Milli Eğitim Bakanının genç öğretmen adaylarını dinlemediğini aktaran Adıgüzel, Anayasal bir hak olan fikir ve ifade özgürlüğü ile hak arama özgürlüğünün kullandırılmadığını, bundan sonra bu tatsız olayların olmayacağını umduğunu dile getirdi.
“Sözünüzü tutun”
Mülakat bir hak gaspıdır. Emek gaspıdır. Bu genç öğretmenlerimizin anne babaları var. Bazılarının çocukları var. Her birinin ayrı hayat hikayesi var. Yusuf Tekin bu insanların buraya hangi koşullarda geldiğinden haberin var mı? Yapılan doğrudan bir gasp ve hırsızlıktır. Eğer siz seçimden önce bir söz verdiyseniz örneğin buradaki gibi mülakatı kaldıracağım deyip oy ve yetki aldıktan sonra bu sözleşmeye aykırı hareket ederseniz, bu durumun tek bir tanımı vardır; siyasi ahlaksızlıktır. Seçimden önce verdiğin sözü tutacaksın kardeşim. Mülakatı kaldıracağım dediysen kaldıracaksın.
“Liyakat ve adalet diliyoruz”
‘Liyakat ve adalet kavramları bir devleti yönetenlerin en çok hassasiyet göstermesi gereken kavramlardır’ diyen Adıgüzel, şunları kaydetti; “Liyakat ehliyetle yönetmek demektir. Yetkili makamlara liyakat sahibi kişileri getirmek ne ile sağlanır işte sınavla sağlanır. Sen burada sınavla bir sıralama yapmışsın fakat adaletsiz şekilde değiştirmeye kalkıyorsun. Dolayısıyla bir diğer kavram adaleti de yok ediyorsun. Sayın Erdoğan, biz bu Yusuf Tekin'den bir şey beklemiyoruz. Bugüne kadarki uygulamaları ile zaten ne olduğunu ve ne olacağını gösteriyor. Bir sonraki pazar günü bütçe görüşmeleri için Meclise geldiğinde ben de Tekin'e karşı görüşlerimi ifade edeceğim. Fakat bir şey yapmayacağı ortaya çıkmıştır. O nedenle Sayın Eroğan, sen bu devleti yöneten Cumhurbaşkanı olarak seçimlerden önce söz verdiğin gibi, bu genç öğretmenlerin ülkeden umudunu daha fazla kesmemesi için, kendilerinin ve anne babalarının verdikleri emeğin karşılığı olması için, eğitim ordusunun birer neferi olabilmeleri için bizzat işe el atmalısın. Liyakat ve adalet diliyoruz. Emek hırsızlığına bir an önce son verilmesini istiyoruz.”
Haber merkezi