Gündemin anlık değiştiği, planlamanın önemsenmediği bir ülkede gelecekte neler olabileceğini tahmin etmek zordur. Tarım gibi dış etkilere açık bir alanda belli öngörülerde bulunmak daha da zor. Gelecekten haberler vermek gibi bir niyetimiz ve gücümüz yok. Yapılan açıklamalar, alınan kararlar ve yaşanan gerçekler 2018'de tarımda neler olacağı hakkında önemli ipuçları veriyor. Tarımda 2018 yılında olası gelişmeleri şöyle özetleyebiliriz:
1- İklim değişikliği ve kuraklık
Küresel iklim değişikliği tarımı tehdit eden en önemli sorun olarak görülüyor. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu'nun verdiği bilgiye göre, Türkiye son 44 yılın en kurak dönemini yaşıyor. Kuraklıkla mücadele için Bakanlık tarafından "Ulusal Kuraklık Yönetimi Eylem Stratejisi" hazırlanıyor.
Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı (TEMA) doğal felaket olan kuraklığın sadece tarım için değil, su sorunu ile kentleri de tehdit ettiğini duyurdu.
Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’ne göre iklim değişikliğinden en fazla etkilenecek olan Akdeniz Çanağı’nda bulunan Türkiye’nin Güneydoğu ve Doğu Anadolu bölgelerinde yüzde 20 ile yüzde 40 arasında, İç ve Batı Anadolu bölgelerinde ise yüzde 40’ı aşan oranlarda yağışların azalacağı öngörülüyor. Bu durum gelecekte bugünkünden daha uzun ve şiddetli kuraklıkların sıklıkla yaşanması olasılığını artırıyor. Yapılan kuraklık riski çalışmalarında Türkiye nüfusunun 50 milyonluk kesimini barındıran 30 şehrin büyük oranda kuraklıktan etkileneceği görülüyor.
TEMA Vakfı, kömür madenciliği ve kömürlü termik santral yatırımlarının teşvik edildiğine dikkat çekerek büyük ölçüde suya ihtiyaç duyan kömürlü termik santrallerin planlanmış olması giderek kuraklaşan ülkemizde suyun kullanımı açısından bir tezat oluşturuyor. Türkiye’nin en verimli ovaları, kıyıları, zeytinlikleri termik santrallere feda edilirken, iklim değişikliğine katkımız da gün geçtikçe artıyor.
2018'de kuraklığın yanı sıra termik santrallerin tarıma etkilerinin gündemde olacağını tahmin ediyoruz.
2- Gıda fiyatları ve enflasyon
Geçen yıl olduğu gibi gıda fiyatları ana gündem konularından biri olacak. Her ay enflasyon verileri açıklandığında gıda fiyatları gündem oluşturacak. Tarımda ve gıdada yüksek girdi maliyetleri nedeniyle artan fiyatlar tartışılacak.
3-Ana gündem ithalat
Tarımda ithalat politikası bu yıl da sürdürülecek. Hayvancılık,hububat,bakliyat,yem hammaddeleri,bitkisel yağlar başta olmak üzere ithalatın 2017'den daha yüksek olması bekleniyor. Bunun ilk sinyalleri 2017 sonunda verildi. Gıda,Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba'nın, konuşmalarında "bende ithalata karşıyım" demesi ithalatın artarak devam edeceği gerçeğini değiştirmiyor. Fakıbaba, 2018'de 300 bin ton et ithal edileceğini söylüyor.
Bakanlar Kurulu'nun, "İthalat Rejimi Kararı"nda gümrük vergilerinde yapılan değişiklikler de ithalat politikasının devam edeceğinin en önemli göstergesi. Resmi Gazete'de yayımlanan kararda canlı hayvan, karkas et, yem hammaddeleri, buğday, mısır, arpa ve daha bir çok üründe gümrük vergileri düşürüldü. Bazı ürünlerde sıfırlandı. Bakanlar Kurulu Kararı ile Toprak Mahsulleri Ofisi'ne verilen hububat ürünlerini sıfır gümrükle ithalat yetkisi devam edecek. Et ve Süt Kurumu, sıfır gümrükle canlı hayvan ve kırmızı et ithalatını sürdürecek.
İthalata dayalı tarım politikası kırsalda nüfusun azalmasına, tarımsal üretimin düşmesine neden olurken, Türkiye'nin ithalat faturası büyüyecek.
4- Tarım destekleri
Bu yıl çiftçilere 14.8 milyar lira destek ödenecek.Bu desteğin 4 milyar lirası hayvancılığa verilecek. Mazot desteğinde çok büyük artış olacak. Başbakan Binali Yıldırım'ın Ekim 2016'da açıkladığı; "çiftçinin kullandığı mazotun yarısı bizden" taahhüdü nihayet bu yıl yaşama geçirilecek. Çiftçilere 2018 yılı bütçesinden 1.9 milyar lira mazot desteği ödenecek. Kırsal kalkınma yatırımlarına 1.7 milyar lira, pamuk üreticilerine 1.5 milyar lira destek ödemesi yapılacak.
Tarım destekleri konusunda bu yıl yeni bir uygulamanın da başlaması bekleniyor. Bakanlar Kurulu'nun daha önce aldığı karar doğrultusunda sertifikalı tohum kullanmayan çiftçilere tarım desteği ödenmeyecek.
5- Buzağı yılı ve hayvancılık
Bu yıl hayvancılık sektörü kırmızı et ve çiğ süt fiyatı, ithalat,destekler ve buzağı kayıpları ile hep gündemde olacak. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba, buzağı ölümünün yüzde 15'ten yüzde 5'e düşürülmesi için 2018'i hayvan hasatlıkları ile mücadele ve buzağı yılı ilan ettiklerini açıklamıştı. 2017 yılında kaldırılan besi desteği bu yıl tekrar uygulanacak. Hayvan başına 250 lira ödeme yapılması öngörülüyor. Hayvancılık politikasında önemli değişikliklerin olacağı 2018'de en az 3 yıl sürecek yeni bir proje ile sözleşmeli üretim yapacak küçük aile işletmeleri desteklenecek. Milli Hayvancılık Politikası temel alınarak hazırlanan proje ile küçük aile işletmeciliği, besicilik ve küçükbaş hayvancılığına yönelik destekler artırılacak. İlk etapta 20 bin işletmenin rehabilitasyonu öngörülüyor.
6- Gübrenin maliyeti ve fiyatı
Bu yıl gübre konusunda bir ilk yaşanıyor. Amonyum nitratlı gübrelerin patlayıcı yapımında kullanılmasını önlemek amacıyla tüm gübrelerin karekod ve DNA Barkod ile izlenmeye alınması1 Ocak 2018 itibariyle başladı. Dünyada ilk kez Türkiye'de başlayan bu uygulamanın, gübre maliyetini artırması ve bunun da çiftçiye fiyat artışı olarak yansıması bekleniyor.
7- Teknoloji kullanımı
Tarımda maliyetlerin yükselmesi,verimliliğin düşmesi, yaşlanan kırsal nüfus, işçi bulunamaması gibi sorunlar tarımda teknoloji kullanımını zorunlu hale getiriyor. Bu yıl tarımda teknoloji kullanımı daha çok gündeme gelecek. Özetle, yeni yılla birlikte umutların yeşermesini bekliyoruz. Ancak,geçmişten gelen kronik sorunlar, ithalata dayalı politikalar Türkiye'yi tarımda her geçen yıl daha çok dışa bağımlı hale getiriyor. Dileğimiz üretimi destekleyen,artıran, üreticiyi ve tüketiciyi koruyacak ulusal bir politikanın uygulanması.