Asgari ücretin görüşmeler sonunda 2025 yılı için %30 artışla 22 bin 104 TL olarak belirlendiğini aktaran Sönmez, “Asgari ücretlerle çalışan milyonarlarca emekçi için umutların kaybolduğu, hayallerin yok oluğu, çocuklarının geleceğinin daha da karamsar hal aldığı bir açıklama geldi. Enflasyon karşısında eriyen ücretlerin zorunlu yaşam giderleri karşısında tekrar güçlenmesi idi beklentiler. Fakat daha ilk dakikadan 5 bin 100 TL ile ne kazanım sağlayabilirim düşüncesi sardı emekçileri.” dedi.

“Enflasyonun direkt sebebi değil”

‘Devletin gelirleri vergi, resim ve harçlara %44 artış uygulanıyor, enflasyon %45, kira artış oranları %60 olduğu bir ekonomide %30 artışın geçerliliğinden bahsedilmesi mümkün görülmemektedir’ diyen Sönmez, şunları kaydetti; “Açıklanan net 22.104 TL asgari ücrete göre brüt asgari ücret 26.004 TL işverene maliyeti ise 31.900 TL olarak gerçekleşmektedir. İşverene ayrıca 700 TL olan asgari ücret desteği 1.000 TL’ye yükseltilmektedir. 5 Bin 100 TL artışın daha yeni zamlar gelmeden dahi bir refah sağlayamayacağı bellidir. Asgari ücretin USD cinsinden karşılığına göre yorum yapmak yanıltıcı olacaktır. Çünkü son yıllarda emtia fiyatları doların artışından daha fazla bir oranda yükselmiştir. Döviz kurları 2024 yılında yatay seyir halinde iken emtialarda önemli oranda artış olmuştur. Asgari ücret enflasyonun direkt sebebi olarak görülmesi yanlış bir algı yönetmektir. Emekçiler ne kadar çok refaha kavuşursa işverenlerine, ülke ekonomisine katkılara daha fazla oranda artacaktır.

“Yarınlar artık daha zor”

Asgari ücretli bu artışla yalnızca ne kadar fazla simit alabileceğini hesaplayabilir. Asgari ücretli ailesinin çocuklarının geleceğini, onların hedeflerine, ideallerine ulaşabileceği yarınları oluşturması artık çok zordur. Bu artışı uygulayanların elbet vardır bildiği diyelim. Sanırız 2025 yılında dolar 25 TL’nin altına inecek, enflasyon %15’ler düzeyinde olacak, kredi faizleri %20’un altına inecek, gıda ürünleri %50 düşecek, ev kiraları 5-10 Bin TL aralığına gerileyecek, eğitim kitapları 50 TL’yi geçmeyecek, okul servis ücretleri aylık 500 TL olacak, ekmek 3 TL olacak, akaryakıt fiyatları 20 TL’nin altına inecek ve böylelikle asgari ücretli 22 Bin TL’ye eski günlerine dönecek. Neden olmasın…. Ama hayallerde… Gelinen noktada ülke ekonomisinin gelişiminde önemli bir fonksiyona sahip emekçilerin 2025 yılına daha huzurlu başlayabilmesi, umutla bakabilmesi için işverenlere önemli bir sorumluluk düşmektedir. İşverenlerin maliyet, kar/zarar, bütçelerinin değerlendirerek ürün maliyetlerine çok fazla yansıma sağlamadan sektörel olarak en az verecekleri ücretleri tayin ederek emekçilerin alın terinin karşılığını sağlamaya yönelik çalışma yapmaları toplumun önemli bir kesimi için umutların yeniden doğması olacaktır.”

Haber merkezi

Editör: Tevfik Kul