Kokarca ile ilgili ikinci konu, bu afet ulusal felakete adaydır. Sadece fındıkla kalmayacak diğer tüm tarım ürünlerine sıçrayacak diyen Adıgüzel, “Bir kahverengi kokarcadan yılda 3.000 adet üremektedir. Halk, Ziraat odaları, yerel yönetimler, üniversiteler ve Tarım Bakanlığı ile topyekûn mücadele geliştirmek zorundayız. Örneğin bir evi ilaçladığınızda ilaçlamadığınız yandaki evden tekrar gelmesi 5 dakika sürüyor. O nedenle bölgedeki bütün kapalı alanların ilaçlanması gerekiyor. Havaların soğuması ile beraber zararlı evlere girmiştir, kışlak mücadelesi bu dönemde önemlidir.  Bölgenin nüfus yapısının büyük bir çoğunluğu da kışın şehir dışındadır. Kapatıp gittikleri binaların da ilaçlanması lazımdır. Muhtarların ve emniyet güçlerinin yetkilendirilmesi gerekir ki bu iş topyekûn yapılabilsin. Ayrıca bu işin bir maliyeti var. Bu mücadelenin üreticinin üzerine daha fazla yük bindirmeden yapılması gerekiyor.” Diye konuştu.

Hükümeti göreve davet ediyorum

Adıgüzel açıklamasını şöyle sürdürdü:

“Kokarca fındığı yedi sıra bize geldi. Evlere çekildiği için bu mücadele artık sadece bir tarımsal mücadele değil aynı zamanda bir tıbbi mücadele. Hükümeti tekrar göreve davet ediyorum. Bölgede fındık fiyatları ile ilgili çok sıkıntılı bir durum söz konusu. Fındık belki üretildiği 100 yıldan beri bu kadar büyük bir kaos görmedi. Hükümetin açıkladığı taban fiyatın altından fındık alım satımı devam ediyor. Kokarca zararlısı bahanesiyle tüccarlar işi fırsata çevirdi üreticinin elinden haraç mezat fındığı almaktadır ve hükümet bu durumu seyretmektedir.

FİSKOBİRLİK’i kınıyorum

Fiskobirlik fındık üreticileri birliğidir. Normalde fındık üreticisi lehine piyasayı domine edip, taban fiyat üzerinden alım yaparak piyasayı olumlu şekillendirmesi gerekirken, açıklanan fındık taban fiyatının daha da aşağısından fındık alımı yapmıştır. Bugün itibarıyla fiyatı daha da aşağı çekmiştir. Şiddetle protesto ediyorum. Bir üretici birliğinin hükümetin açıkladığı taban fiyattan daha da düşük olarak açıkladığı 117 TL'yi 115'e, ortak olmayan üreticiler için açıkladığı 107 TL'yi 105'e revize ettiğini üzülerek öğrenmiş bulunuyorum. 130 TL olarak açıklanmış taban fiyata rağmen 115 TL ve 105 TL fiyatı fındık üreticileri birliğinin vermesi kadar saçma sapan bir durum ve daha büyük bir ihanet olamaz.

Üretici lehine bir durum yok

Bu sorunun kaynağı, Atatürk'ün bize emanet ettiği Fiskobirlik ya da onun ortakları değildir. Fiskobirlik’in başındaki zattır. Fiskobirlik'i son seçimlerde AK Parti'den Sakarya Milletvekili seçilen Lütfi Bayraktar yönetmektedir.  Hem üretici birliğinin başındadır hem hükümetin temsilcisidir. Bir masa düşünün devlet ile üreticiler karşı karşıya bir fındık fiyatı şekillendirecek, masanın iki tarafında da AK Parti vardır. Bu koşullardan üretici lehine bir şey çıkması mümkün değildir. Lütfü Bayraktar'ı, azıcık onuru ve vicdanı varsa derhal istifaya çağırıyorum. Ya milletvekilliğinden istifa edecek ya da Fiskobirlik başkanlığından istifa edecek. Derhal Fiskobirlik'in yakasından düşmeye davet ediyorum.

Rekabet Kurumu Ferrero konusunda şeffaf olmalı

Bir diğer ana oyuncu İtalyan kartel Ferrero'dur. Daha önce fındık piyasasını ele geçirdiğini ve kartelleştiğini defalarca mecliste dile getirdim. Devlet nihayet 2022 Kasım ayında sesimizi duydu, Rekabet Kurumu, Ferrero firmasının Türkiye'de piyasayı bozduğuna ilişkin yeterli delil elde ettik diyerek soruşturma başlattı. Mart 2024'te firma bu durumu kabul etti. Ve bir daha bu işleri yapmayacağına dair taahhütte bulundu. Bu taahhüt 3 ana başlıktan ve 17 maddeden oluşuyor. Enteresan olan şu ki biz sadece iki maddeyi biliyoruz. 15 madde kayıt dışı kalmıştır. Açıklanmamıştır. Açıklanan iki madde şu şekildedir. Ferrero artık kabuklu fındık almayacağını ve hükümetin açıkladığı taban fiyat altında fiyat açıklamayacağını taahhüt etmiştir.  Diğer 15 maddede Ferrero'nun ne taahhüt ettiğini kamuoyu bilmemektedir. Yani Ferrero aleyhine bir dava açılmıştır, dava açanın leyhine sonuçlanmasına rağmen davacı bile sonuçtan haberdar değildir. Bu 15 madde ticari bilgi kapsamında değerlendirilerek gizli tutulmuştur.  Rekabet Kurumu'nun görevini yaparak geriye kalan 15 taahhütün ne olduğunu derhal kamuoyuna açıklaması gerekir. “ Haber merkezi

Editör: Soner Özdemir