Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz "Enflasyonla mücadelemizin aylık etkilerini görmeye başladık. Yıllık etkiyi ise 2024'ün ortalarından itibaren görmeye başlayacağız. 2024'ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin şekilde düşüş gerçekleşecek." dedi.
Cevdet Yılmaz, "Sürdürülebilir Yaşam ve Akıllı Şehirler" temasıyla Çırağan Sarayı'nda düzenlenen 7. İstanbul Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde ekonomide belirsizliği azaltacak ve öngörülebilirliği artıracak çalışmalara hız verdiklerini söyledi.
Mayıs ayındaki seçimlerle siyasi anlamda belirsizliğin ortadan kalktığını kaydeden Yılmaz, hazırladıkları 5 yıllık kalkınma planı ve Orta Vadeli Program (OVP) ile politika belirsizliklerini ortadan kaldırdıklarını anlattı.
Yılmaz, "Merkez Bankamız güncellenmiş para politikasını hayata geçirirken, diğer yandan maliye politikalarını depremin, afetlerin ortaya çıkardığı ekstra harcamalara rağmen disiplini elden bırakmadan devam ettiriyoruz. Bir diğer yandan da yapısal reformlarla bu tabloyu tamamlamış oluyoruz." diye konuştu.
Yılmaz, Türkiye ekonomisinin 20 yılda yıllık ortalama yüzde 5,4 büyüdüğünü vurgulayarak, şöyle devam etti:
"Dünyanın aynı dönemdeki büyüme ortalaması 3,6 olarak gerçekleşti. Türkiye ekonomisi 20 yıllık süreçte yıllık ortalama 1,8 puan dünya ekonomisinin üzerinde bir büyüme performansı gerçekleştirdi. 'Bir yıl için bu puan çok yüksek değil, önemli değil' diyebilirsiniz ama 20 yılda böyle bir performans gerçekleştirdiğimizde işte asıl farkı oluşturan bu. Bu küçük gördüğümüz farklar yıllar itibarıyla birikimli olarak çok önemli bir yere getiriyor ülkeleri. Türkiye de şu anda dünyanın 17. büyük ekonomisi konumunda nominal dolar bazında. Bu yıl 2023 yılında ekonomimizin 1,1 trilyona yakın bir büyüklüğe ulaşmasını bekliyoruz. Geçen yıl 905 milyardı. IMF verilerine göre 17. büyük ekonomi konumunda olacağız. Şu anda 12 aylık geriye gittiğimizde zaten bunu yakalamış durumdayız. Bundan daha ötesi satın alma gücü paritesine göre Türkiye dünyanın 11. büyük ekonomisi konumundadır."
"Bu yılın 9 ayında 4,6 büyüme kaydettik"
Yılmaz, yatırımın çok daha düşük maliyetle mümkün olduğu dönemde Türkiye olarak büyük yatırımlar yaptıklarını hatırlatarak, "Bugün aynı yatırımları yapmaya kalkışırsanız, çok daha büyük maliyetlerle ancak başarabilirsiniz dünyadaki bu maliyet artışlarıyla birlikte. İyi ki yapmışız, keşke daha fazla yapsaydık." dedi.
"Enflasyonla mücadelemizin aylık etkilerini görmeye başladık"
Cevdet Yılmaz, enflasyon gerçeğiyle karşı karşıya olduklarını ve bunu unutmadıklarını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Birinci önceliğimiz enflasyonu makro ekonomide aşağıya çekmek, makro finansal istikrarımızı güçlendirmek. Bu çerçevede güçlü bir şekilde enflasyonla mücadeleye başlamış durumdayız. Normalde yaz aylarında enflasyon daha düşük olur mevsimsel etkiler nedeniyle, sonbaharda daha yükselir. Bu sene tam tersini yaşıyoruz. Yaz aylarında kur artışı, başka birtakım etkilerle enflasyon oldukça yüksek geldi. Aldığımız tedbirlerin etkisiyle sonbaharda mevsimsel koşullar aleyhte olduğu halde enflasyonun aylık bazda oldukça önemli oranda düştüğünü görüyoruz. Yüzde 3 küsur düzeyine gelmiş durumdayız. Çekirdek enflasyon dediğimiz daha önemli bir gösterge var. Orada yüzde 2'nin altına inmiş durumdayız. Enflasyonla mücadelemizin aylık etkilerini görmeye başladık. Yıllık etkiyi ise 2024'ün ortalarından itibaren görmeye başlayacağız. 2024'ün ortalarından itibaren enflasyonda belirgin şekilde düşüş gerçekleşecek."
"Son dönemlerde ciddi anlamda cari açıkta düzelme var"
Merkez Bankasının yeni bir politika izlediğini belirten Yılmaz, bunun sonuçlarını rezerv rakamlarında görmeye başladıklarını anlattı.
Merkez Bankası brüt rezervlerinin mayıs ayında 98,5 milyar dolara kadar düştüğünü anımsatan Yılmaz, "Dün itibariyle bir açıklama oldu 140 milyar doları aşmış durumdayız. Bu da Türkiye için bir rekor. Tarihimizde hiç bu seviyeye gelmemiştik. Merkez Bankası rezervlerimizde büyük bir artış oldu. Bunun için Merkez Bankası yönetimimizi, politikalarımızı tebrik ediyoruz. Daha da güçlendireceğiz rezervlerimizi." şeklinde konuştu.
Yılmaz, bir taraftan bütçe açığını kontrol ederken diğer taraftan da cari açığı aşağıya doğru çekme gayreti içinde olduklarını belirterek, "Son dönemlerde ciddi anlamda cari açıkta düzelme var. Yıl sonu itibariyle cari açığımız yüzde 4'ler civarına düşmüş olacak. Orta Vadeli Programımızın sonunda ise cari açığımızı yüzde 2'lere kadar düşürmeyi öngörüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.