimse kimseyi ve kendi kendini aldatmasın. Çünkü o tarihten beri TBMM ve Hükümetleri açık bütçeler yaparak Türk milletinin cebinden paralarını sofrasından yiyecek ve içeceklerini alıyorlar. Bir de üstüne üstlük laik eğitimi yok ederek yaşamda başarı gösterilmesi için gerekli bilgiler insanımıza verilmiyor. Hukuk bu gidişe seyircidir. Ona da bir çay kaşığı zam veriliyor. Çünkü. Laik eğitimden uzaklaşılmış Para değer kaybeden açık bütçeli sistemlerde hukuk gibi lüks uygulamalar görülemez.. Gerisi laf-i güzaftır. NOKTA
Karanlıktan Çıkış Yolu Vardır (*)
 Bu durağa açık bütçe ile laik eğitimden uzaklaşarak geldik. Çıkış DENK bütçeye ve laik eğitime bir zahmet dönmektir. AKP+MHP+CHP+İYİ++++ vs. Hepsi biri birinin kopyasıdır ve aynıdırlar. Harici bedhahların yolunu izliyorlar. Bu yolda neler var. Açık bütçe+ Din eğitimi ile Türk milletini Anadolu’dan Orta Asya bozkırlarına yeniden sürmektir. Bu yol 1600-1923 arasındaki SEVR yoludur. AKP’nin karnesi ile uğraşan yok.  AKP karnesi ile uğraşan yok demek Milli meselelerle uğraşan yok demektir.
1- Altının Gramı 18 YTL den 165 YTL ye
2- Çeyrek altın 24 YTL den 272 YTL ye
3- Bir ABD doları 1,32 den 3,800 YTL ye çıkmıştır.
Bunun ismi vatanseverlik, Türk severlik ( Milliyetçilik), Müslüman severlik midir? Yoksa tersi midir? Konumuz budur. Düşmanlarımızın bize oyuncak olarak elimize verdikleri şeyler ( Başkanlık, ittifak vs.) aslında uzun vadeli düşman silahlarından başka bir şey değildir. İçimize soktuklarına ise tarihte   "TRUVA ATI" adı verilmiştir.
 
Her Devrin Haini Vardır
Her devrin haini vardır. Bu devrin hainleri 14 Mayıs 1950 hainlerinin devamıdırlar. Yani paramızı bir milyon defa ezenler. Okullarımızı kapatanlar. Eğitim birliğini çöpe atıp eğitimi dershanelerle yürütenler. Fabrika yapmayanlar ve elimizdekileri satanlar. Şimdi bazıları diyorlar ki " Vatan savaşındayız" Vatan satıla satıla geriye ne kaldı ki? Mc Arthur ünlü bir ABD generalidir. Ona imza için emir getirildiği zaman okur ve emri emir erine de okuturmuş. Oğlum anladın mı diye sorarmış. Emir eri cevaben “anlamadım komutanım”  derse yazıyı iade edermiş. Bu emri erlerimiz anlamıyorlar emri   " Erlerimizin de anlayabileceği şekilde yazın ve tekrar getirin" dermiş" Biz de bu vatan  savaşı nasıl bir vatanın savaşıdır anlamadık.  Çünkü 14 Mayıs 1950 de 3 TL olan bir yabancı para bu gün 3.805.000 TL’dir. Bir gram altın 5 TL iken bu gün itibari ile 162.000.000 TL’dir. Şimdi size soruyoruz. Siz altının  tekrar 5 TL ve bir yabancı paranın tekrar 3 TL yapma savaşında mısınız yoksa bunları tavan yapma ve Türk milletini yok etme savaşında mısınız? Esas savaşın para savaşları olduğunu ne zaman görecek ve yolunuzu değiştirerek DENK bütçeye döneceksiniz. Açık bütçelerle soyulmuş fakru zaruret sürüklenmiş okulları kapatılarak cahil bırakılmış bir milletin zafer kazanması ancak Atatürk'ün Başkomutanlığı altında gerçekleşebilecek mucize bir olaydır.
 
İstiklal Marşımızın bestesi değişecekmiş!
İstiklal marşımızın güftesi ( sözleri) güzel bestesi güfteye uygun değilmiş. Kim söylemiş bunu Sayın AKP genel Başkanımız ve Cumhurbaşkanımız söylemiş. 14 senede nereye el attılarsa hepsini düzelttiler.  İnşallah bunu da düzeltecekler. Başarılar niyaz olunur.