Kocaeli’nde bir okulda giyimleri nedeniyle mezuniyet törenine alınmayan ve hatta okul müdürünün jandarma çağırdığı olayla ilgili CHP Ordu Milletvekili ve Milli Eğitim Komisyonu üyesi Dr. Mustafa Adıgüzel sert konuştu. Okul müdürünün ve sorumluların açığa alınması, okul müdürünün bir psikiyatrik muayeneden geçmesi ve 6284 sayılı yasa gereği kız öğrencilerinden uzaklaştırılması ve Kocaeli Valisinin de soruşturma kapsamına alınması gerektiğini ifade eden Adıgüzel şunları söyledi:

Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hayretler içerisindeyim. Dün Kocaeli'nde yaşanan olayı basit bir olay olarak nitelemişsin. Senin için basit bir olay gibi görünebilir ama hayatlarının baharında o çocuklar için hiç de basit bir olay değil.

4 yıl emek ver, dirsek çürüt o mutlu günü beklerken sana gelsin birileri hayatı zehir etsin. Orada başörtülü veliler de var. Çocukların giydiği kıyafetler bir düğünde giyilen kıyafetler. Okul müdürü geliyor ve ahlak bekçiliğine soyunuyor.

Üstüne de çocuklar çok ayıp bir şey yapmış gibi jandarma çağırıyor. Okul müdürü kendi öğrencisine karşı jandarma çağırarak basiretsizliğini de aslında bir eğitimci olmadığını göstermiş oldu.

Türkiye'de başka hiçbir yerde olmayan bu uygulama orada neden oldu? Çünkü Milli Eğitim Bakanlığı birkaç gün önce mezuniyet baloları ile ilgili bir ayarlama yapmaya kalktı ve bu iklim yaratıldı. Kocaeli valisinin de bildik tavırları okul müdürüne böyle davranması için cesaret verdi.

Okul müdürünün ve sıralı amirlerinin İlçe Milli Eğitim Müdürü hariç tutularak görevden el çektirilmesi ve haklarında soruşturma açılması gerekir. Okul müdürünün kişi kendinden bilir işi misali kafasındaki bu sapkın düşünce ile ilgili psikiyatrik muayeneden geçmesi gerekir. 6284 sayılı yasa işletilmeli bu kız öğrencilerinden okul müdürü ve tüm sorumlular uzaklaştırılmalıdır. Çünkü kafa yapıları sağlıklı değildir ahlak ölçüleri bozuktur. Bu yavrularımıza karşı böyle bir ölçü biçtiklerine göre kendilerinden emin değillerdir.

Özellikle Kocaeli Valisinin derhal soruşturma kapsamında görevden el çektirilmesi gerekir. Onun bilindik kafa yapısındaki tavırları, cemaatlere ve bazı derneklere yakınlığı bu işe cesaret vermiştir. Yaptığı açıklamada da “olduğu iddia edilen olay” diyerek Jandarma’ya kadar yansımış bir olayı, geçiştirmeye çalıştığı ortadadır.

Bir yönetmelikten bahsediliyor ve öğrenci velilerine bir form imzalatılmış. Eğer bu okul müdürü yönetmeliğe uyuyorsa daha sonra alana gelip öğrencilere müsaade eden İlçe Milli Eğitim Müdürü yanlış mı yapmış oluyor? Türkiye'de 70-80 bin okuldaki müdürler yanlış mı yapmış oluyor?

28 Şubat süreci ve başörtüsü zulmünden bahsediyoruz; bu bir öç alma hareketi midir? Giyimleri nedeniyle öğrencilerin ve ailelerinin cezalandırıldığı bir süreç mi yaşıyoruz?

Tüm toplumun beklentisi şu yöndedir; tüm sorumlular ve sıralı amirler görevden el çektirilmelidir.

Milli Eğitim Bakanı olayı geçiştirmeye çalışmayan bir tavır almalıdır. Onun dediği gibi basit bir olay değildir. Milli Eğitim Bakanı üzülmüş ama öğrenciler için değil, okul müdürü ve öğretmenlere üzülmüş. Nereden bakarsanız tutarsızlık.

Bu konu Türkiye'nin dikkatle üzerinde durması gereken, yaşam tarzı ile ilgili endişesi olanların daha da fazla endişelerinin arttığı bir süreçtir.

Bu olay başörtülü bir kardeşimize yapılmış olsaydı derhal okul müdüründen aşağıya hademesine, çaycısına kadar görevden alırlardı. Şu anda hızlı bir şekilde görevden alma yapıp tekrar böyle bir olay olmaması için gözdağı vermeye niyetleri yok. Haber merkezi

Editör: Soner Özdemir