Ordu'da kokarca zararlısının hızla yayılmasına dikkat çeken Adıgüzel, bu zararlının Gürcistan'dan geldiğini belirtti. Ancak, özellikle Ordu'da zararın büyük olmasının ve kontrol altına alınamamasının ardındaki nedenlerin sorgulanması gerektiğini söyledi. Adıgüzel, Ordu'nun %74'ünün maden alanı olduğunu ve bu durumun da konuyu daha karmaşık hale getirdiğini ifade etti. Hükümetin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın bu duruma neden seyirci kaldığını sordu.
Kokarca Bir Biyoterör Saldırısı mı?
Adıgüzel, kokarcanın arkasında biyoterör olabileceği iddiasında bulunarak, bu sorunun maden kartelleriyle bağlantılı bir operasyon olabileceğine işaret etti. “Çiftçi, topraklarını terk ediyor, fındık üretimi düşüyor. Bu durum, maden kartelleriyle ortak bir operasyonun parçası mı?” diye sorarak, hükümete eleştirilerde bulundu.
Devlet Tarım Arazilerini Neden Kiralıyor?
Hükümetin tarım arazilerinde üretim yapılmayan yerleri kiralamasının tam da bu döneme denk gelmesini de sorgulayan Adıgüzel, bu durumun bir tesadüf olup olmadığını merak etti. Çiftçilerin kokarca zararlısı nedeniyle bölgeden kaçarak, toprağın büyük şirketlere devredileceğini öne sürdü. Özellikle Ferrero gibi büyük şirketlerin bu durumdan fayda sağlayacağına dair endişelerini dile getirdi.
Tarım Bakanı'na Sert Eleştiri
Adıgüzel, Tarım Bakanı İbrahim Yumaklı’ya da sert eleştirilerde bulundu. Bölgedeki yangın yerine dönmüş tarımsal duruma rağmen, bakanın önceliklerini eleştirerek, "Eski Türkiye'de öğrenci anneleri okulların bahçesine başörtülü giremiyormuş. Bu tür açıklamalar beceriksizliği örtmeye yetmez," dedi. Yumaklı’nın, gerçek sorunlarla ilgilenmediğini ve bölgedeki krizi görmezden geldiğini iddia etti.
Sosyal Patlama Uyarısı
Adıgüzel, Karadeniz'deki çiftçilerin durumunun giderek kötüleştiğini, iflasların ve icra takiplerinin arttığını belirtti. Bölgenin sosyal patlamalara gebe olduğunu ifade eden Adıgüzel, hükümeti ve ilgili bakanlıkları göreve çağırdı. "Ya işinizi doğru yapın, ya da görevinizi bırakın" dedi.