Uzun dönemdir aklımızı kaybettik,ya da kaybettirilmeye çalışılıyoruz.
Yeşilçam filmlerini izlemeyen insanımız yoktur.İzlemiş ise muhakkak sevmiş,kendisinden bir şey aramış ve ya görmeyi bilmiştir.
Filiz Akın,Türkan Şoray,Hülya Koçyiğit,Belgin Doruk,Esen Püsküllü ,Tarık Akan ;Necla Nazır,Kemal Sunal,Cüneyt Arkın,Kartal Tibet,Murat Soydan,Behçet Nacar,Hayati Hamzaoğlu,Erol Taş ,Menderes Samancılar ve Elbette ki;Yılmaz GÜNEY.
Listeyi uzat uzatabildiğince...Ek yapabilirsin ,bu senin katkı hakkın ama yukarıda ki isimleri çıkartamazsın,yok sayamazsın ve ben değildi diyemezsin.
Yeni listeler yapabilirsin;Ülke gündemine,siyasetine,seçimine,geçimine,yürüyüşüne ve "Yollar yürümek ile aşınmaz" diyeninden başlayarak,"Vermiş isem ben verdimi" bir tarafta bırakmadan;Balyoz dersin,12 mart-Eylül yaşadıklarımdı diyerek bakar ,27 Mayıs,31 Mart vakası,Abdulhamit,Talat-Enver girişinde bulunur;Jöntürkler,genç yazarlar,aymazlar,serbestciler,Tahriki-sukun,Dersim,Menemen,hatta gerilere sayarsın bantı Koçgiri,Baltacı Mehmet paşa,yeniçeri ayaklanması,Osmanlının her dönem ve aşaması ama bir yere gelip durmalısın;işte orası zurnanın zırt deliği.
1919 Ulusal kurtuluş savaşı ve TÜRKİYE CUMHURİYET DEVLETİ...
Öyle ise,Gündem gerçekle bağdaş kurup oturmalı.Kısaca;tatlı yiyerek tatlı konuşmalı.Bu topraklar çok ama çok acılar çekti,her santimetresi sulandı,kızardı ve yeşermesi için bahar beklendi.Memleketimin dağlarına bahar gelmiş dercesine özlem duyuldu,Mavi sevildi,yeşil korundu,kırmızı erişmenin,olgunlaşmanın adı sayıldı sarıya boyandı ve değiştik derken beyazlandı.Beyaz teslim olmak olduğu kadar yeniden yeşile,doğuma hazırlanmaktır bilindi,Al-mor denildi vücut buldu ya şimdi ne oldu..?
Toplumların değişim süreçlerinin yaşı yoktur.Toplumlar anne karnındaki bebeğe benzerler.Bazıları doğumdan önce ölür,bazıları doğum ve sonrasında ,bazıları ise yaş alarak,eğitilerek,kontrol edilerek,sağlıklı ve gürbüz gelişerek başlar ,öğrenir,öğretir,derslerden ders alarak yaşamı devam ettirir.Ölüm yaşını en son limitine vardırır.Toplum insanın canlı organizmasıdır.Motoru ve yaşam suyudur.
Doğa kendisini yeniler,doğa suyunu kendisinden alır,doğa besin ve yaşamını kendi kurduğu düzeneğinden yorulmadan,usanmadan akıtarak devem ettirir.Doğayı kontrol eden insan ise,Kendisini yer bitirir.Kendi neslinin devamını değil de yok olmasına ömür verir.Tespitinde yanılmamış Köroğlu "Silah icat oldu mertlik bozuldu" derken.Silahlanma,silah kullanma yaşı aşağılara inmiş.Silah bu gün gençliğin eline molotof olarak girmiş,Bally,uçucu maddeler,hap,eroin,kokain,içki,siğara ve ne adı i-düğü olduğu bilinmeyen ot ve isimler ile çocuk bedenlerine dokunmuş.
Gün gelmiş ekonomi simit aşırana,baklava içi çekene,açlığın kader olmadığını dillendirene ceza olarak girmiş,Büyükler konkardato ilan ederken küçükler iflas eder denilmiş,Yöneten üst akıl "Büyük balık küçük balığı yutar" a takılmış.Takılan olta gün gelmiş Terör olmuş adları gelişmiş,Özel haraketcı,Kontgerilla,Beyaz toroscular,Komando derken kendi güçlerine güven,özeklik algısı,kuvvetini koyma,sınıf bilinci,renk karmaşası ve nice adlar ile şarapnel parçası,tank ,top,tüfek,bomba,canlı,fedai,kahraman ve bilinmeyen isimler ile nam yürütür hale getirilmiş.
Fazla söz aptala anlatılır denilir ya;Fazlasına gerek kalmadı;Bu ülke hepimizin ve birlikte yaşayacak,üretecek,paylaşacak ve idare edeceğiz.Silah niye..?
Kan,göz yaşı kime ve kimlere..?
Meydanlarda patlatılan bombalar kimin icadı..?
Kaybolan canlar kim..?
Bebekler ağlamasın,
Susmasın İnsanlık...
Kalkalım ayağa ve artık bağıralım..!
Aklı selim yönetim istiyoruz..
Siyaset çözüm bulma sanatıysa ;Bulun artık.
Kan ,Ölüm dursun..
Ben sen olmadan BİZ OLALIM...
Beşiktaş şehitlerimize hep bir ağızdan haykıralım.Ölüm bizleri ayırmasın,Birleştirsin diyerek;RAHMET DİLEYEREK ,baş sağlığı dileklerimizde ortak olalım.Yaralılara acil şifalar dileyelim ,lanetlemek yetmez Kahrolsun demeli ve yeniden başa dönülmeli.
YAŞASIN TÜRKİYE CUMHURİYETİ,
YAŞASIN TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE.
KAHROLSUN YAŞAMI CEHENNEME ÇEVİREN AÇ GÖZLÜ İNSAN MÜSVETTELERİ...
Güne merhaba demek için..