Adıgüzel’in sözlerinin tamamı şu şekilde:

 Elinde Türk bayrağı olan Türk vatandaşlarının üzerine taşlar yağdırdılar. Attıkları taş bayrağı yere düşürüyor. Ben buradan soruyorum; Bu taşı atan mı milliyetçi? Bayrak yere düşer düşmez kafama taş gelir mi diye düşünmeden bayrağı yerden kaldıran kadıncağız mı milliyetçi? Ordu halkına soruyorum...

Bu ahlaksızlık asla Erzurumlulara mal edilmesin. Bu kişilerin Ankara'dan bir otobüsle Erzurum'a götürüldükleri bilgisi var. Özel olarak provokasyon için Erzurum'a götürülmüş insanlar.

Gelip Türk bayrağına çarpan taş benim canımı acıtıyor. Çünkü biz bu bayrak için şehitler verdik. Cumhuriyet Halk Partisi kadroları Kuvay-ı Milliye kadrolarıdır. Bayrak için canlar verdik ve Türkiye Cumhuriyeti'ni kurduk.

İstiklal Marşı'nın ilk kıtasını okuyan Adıgüzel sözlerine şöyle devam etti:

Biz İstiklal Marşı'nı yazan kadrolarız. Bugün mecliste kağıttan dahi okuyamayanlar bize milliyetçilik dersi vermeye kalkıyor. Erzurum halkına bir şey vadedemeyenler, Ordu ile ilgili sorunları konuşamayanlar sözde milliyetçilik üzerinden, Müslümanlık üzerinden ahkam kesip milleti birbirine düşürmeye kalkıyorlar.

Ancak biz nefret dili değil sevgi dili kullanacağız. Vatan sadece bir toprak parçası değil onun üzerinde yaşayan her şey vatan. Ağaç ve orman vatan, arıcılık ve fındık vatan. Ben fındığı ve arıcılığı savunurken sen neredeydin?

Elekçi Irmağa da vatan. Çamlı'da Keş Deresi de vatan. İlküvezde Curi, Ünye'de Akçay da vatan. Bolaman da vatan, Akçaova da vatan… Çamlı'daki kadınlar suda sürüklenirken, Melet’in boğazına 14 yerden kelepçe atılırken ben oradaydım, sen neredeydin?

Ordu coğrafyasını siyanür ve sülfürik asit çeteleri zehirlerken, ben oradaydım sen neredeydin?

Şimdi bize gelmiş milliyetçilik anlatıyorlar ama milletimiz artık inanmıyor.”