''Ordu ve Orduspor'u sevmek ayrı bir duygu''

Trabzonspor'da başlayan uzun futbol kariyerinde 5 yıl boyunca Orduspor forması giyerek, hem 2.Lig'deki efsane şmapşyonlukta hem de sonrasında takıma büyük katkılar veren Gökhan Kolomoç ile Mersin'de bir araya geldik. Şu an Mersin'de Galatasarat Futbol Okulu'nu çalıştıran Kolomoç ile hem geçmişe giderek Orduspor'daki anılarını dinledik hem de Orduspor'un şu anki durumu üzülerek konuştuk.

Orduspor'da kaptanlığa kadar yükselen ve şampiyonluklar yaşayan 39 yaşındaki Gökhan Kolomoç, Orduspor'da oynadığı dönemlerdeki efendi kişiliğinden hiçbirşey kaybetmeyerek, futbolcu olarak veda ettiği yeşil sahalarda teknik adam olarak mücaedele etmeye devam ediyor.

Öncelikle röportaj için teşekkür ederim. Son olarak Kocaeli Birlikspor'da futbol oynayıp futbolu bıraktın. Gökhan Kolomoç futbolcu olarak yeşil sahalara veda ettikten sonra neler yapıyor ?

Futbolu bıraktıktan son antrenörlük kursuna gittim. Diplomamı aldın ve şu anda Mersin'de Galatasaray Futbol Okulu'nda Hocalık yapıyorum. Aynı zamanda Masterlar Ligi'nde oynuyorum. Masterlar Ligi Milli Takımı da kuruldu ve oraya da gidiyorum. Şu an için gayriresmi bir turnuva ancak 1 sene içinde resmi olacak.Trabzonspor ile başlayan bir futbol kariyerin var. Çeşitli kulüplerde oynadın ancak en uzun süre oynadığın kulüp Orduspor oldu. 

Orduspor'a transfer olana kadar nasıl bir futbol yaşantın olmuştu ?

Trabzonspor'da oynadığım dönemde iyi dönemlerdi. Ünal, Hami, Ogün, Abdullah ve Şota gibi kaliteli isimlerle birlikte oynadım. Bu isimler bana çok büyük tecrübe kazandırdı. O dönemde Mersin İdmanyurdu'nda 3 sezon kiralık olarak oyndım. Güzel zamanlar geçirdim ve tekrar Trabzonspor'da döndüm. Bir sezon kaldıktan sonra Gümüşhanespor'a transfer oldum. Orada bazı maddi sıkıntılar oldu ve Orduspor'a geldim.

Peki ya Orduspor'a transfer olduğunda nasıl bir takım vardı. 5 yıllık dönemde özetle neler yaşadın ?

''İYİ BİR OLUŞUM YAKALAMIŞTIK''

Orduspor'a geldiğim zamanlarda Orduspor küme düşme adaylarından birisiydi. Sondan ikinci bir takım vardı. Şükrü Bodur'un başkan olduğu dönemdi. İyi bir oluşum yakaladık. 5 sezon futbol oynadım ve bu dönem içerisinde şampiyon olarak PTT 1.Lig'e de çıktık ve ilk sezon iyi bir hava yakaladık. Play-Off'a kaldık ancak yenilere Süper Lig şansını kaçırmış olduk. Bir dönem Suat Kaya döneminde anlaşmazlık oldu ve 6 ay Boluspor'a gittim. Suat Kaya gittikten sonra tekrar Orduspor'a geri döndüm.

Futbolculuk döneminde en fazla Ordu'da yaşadın. Orduspor ve Ordu hakkında neler düşünüyorsun ?

''ORDU'YU TANITABİLMEK İÇİN TEK ÇARE ORDUSPOR'DUR''

Yaşanmışlıklar var, bu yaşanmışlıklar içinde çok güzel anılar var. Orduspor'da hep iyi bir anılarım oldu. İyi bir şekilde ayrıldım. Orduspor'da güzel senelerim geçti. Hatta çocuklarımın ikisi de Ordu'da doğdu. Orduspor bir futbol şehridir. Ordu benim açımdan Karadeniz'in incisi hatta Paris'iydi. Ben her zaman şunu söylerim. Ordu, Trabzon ve Samsun arasında sıkışmış bir şehirdir. Ezilen bir şehir olmuştur. Ordu'da bir fındık bir de Orduspor vardır. Fındık para etmiyor, Ordu'yu tanıtabilmek için tek çare Orduspor'dur.

Orduspor'da şampiyonluk yaşadın. O dönem takım içinde nasıl bir uyum vardı ?

