Türkiye’nin bağımsızlığı yolundaki en kritik tarih olan 26 Ağustos 1922’de, ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün Baş Komutanı olduğu TBMM Orduları işgalci kuvvetleri Anadolu’dan kovmak için taarruza geçmiştir. Başkomutanlık Meydan Muharebesi adıyla da bilinen taarruz sonrası Yunan Orduları İzmir’e kadar kovalanmış ve 9 Eylül 1922’de İzmir’in kurtuluşu ile birlikte Türkiye’nin tam bağımsızlığı Silahla geri alınmıştır. Bu büyük zaferi yaratanların torunlarından ibaret bulunan Türk milleti bu başarısı ile ne kadar övünse hakkıdır. Bu zafer Atatürk tarafından şöyle tanımlanmıştır. “ Bu Anadolu zaferi bir millet tarafından benimsenen bir fikrin ne kadar büyük bir yaratıcı güç olduğunun en güzel örneği olarak tarihteki yerini almıştır. Ve ben böyle bir milletin ferdî olmakla en büyük bahtiyarlığı duyuyorum."
Bu hafta 30 Ağustos Zafer Bayramı, tüm yurtta kutlanacaktır. Bu kutlamaları Atatürk’ün sözleri ile gönülden yapalım. Doya doya yapalım. Keşke Yunan Kazansaydı diyenleri başucunda ağırlayanları bir daha geri gelmemek üzere başımızdan uzaklaştıralım. Yeniden ” Ordular İlk hedefiniz Akdeniz’dir ileri” komutunu ve+ siyaseten de “ Türk milleti ilk hedefiniz tam bağımsızlık ve DENK bütçedir İleri” komutunu bekleyelim. 30 Ağustos Zafer Bayramı Türk milletine kutlu olsun. Ne mutlu bize ki: Dünyada hiçbir milletin bu kadar alın teri ve şehit kanları ile hak ettiği ve kutladığı bir bayramı yoktur.
Atatürk Diyor ki:
- Bugünkü savaşmalarımızın gayesi tam bağımsızlıktır. Bağımsızlığın bütünü ise ancak mali bağımsızlıkla mümkündür. Mali bağımsızlığın korunması için ilk şart bütçenin ekonomik bünye ile orantılı ve DENK olmasıdır.
- Milli paranın kudretini beynelmilel buhrana karşı masun bulundurmak başlıca gayemizdir
* İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri görülemez; millet ve devletin şeref ve bağımsızlığı elde edilemez, insaf ve merhamet dilenmek gibi bir kural yoktur. Türk milleti ve Türkiye’nin çocukları, bunu bir an akıldan çıkarmamalıdır.
* Bağımsızlık, uğruna ölmesini bilen toplumların hakkıdır.
* Dünyada ve dünya milletleri arasında sükûn, huzur ve iyi geçim olmazsa, bir millet kendisi için ne yaparsa yapsın, huzurdan mahrumdur.
* Türkiye’nin güvenini amaç edinen, hiçbir başka ulusun aleyhinde olmayan bir barış yolu, her zaman bizim ilkemiz olacaktır.
Manisalılar Aldatılamazlar.
Eski TBMM Başkanı Bülent Arınç Manisa'da bir konuşma yapmış ve aynen şöyle demiştir:
”AK Parti’nin gönüllü bir temsilcisi olarak huzurlarınızdayım. Cumhurbaşkanımızın buraya geldiğinde benim size söylemek istediğim şey, “ Bana gösterdiği vefanın 10 mislini Sayın Cumhurbaşkanımıza da onun partisine de gösterecektir.” Manisalılara bu tavsiye vız gelir çünkü:
AKP nin karnesi ortadadır.
Bir gram altın 18 TL den 1016 TL ye3çıkmıştır. Artış 56 mislidir
Çeyrek altın 24 TL den 1688 TL ye çıkmıştır. Artış 70 mislidir
Bir ABD doları 1320000 TL den 18.105.000 TL ye çıkmıştır. Artış 13,7 mislidir.
Manisalı kardeşlerimiz bu karnenin neresine sahip çıksınlar. Manisalılar Türkiye'nin en zeki en çalışkan tarihte en çok rol almış öznel insanlarımızdırlar. Onlar ne zaman ne yapacaklarını çok iyi bilirler. Soma Manisa'nın bir ilçesi değil mi idi. Soma faciası nasıl yaşandı yaşandıktan sonra da kim kimleri tekmeledi bilmiyorlar mı? Unutulhdu mu? Onlar da zamlar altında enflasyon altına inim inim inlemiyorlar mı? Bunu hak ediyorlar mı? Manisalılar da insandırlar. Lincoln kanunları orada da geçerlidir
Manisalıların bir kısmı tüm süre ile aldatılabilirler.
Manisalıların bir kısmı bir süre için aldatılabilirler
Manisalıların tümü tüm süre için aldatılamazlar.