Türk Eğitim-Sen Bölge İstişare toplantısı kapsamında Ordu'da Eğitim-Sen'liler ile bir araya gelen Türk Eğitim Sen Genel Başkanı Talip Geylan, toplantıda yaptığı konuşmada, şunları söyledi:
"Bu teşkilat 26 bin üye kaydını yaparken kimseyi tehdit etmedi. Bana üye olmazsan şöyle olur demedi. Ya da hiç bir meslektaşımıza gayri ihtiyari bir teklifle yaklaşmadı. Hiç bir meslektaşımızın şahsiyetini ezmedik, sadece işini yaptı, sendikacılığını yaptı. 26 bin eğitim çalışanını bu hak mücadelesine dahil ettik. Onun için bu bana göre her türlü övgüyü hak eden bir başarıdır hiç mütevazi olmayacağım. Türk Eğitim-Sen her düzeyde her kurum nezdinde inanılmaz saygı duyuyor."
Geylan, 7. dönem toplu sözleşme sürecini de değerlendirerek, şunları söyledi:
"7. dönem toplu süreci tamamlandı. Bir önceki dönemde hatırlarsanız 6. dönemde Türkiye Kamu-Sen yetkili konfederasyonlar talepleri ortaklaştırmış ortak değerde masaya oturdu. O dönem bazıları eleştirdi niye masaya beraber oturdunuz (Kamu-Sen). Neden Memur-Sen ve yetkili sendika ile masaya oturdunuz diye sordular. Doğrusu bu olduğu için Türkiye Kamu-Sen 2002'den beri ilk toplu görüşme başladığı andan itibaren ilkesel duruşu ortaya koymuştur. Toplu pazarlık masası kamu çalışanlarına artı bir kazanım elde edebilirizin mücadelesinin bir sürecidir.
7. dönem toplu sözleşme sürecinde ortak talep çağrısı yapmadık. Çünkü neden yapmadık bir önceki dönemde ortak koyduğumuz ortak iradeye sadık kalmadıkları için bir daha böyle bir çağrıyı hak etmediklerini düşünüyorum.
Biz Türkiye Kamu-Sen olarak her dönemde olduğu gibi sizlerin destekleri ile kamu çalışanlarını isteklerini, beklentilerini masaya taşıdık. Ancak 7. dönem toplu sözleşme sürecinde maalesef daha önceki dönemde olduğu gibi tam bir tiyatroydu. Hükümetin sözde yetkili sendika ile kapalı kapılar arkasında yapmış olduğu bir mizahsen maalesef toplu pazarlık yapıyormuşçasına kamuoyuna lanse ediliyor.
"Enflasyon kadar zam almak aslında 0 zam almak demektir"
Kamu-Sen olarak ne istemiştik oransal artış olarak 2024 yılı için 100.2, her yıl için yüzde 10 refah payı talep ettik. Refah payını önemsiyoruz. Her yıl artış döneminde hükümet ne yapıyor oransal artışın üzerinde enflasyon farkı oluştuğunda ki oluşuyor. Ama enflasyon farkı ile yetinmek demek aslında sadece enflasyon kadar zam aldık demektir. Enflasyon kadar zam almak aslında 0 zam almak demektir.
"Refah Payı Kırmız Çizgimiz"
Hükümet yetkililerinin zaman zaman ifade ettiği gibi büyüyen ekonomimizden, artan milli gelirimizden kamu çalışanlarının hak ettiğini alması ancak enflasyon farkının üzerinde bir refah payının hayata geçirilmesidir. Türkiye Kamu-Sen masaya otururken refah payını kırmızı çizgilerden biri tanesi olarak ifade etmiştir.
Bütün kamu çalışanlarının yüzde 15 vergi dilimine sabitlenmesini istedik. Devletimiz yaklaşık 4 yıldır 12 milyon çalışan ve emeklisine bayram ikramiyesi veriyor. İşçi emeklileri, memur emeklileri 12 milyon kişi yılda iki kez bayram ikramiyesi alıyorlar. Miktar olarak diş kovuğunu dolduran miktar değil ama sembolik anlamı var." ifadelerini kullandı.
Atakan Öztürk