Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), 2023 yılına ait göç verilerini açıkladı. Verilere göre, göç alan iller arasında dikkat çeken bir gelişme yaşandı: Karadeniz Bölgesi'nden çok sayıda yerleşim, kısa süreli göç hareketliliği nedeniyle nüfus artışı yaşadı. Ayrıca, 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş merkezli meydana gelen büyük depremler sonrası, deprem bölgesinden göç eden vatandaşlar da farklı illere yerleşti.
Kahramanmaraş, Malatya ve Adıyaman gibi iller, depremden büyük zarar gördükleri için göç veren şehirlerin başında yer aldı. Bununla birlikte, özellikle küçük illerde ikametgah adresi değişiklikleri sonucu nüfus artışı görüldü. Geçmişte büyükşehirlere göç eden vatandaşların ikametgahlarını memleketlerine alması, bu illerin nüfuslarını yükseltti. Uzmanlar, "Bu hareketlilik genellikle geçici olup, belediye bütçeleri açısından yanıltıcı olabilir" uyarısında bulunuyor.
2023 Yılında En Fazla Göç Alan İller Sırasıyla Şöyle
Türkiye’nin 2023 yılında en fazla göç alan şehirleri, özellikle Karadeniz Bölgesi’nden olanlar arasında yoğunlaştı. Bu iller sırasıyla Gümüşhane, Çankırı, Tunceli, Sinop, Kırıkkale, Kilis, Kastamonu, Bartın ve Bayburt oldu. Uzun yıllardır göç veren iller olarak bilinen bu şehirler, 2023’te şaşırtıcı bir şekilde göç alarak nüfuslarını artırdı.
Karadeniz Bölgesi’nde yer alan 5 ilin göç alması, bölgenin göç hareketliliğinde önemli bir rol oynadığını gösteriyor. Göç alan illerin çoğu, geçmişte genellikle az nüfusa sahip olan şehirlerdi. Ancak, büyük şehirlerdeki nüfus artışı ve iş gücü nedeniyle bu illere yönelik kısa süreli ikametgah taşımaları, bu şehirlerin nüfuslarını artırdı.
Uzmanlar, bu tür nüfus artışlarının belediyeler için yanıltıcı olabileceğine dikkat çekiyor. Çünkü göç, genellikle geçici bir süreç olup, büyükşehirlerde yaşayan insanların ikametgahlarını memleketlerine almasıyla ilgili. Bu da yerel yönetimlerin daha fazla pay almasına neden olsa da, ekonomik ve sosyal anlamda büyük bir değişim yaratmıyor.
Belediyeler, İller Bankası’ndan aldıkları payı, o bölgedeki resmi ikamet eden kişi sayısına göre alıyor. Ancak bu tür hareketliliklerin belediye bütçelerini etkilemesi, yerel hizmetlerde sürdürülebilirlik sorunları yaratabilir.