Gezimizin ilk günü akşam üzeri Makedonya’ya girdikten sonra; Makedonya’nın çok verimli topraklarını gördük; çok eğimli olmayan arazide çoğu tarım ürünün olabileceğini düşündüm. Birçok alan güzel üzüm bağları, elma bahçeleri, şeftali bahçeleri ile donatılmış olmasına rağmen halen ortalama 1,5– 2 m olan vasıfsız bitki topluluğu ile örtülü alanlar; sökülüp verimli tarım toprağına dönüştürülebilir; ve tarım üretiminin büyümesi anlamında Makedonya için çok faydalı olabilir.
Makedonya’nın Yunanistan üzerinden Üsküp’e gelen yolu bazı yerleri bölünmüş kaliteli yol durumunda; ancak bazı kısımları halen yapılmamış; peyderpey yapılma durumunda; ancak ulaşımda büyük zorluklar yok. Üsküp’ten Ohrid’e giderken de normal yolla ulaşım sağlanıyor; yeni yeni bölünmüş yola başlanmış.
Makedonya’nın güneyinde Yunanistan, doğusunda Bulgaristan, batısında Arnavutluk, Kosova, Sırbistan bulunuyor. Başkenti Üsküp, yüzölçümü 25713 km karedir; nüfusu 3 milyondur. Dili Makedonca; para birimi Makedonya dinarıdır. Bağımsızlığına 8 Eylül 1991 de kavuştu. (Daha önce Yugoslavya içindeydi; Yugoslavya dağılınca bağımsızlığına kavuştu.) Makedonya’da hala çok sayıda Türk yaşamakta ve Müslümandırlar. Kilometre kareye 81 kişi düşüyor. Üsküp Vardar nehrinin her iki yakasına yayılmıştır. Üsküp 600 bin nüfusu var; Ohrid ise Üsküp’ten 3,5 saat uzaklıkta ve Ohrid Gölü’nün kenarındadır. Struga ile Ohrid arasında otobüs seferleri yapılıyor. Önemli turizm bölgeleri Tetova (Kalkandelen) şehridir. Makedonya’da Makedoncadan başka Arnavutça, Hırvatça, Sırpça ve Türkçe kullanılıyor. Nüfusun % 67 si ortadoks hırıstiyan % 30 Müslüman; kalan %3 te diğer dinlere mensup. Rehberimiz ise Makedonyalı bir Türk ve Ohrid’lidir.
Üsküp’te çok sayıda Osmanlı Eseri ve Osmanlı’nın inşa ettiği eski çarşısı ile tarihi değeri çok yüksek bir şehir. Yahya Kemal Beyatlı’da bu şehirde doğmuştur. Biz eski tren garı, Üsküp doğumlu Rahibe Teresa’nın Anıtını, Taş Köprüyü, Kaleyi, Osmanlı döneminden kalma Eski Şehri, Çarşı, Mustafa Paşa, Sultan Murad, ve Gazi İsa Bey Camilerini, Davud Paşa Hamamını gezdik. Üsküp’te (4 yıldızlı) şehir Otelinde kaldık.; ve Üsküp tarihi yapısıyla gezilip; görülecek bir yer. Makedonya’nın tarihinde Büyük İskender önemli bir yere sahip; bu nedenden heykelleri dikilmiş; ayrıca çeşitli kavramları anlatan çok sayıda heykel var. (Budapeşte gibi); Üsküp’ten Tetova (Kalkandelen) hareket ettikten sonra 500 yıllık Hacıbektaş Harabeti, Baba Tekke’sini ziyaret ettik; peşinden Ohrid Gölü’nün batı kıyısında Struga’ya geldik. Burada Şairler Köprüsü, şiirler parkı ve çarşıyı gezdik. Ohrid’e vardığımızda; Ohrid; Ohrid Gölü kıyısında tarihi bir yer; tıpkı bizim Bodrum’a benziyor. Burada Çınar Meydanı, Kiliseleri dışardan gördük, Aziz Klemeus Heykeli ve Meydanı, müze olarak kullanılan Eski Türk Konaklarını, Roma döneminden kalma Antik Tiyatro’yu, ve Eski Çarşıyı gördük. İlk matbaa makinasını ve kağıt imalatını gördük. Ardından büyük tekne ile 1 saatlik Ohrid Gölü turu attık. Bu göl çok güzel ve çok büyük; kenarlarında göle girilecek çok güzel plajlar var.
Ohrid çok eski bir yerleşim yeri; tanzimi güzel, kıyılar korunarak; turizm’e elverişli hale getirilmiş; ve çok turist çeken bir yer. Gece Ohrid’de 4 yıldızlı Belleve Otelinde kaldık.