Yeni yönetmelikle birlikte bir sürü adaletsizliklerin ortaya çıktığını aktaran İşbakan, bunları şöyle sıraladı: “Yeni yönetmelik, gelir kriteri bahanesiyle binlerce bakıma muhtaç bireyi kaderine terk ediyor. Yeni engelli emeklilik düzenlemesi, engellilerin hayatını daha da zorlaştırıyor, mağduriyeti katlıyor. Yeni KDV Kanunu değişikliğiyle ithal protezler erişilmez hale geliyor, engelliler temel ihtiyaçlardan mahrum kalıyor. Yeni yönetmelikle ehliyetleri iptal edilen engelliler, işe gidemiyor, hayattan kopuyor. Yeni yönetmelik değişikliği, hafif zihinsel engellileri hayat boyu eğitimde yok sayarak eşitliği yok ediyor. Yönetmelik değişikliği, evde bakım ve sosyal destekten binlerce ihtiyaç sahibini dışlıyor. SGK’nın fiyat güncellemesi yapmaması, engellileri hasta altı bezi gibi temel ihtiyaçlardan bile mahrum bırakıyor. ÖTV Kanunu değişikliğiyle 10 yıllık yenileme süresi ve %40 yerlilik oranı, engellileri sosyal hayattan koparıp sanayiye mahkûm ediyor. Tekerlekli sandalyelerini küçücük arabalara sığdıramayan bireyler, sandalyelerini çeki demiriyle arkadan çekmek zorunda bırakılıyor. Bu adaletsizliklere son verin!”
“Ulaşım hakkımıza dokunmayın”
Resmî Gazetede jet hızıyla yayımlanan ÖTV yasasının, engellilerin yaşam hakkını, özgürlüğünü ve temel insan haklarını hiçe sayan bir düzenleme olarak karşılarına çıktığına değinen İşbakan, “25 Aralık 2024 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilen ve Cumhurbaşkanlığı kararıyla onaylanan ÖTV Kanunundaki değişiklikler kapsamında; Yenileme süresini 5 yıldan 10 yıla çıkararak engelli bireyleri eski teknolojiye mahkûm etmekte, Gelişen güvenlik donanımlarına sahip araçlara erişimlerini engellemekte, Yerli üretim araçlarla sınırlayarak, tekerlekli sandalye veya valiz gibi temel ihtiyaçları taşıyamayan yetersiz araçlarla yaşamaya zorlamaktadır. Bagajına tekerlekli sandalye sığmayan otomobillere çeki demiri mi takacağız? diye soruyoruz! Bu düzenleme açıkça şu anlama gelmektedir: Hırsızlara göz yumuluyor, ev sahibi engelli birey cezalandırılıyor. Bu yasa, engelli bireylerin toplumda eşit katılım hakkını ortadan kaldırmaktadır. 3 yıl garanti süresi olan araçların 10 yıl boyunca satılamayacak olması, engellileri hurda araçlarla yaşamaya zorlamaktadır.” dedi.
İşbakan, “Engelli bireylerin ulaşım hakkını, gelişen teknolojilere erişimlerini ve yaşam kalitelerini geri kazandıracak düzenlemeler yapılmasını talep ediyoruz. Bizler, bu haksızlıklara karşı mücadelemizi kararlılıkla sürdüreceğiz.” diyerek sözlerini tamamladı.
Haber merkezi