Butik çiçekçiliğin günümüzde yeni bir akım halini alması, son zamanlarda bu işte ciddi markalar yaratılmasına vesile oldu. Vesaire, Misk, Mitza bunlardan sadece birkaçı… Ticari boyutundan ziyade çiçekçilerin, dizaynlarıyla ruhunu ortaya koyabilmelerini oldukça kıskanıyorum. Kim istemez ki, kendini mayasına katabildiği bir iş? O sebepten, biraz da çiçekler dünyasını solumak istedim. 
Hayatımın bu zamana kadarki en dolu dizgin “farkındalık” sürecini yaşadığım 2017 yılında, takvim yaprakları Kasım ayının X gününü gösterirken; telefonum uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşım tarafından çaldı… Üstelik o zamanlar o kadar da yakın olmamıza rağmen; hayatın bizi ufak bir noktada, birkaç dakikadan ibaret muhabbetiyle kesiştirdiğini unutmuşçasına yepyeni bir başlangıca sebebiyet verdi bu telefon görüşmesi… Arayan, MSA’da katıldığım bir workshoptaki eğitmenim Çağla’ydı. Bana güzel bir teklifi vardı: beni çiçeklerle arkadaş edebilmek… O günlerde sadece gönlümün sesine kulak verdiğimden tabi ki de bu şahane fikir ruhumu kıpır kıpır etti, yepyeni bir yolculuğun ilk adımını attım.
 
Çağla, şimdilerde Yeniköy’deki adresinde harikalar yaratmaya hazırlanan Mitza’nın kurucusu. Aslında kurumsal hayata uzun yıllar kök salmasına rağmen, içindeki sesin volümünü kısmak yerine daha da açarak hayata karşı kendi yolunu çizenlerden… Öyle ki bir insanın kendi dünyasını yaratması cesaret ister ve ben de nedense böyle insanlara bayılıyorum. Çünkü çok zordur önce o içindeki cevheri bulmak ve onun seni çağıran yoluna baş koymak. Çoğumuz aslında ait olduğumuz adreslerden çok başka yerlerde, olmamız gereken insandan çok daha başkalarıyız bazen. Buna dur dediğimiz noktada işte o cesaret tılsımından pelerinle aydınlatıveriyoruz dünyayı.Devamı Haftaya...