‘2025 yılı için geçerli olacak asgari ücret artışı TÜİK’in çakma enflasyonunun yüzde 50’i zorlaması, gerçek enflasyonun yüzde 100’leri bulması yüzünden erimiştir’ diyen Altun, ülkemizde, iktidarın yanlış politikaları sonucu, Türk Lirası sürekli değersizleştiğini ve en temel ihtiyaçların bile karşılanmasında zorluk çekildiğini söyledi.
“Ölümü gösterip, sıtmaya razı edemezsiniz”
Barınma, ısınma, elektrik ve gıda gibi temel harcama kalemlerindeki fiyat artışlarının çok ciddi seviyelere ulaştığını aktaran Altun, sözlerini şöyle sürdürdü; “İktidarın ekonomi bilimine aykırı deneme yanılma yöntemiyle uyguladığı politikaların faturası işçiye kesilemez. TÜİK’in çakma enflasyonunun bile aylık yüzde 3-5 arttığı, yıllık enflasyonunun yüzde 50’leri zorladığı, ENAG enflasyonun yıllık yüzde 100’ları aştığı bir ekonomik ortamda yanlış ekonomik politikaların faturaları emekçilerin sırtına yükleyemez. Maalesef ülkemizdeki asgari ücret hakim ücret durumuna gelmiş, çalışanlarımızın % 60 -70’leri bulan oranı asgari ücret ve ona en yakın ücretlerle hayat mücadelesi vermektedir. Alın terinin karşılığı ücretle, kendisinin ve ailesinin yaşamını sürdüren emekçiler, esnaf gibi her maliyet artışında ürettiği ürün veya verdiği hizmete zam yapamaz. İşçinin tek geçim kaynağı, alın teri olan ücretidir. Hiç kimsenin, emekçilere ölümü gösterip, sıtmaya razı etmeye hakkı yoktur. Kötü ekonominin ve zamların sebebinin emekçiler olarak göstermek, yıllardır ülkeyi kötü yönetenlerin sorumluluğu üzerinden atma çabasıdır.
“Emekçiler bu sürecin mağdurudur”
Asgari ücrette pazarlık konusu olabilecek taban ücret, bir işçi ve çocuğunun bir aylık yaşama maliyetinin üniversiteler tarafından bilimsel yöntemlerle hesaplanmasıyla bulunan ücret olmalıdır’ diyen Altun, şunları kaydetti; “Mevcut enflasyon ortamında ve hayat pahalılığında, asgari ücret için tek bir çalışanın açlık sınırı olarak kabul edilen ücreti kabul etmek mümkün değildir. Asgari ücret hesabında bir ebeveyn ve yanında çocuğunun insanca yaşayacağı ücret miktarı bizim talebimiz olmalıdır. Bu da yetmez, bu hayat pahalılığında aylık enflasyonun yüzde 3’leri yüzde 5’leri bulduğu ortamda her gün sınırsız ve ölçüsüz zam yapılan ortamda belirlenecek asgari ücretin aylık olarak en az TÜİK’in çakma enflasyonu kadar artırılmasıdır.
Bunun dışındaki hiçbir artış asgari ücretle geçinmek zorunda bırakılan 10 milyonu aşkın emekçi ve ailesine nefes aldırmaz. Biz İnsanca çalışmak ve insanca yaşamak için, gerçek enflasyon karşısında ezilmediğimiz bir ücret talep ediyoruz.”
Haber merkezi