Ekonomik açıdan, insanlığın gelişme aşamalarını üçe ayırıyoruz. Üretime bakıyoruz. Üretimin yapısına göre medeniyetleri ayırıyoruz.
-Toprakta üretimin yapıldığı tarım toplumu. Bu aşama, 1800'lü yıllara kadar egemenliğini sürdürdü. Günümüzde dahi, tarımsal üretim aşamasını yaşayan toplumlar var. Bunlara az gelişmiş ülkeler diyoruz.
-Sermaye ile üretimin yapıldığı, sanayi toplumu.1800-2000 arasında ortaya çıktı. Çok kısa zamanda Batı sanayileşti. Sanayileşmenin altında, insanlığın kan ve göz yaşı yatıyor.
-Bilgiye bağlı üretimin yapıldığı, bilgi toplumu. 2000 den sonra ortaya çıktı. Üretimde verimlilik sağlayacak teknik eğitime önem veren toplumlar, bilgi toplumuna geçiyor.
İlginçtir, bir üst seviyeye ulaşan toplumlar, daha ileri gidiyor. Geri kalanlar ise geride kalmaya mahkum oluyor. İleridekiler, bilgi sayesinde, geride kalanları kullanıyor.
Toplumlar, bilgiye bağlı efendiler ile geride kalan köle toplumlar olarak ayrışıyor.
------ ----- ----
Toplumsal gelişme insanlık tarihi olarak karşımıza çıkıyor. Özetlemeden geçmek istemiyorum. Vaktiniz var ise, birlikte "insanlığın yaşadığı serüvene" bir göz atalım.
İnsanlık tarihi toplayıcılık ve avcılık ile başladı. Toplayıcılık döneminde "avın ve ürünün bozulduğu" anlaşıldı. Av ihtiyaç duyulduğu anda tüketilmek istenirken, avlanan hayvanın doğurduğu gözlendi. Çobanlığa geçildi.
Çobanlık döneminde aslolan hayvanları yaşatmak idi. Mevsimlere göre otlaklar takip ediliyordu. Bereketli ay diye tanımlanan Mezopotamya, Harran, Filistin Bölgesine ilk ulaşanlar bol otlağı gördüler ve yerleşik düzene geçtiler. Otlağı 4 mevsim devam eden, başka yerlerde de yerleşik düzene geçildi.
Yerleşikler ile çobanların savaşı kaçınılmaz oldu. Savaş ile birlikte insanın mutluluğu bozuldu. Savaşı kazanmak için toplum, her türlü kötülüğü meşru saydı. Teknolojik üstünlük, savaşı kazandırıyordu. Silah üretmek amacıyla bulunan yeni üretim teknolojileri, sanayi üretimine mecburiyet getirdi.
Sanayi üretimi sermaye ile yapılıyor. Sermaye birikimi sayesinde fabrikalar kuruluyor ve üretim artıyor. Sermaye birikimi için her türlü ahlaksızlığın meşru sayıldığı yeni bir dönem başladı.
Sanayi toplumuna ilk geçenler, diğerlerinin ekonomik artıklarını mal ve sermaye piyasası kanalından kolayca elinden alıyor. Sömürülen emek, sömürülen milletler, para için katledilen insan ve insanlık. Halen sermaye birikimine olanak tanıyan ahlaksızlıklar içinde yaşıyoruz.
Günümüzde ilginç bir sonuç ortaya çıktı. Çoğalan sermayenin verimi düşüyor. Sonunda sıfırlanıyor. Sermaye birikimine bağlı gelişme sona eriyor. Üretimde verimlilik, bilgiye bağlı hale geliyor.
Adına "Bilgi Toplumu" dediğimiz yeni bir dönem başlıyor.