Milattan Önce 7. yüzyılda Parayı Lidyalılar bulmuştur. Lidya Devletinin başkenti Manisa'nın Salihli ilçe sınırları dahilindeki Sard şehridir. Sard Site Devleti Pactolos nehrinin taşıdığı altın tozları sayesinde antik dönemin en zengin şehir devletine dönüşmüştür.

Altın paranın gücünü kullanan Lidyalılar 100 yıl içerisinde komşu site devletlerini egemenliği altına aldılar ve tarihte ilk para imparatorluğunu kurdular. Lidya'nın son Kralı olan Kroisos (M.Ö. 546) döneminde Lidya sınırları Batı Anadolu'nun tamamını kapsadı ve Anadolu içerisinde Kızılırmak'a kadar ulaştı. 
Lidya Kralı Krosios Karun kadar zengin kral olarak anılıyor. Zenginlik ve kazandığı siyasal güç sayesinde Kroisos mutlululuğu aramanın peşine düşüyor. Krallığı döneminde Atinayı bilge Kral SOLON idare ediyordu.

Heredot'un anlattığına göre Lidya Kralı Kroisos Atinalı Solon'u ülkesine davet eder ve aşağıya özetini çıkardığım hikaye yaşanır.

Kroisos Atinalı Solon için muhteşem bir karşılama töreni hazırlar. Solon çok iyi ağırlanır. Kral Kroisos askeri gücünü ve hazinesindeki altın stoklarını Solon'a gösterir.

Şölen bittiği zaman Solon ''davet edilme nedenini '' merak eder. Kral Kroisos gücünün ve zenginliğin zirvesindedir ve mağrur bir ifade ile ''yüce Solon dünyanın en mutlu insanı kimdir '' diye sorar. Beklentisi dünyanın en mutlu insanının kendisi olduğunun teyit edilmesidir.

Solon '' maraton yarışmasını kazanan gencin başına zeytin dalından çelenk takılan babanın yaşadığı anlar, gördüğüm en mutlu insandır'' diye cevap verir.

Bu cevap üzerine Kroisos '' ikinci mutlu insan kimdir'' sorusuna Solon ''tapınağa kutsal rahibe olarak giren genç kızın yüzünde mutluluğu gördüğünü'' söyler.

Bilge Solon Kalın niyetini bilmektedir. Bu nedenle sözlerini ''canlı için mutluluk yoktur, mutlu anlar vardır'' diyerek sonlandırır.

Kroisos beklediği cevabı alamayınca Solon ile ilgilenmez ve ülkesine gitmek üzere adamlarına uğurlatır.

Dünyanın en zor işi parayı ve paranın verdiği gücü muhafaza etmektir. Kroisos bu gücü muhafaza etmekten aciz ilk kral olarak tarihe geçmiştir. Parasına ve gücüne güvenen Kral Kroisos İranlılara savaş açar ve yenilir.

M.Ö. 546 yılında Sard kentini ele geçiren İran Şahı ''Kroisosu yağlı kazığa bağlanarak yakılmasını'' emreder. Yanmakta olan Kroisos ''Solon, Solon.....Solon '' diye bağırmaktadır. İran Şahı merak eder ve bacaklarından yanmakta olan Kroisosu çözdürür ve huzuruna çağırır. Solon....Solon.... diye bağırıyor olmasının nedenini sorar.

Kroisos Solon ile aralarında geçen hikayeyi anlatır. Para ve gücün mutluluk getirmediğini, Solonun söylediği ''CANLI İÇİN MUTLULUK YOKTUR, MUTLU ANLAR VARDIR'' ifadesini kendi hayatının bir göstergesi olarak ifade eder.

Antik dönemden beri para ve siyasal gücün mutluluk getirmediğini tarihi olaylar teyit ediyor. Aksine para ve güç kontrol edilemediği zaman insanlara mutsuzluk kaynağı oluyor.