İdari yargılama düzeni, bize, Fransız Hukuk Sisteminden geçmiştir. Danıştay, İdari Yargının Temyiz Mahkemesi olarak görev yapıyor.
Fransız Kralı, memurlarını korumak amacıyla, yargılanmalarına izin vermiyordu. Başta Fransız aristokrasisi olmak üzere, Fransız aydınlar, Kraldan, memurların ''haksız tutum ve davranışlarına karşı'' yargı yolunun açılmasını talep ettiler.
Fransız Kralı ''Alın size hakim'' diyerek, yargı tekliğini bozan ''İdari Yargılama'' düzenini kurdu. Hakimleri de ''Devleti koruma ve kollama yönünde'' uyardı. Böylece, Adli Yargılama yanında İdari Yargılama düzeni ortaya çıktı.
Yargılama Sistemini, Fransadan kopya ettik. Başımıza bela ettik. Zira, İdari yargı düzeni, yargıda teklik kuralını bozuyor. Adaletin düzgün işlemesine engel teşkil ediyor.
Anglo Sakson Yargı düzeninde böyle bir uygulama yok. Yargı tekliği sayesinde, yargıda adalet, düzgün işliyor. Zira ''İdari Yargı Düzeninin'' temel felsefesi ''Devleti korumak ve kollamak'' üzerine kurulmuştur. Taraflı olmak durumundaki bir yargıdan adalet beklenemez.
Nitekim;
İdari Yargının Temyiz Mahkemesi olan Danıştayın ''ANDIMIZ'' ile ilgili kararında bu durum açıkça gözüküyor.
Türk Milleti ''Yargı Reformu'' bekliyor. Zira, yargılamadaki güven kaybı, ekonomik gelişmemize engel unsurların başında geliyor.
İdari Yargı Düzenine güvenmeyen yatırımcı ''Tahkim'' şartı ileri sürüyor. Anlaşmazlık halinde, Londra Mahkemelerini yetkili kılıyor. Neden Londra Mahkemesi sorusunun cevap çok basit. Londrada Yargıda Teklik Prensibi uygulanıyor.
Adli ve İdari Yargı diye yargıyı ayırmanın sonuna gelindi. Yeniden düzenlenmesi dile getirilen Anayasa ile, Türk yargılama düzenini, ADLİ YARGI olarak teke düşürmek gerekiyor.