''BÜTÜN HERŞEY ÜST DÜZEYDİ''

Bizim dönemimizde çok güzel şeyler oldu. Bu süre içinde takım, arkadaşlık, motivasyon bütün herşey üst düzeydeydi. Zaten Süper Lig'e çıkıldığı sezonda da bu şekilde bir oluşum vardı. İyi bir kadro oluşturup bu kadroda ısrar etmek lazım. Bu şekilde geliştiği takdirde iyi şeyler olacağını düşünüyorum.

Orduspor'un şu anki durumuna üzülerek tanıklık ediyoruz. Sen dışarıdan gören birisi olarak şu anki durumunu nasıl 

görüyorsun ?

''BÜTÜN İNSANLARIN ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMASI GEREKİR''

Şu an Orduspor'un geldiği duruma bakacak olursak, Orduspor'un durumu içler acısıdır. Maddi olarak ve manevi olarak sıkıntılı bir dönem geçiriyorlar. Yaşar Pamuk başkanı çok severim ve devamlı da görüşüyoruz. Orduspor'un iyi olabilmesi için bütün insanların taşın altına elini sokması gerekir ama borç çok olunca ister istemez bir adım geriye çekiliyorlar. Onlara da haksızlık edemiyorum. Kırgınlıkların, kavgaların bir tarafa bırakılıp tekrardan Orduspor'a sahip çıkılmasın temenni ediyorum. Düşüncelerim bu yönde.

Futbolculuğu bıraktıktan sonra Teknik Direktörlük için adımını attın ve diplomanı da aldın. Futbolcu olduğun dönemde başarılar yakaladığın Orduspor'da teknik direktör olarak çalışmak ister misin ?

''ZAMANI GELDİĞİNDE BANA DA ŞANS GELECEĞİNİ DÜŞÜNÜYORUM''

Tabiki de Orduspor'u çalıştırmak isterim. Sonuç itibarı ile ben hocalık belgemi aldım. Mersin'de Galatasaray Futbol Takımın başındayım ancak profesyonel liglerde de çalışabilmek için kendimi geiştiriyorum. Orduspor'da Ordulu Hoca çok fazla ve bunların birçoğuna da şans verildiğini düşünüyorum. Ben bu kulübe 5 yıl hizmet etmiş ve takım kaptanlığını yapmış birisi olarak zamanı geldiğinde bana da şans geleceğini düşünüyorum. Orduspor'un iyi yerlere gelebilmesi için teknik direktörü olmama da gerek yok. Çevremdeki arkadaşlarım, genç futbolcular, Orduspor'un yararına olacak insanları Orduspor'a getirtebilmek, daha önceden takım arkadaşım olan alacakları olan insanların kulüple sorunlarında yardımcı olabilmek. Özetle futbol sevgisi ayrı, Ordu ve Orduspor'u sevmek ayrı. İnsanların beni sevdiğini düşünüyorum. Bundan sonrasını zaman gösterecek.

Taraftarların anılarını tazemek adına sormak istiyorum. Orduspor forması ile unutamadığın golün ve maçların hangisi ?

''ESKİŞEHİRSPOR MAÇINI UNUTAMAM''

Orduspor forması ile attığım unutamadığım goller ve maçlar var. Samsunspor, Süper Lig'den düşmüştü. PTT 1.Lig'de Orduspor-Samsunspor maçı. Müthiş bir ambians vardı. İlk golü ben atmıştım. Bir de Bursaspor maçı var. Ordu'ya namağlup gelmişlerdi. 3-0 kazanmıştık. Onu dışında da tabiki şampiyonluktan önceki son maç olan Eskişehirspor maçı hiç unutamadğım maçlar arasında.

Taraftarlar demişken senin döneminde takımın yanında olan Orduspor taraftarları, şu an takımın çok uzağında. 19 Eylül Stadyumu'nda hep dolu tribünlere oynamış birisi olarak neler söylemek istersin ?

''O ŞEHİR FUTBOLU SEVİYOR VE FUTBOL AŞIĞI''

Orduspor taraftarı her zaman vefalıdır. Yanlız bu aralar küskünlüklerden dolayı tribünlerde göremiyoruz. Şunu biliyorum ki iyi bir oluşum olduğu takdirde yeniden tribünleri doldurup sonuna kadar takımlarını destekleyeceklerdir. Önemli olan yöneticilerin izleyeceği politikalardır. İyi işler insanları o yöne çeker. Tribünler dolduğu takdirde başarı da gelmeye başlayacaktır. Önce yukarıda olan insanların biribiri ile uyum içinde olması, destek olması, kırgınlıkların ve küskünlüğün bir tarafa bırakılması gerek. Bu etmenler olmazsa hüsran kalıcı olur. İnsanlar ne kadar kırgın olsalar da, o şehir futbolu seviyor ve futbol aşığı. Bu yönde bir tutkuları var. Bu tutku zaman içinde gelişecektir.OrduYorum/Samet Karadağ