Şiddet faillerine verilen cezalardaki gevşekliğin, bu cinayetlerin önünü açtığını aktaran Yılmaz, her kadının ve çocuğun hesabını soracaklarını dile getirdi.
“Kadına şiddet körükleniyor”
‘Kadına yönelik şiddet her geçen gün artıyor ve Türkiye, her ay yeni bir trajediyle sarsılıyor’ diyen Yılmaz, şunları söyledi; “Ağustos, Eylül ve Ekim aylarında, 90'a yakın kadın erkekler tarafından katledildi ve daha fazlası şüpheli şekilde hayatını kaybetti. Rojin'in cansız bedeninin Van Gölü kıyılarında bulunması ya da Margarita Karaca gibi kadınların kaybolduktan sonra ölü bulunması, bu şiddet sarmalının sadece birkaç örneği. 2024'ün ilk on ayında en az 297 kadın, geçtiğimiz yıl ise 416 kadın katledildi. Bu rakamlar her yıl korkutucu bir şekilde artıyor. İktidarın, İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmesi, kadınların korunmasında büyük bir gerilemeye yol açtı. Recep Tayyip Erdoğan’ın son açıklamaları, kadın cinayetlerine karşı daha sert yasalar vaat etse de uygulamada hâlâ eksiklikler bulunuyor. Kadın hakları savunucuları, şiddet faillerine verilen cezalardaki gevşekliğin, bu cinayetlerin önünü açtığını belirtiyor. Yasalar var ama uygulanmıyor, çünkü hükümet, kadınların hayatını koruma sorumluluğunu üstlenmekten kaçınıyor. Kadın cinayetlerine karşı durulması için toplumsal bir dönüşüm şart. Siyasi iktidar ise bu konuda üzerine düşeni yapmıyor; aksine kadın haklarını geriye götüren politikalarla kadına şiddeti körüklüyor. Toplum, her gün bir başka kadının ya da çocuğun kaybolduğu ve cansız bedenine ulaşıldığı bir distopyaya dönüşmemeli! Ancak biz kadınlar, bu düzeni kabul etmiyoruz! Katledilen her kadının, şiddet gören her çocuğun hesabını soracağız.”
“Sokakları terk etmeyeceğiz”
Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü; “İstanbul Sözleşmesi'nden asla vazgeçmeyeceğiz! Bu sözleşmenin getirdiği koruyucu düzenlemeleri geri getirmek için kararlıyız. Erkek adaletin değil, gerçek adaletin peşindeyiz! Mücadelemiz, kadınların yaşam hakkını savunmak için, eşit ve özgür bir dünya için sürecek. Ne korkacağız ne de geri çekileceğiz. Bu topraklarda kadınlar özgür olana dek direneceğiz! Kadınlar birer rakam değil, istatistik değil! Bu öfke, kadınların hayatlarını hiçe sayan bu sisteme karşı! Margarita, Rojin ve adını bilmediğimiz, kaybolan, katledilen tüm kadınların anısına sahip çıkıyoruz. Erkek egemen zihniyeti ve bu düzenin kadın düşmanı politikalarını bir kez daha lanetliyoruz! Bıçağın kemiğe dayandığı yerdeyiz. Artık tek bir kadının bile yaşamı tehlikede olmasın diye, sesimizi yükseltmekten geri durmayacağız. Sokakları, meydanları terk etmeyeceğiz. Kadınların yaşam hakkı, pazarlık konusu değil; mücadelemiz, hayatımızdır!”
Haber merkezi