Alış Veriş Merkezlerine, (sosyetik adı AVM'dir) girdiğimizde herhangi bir ürünü üzerinde hangi fiyat varsa gıkımız çıkmadan parayı verip alıyoruz. AVM'den alınca sınıf atlamış oluruz, sosyeteye karışırız. Racon keseriz, "Var ya dün filanca AVM'den onları bunları aldım."
Aferin!
Ama halk pazarına, geleneksel pazarlara, köylü pazarlarına ya da yerli manava, terziye, mandıraya gidince kıyasıya pazarlık edip, nerede ise onlardan (bir nevi) bedava almaya çalışıyoruz. Veresiye bile mümkündür. Balıkçıya kasalar yeni inmiştir. Kasapta etin tazesi vardır, fırından ekmeğimizi güvenle alırız, yufkacıdan yufkayı, erişteyi, bazlamayı güvenle alırız. Köylü pazarında, geleneksel pazarda, biberin, maydanozun, elmanın, mandalinanın, yumurtanın, sütün, yoğurdun, tereyağının hası vardır.
Olsun!
***
- Ne kadar teyze?
- 2 TL kilosu evladım.
- 1 TL olmaz mı teyze?
- 1,5 TL olsun evladım.
- 1 TL vereceksen alayım teyze.
(Teyzenin başı öne eğilir; mecbur verecek çünkü evdeki ocakta tencerenin kaynaması gerekir.) Dedik ya, AVM'den 1 TL'lik malı 10 TL'ye aldığında yediği kazıkla övünür, ama teyzeyle pazarlığı kıran kırana yapar! Vahşi kapitalizmi besleyeceğimize, ilk elden, emekçilerimize, akşama evine ekmek, harçlık götürme derdinde olanları desteklesek, nasıl olur.
***
AVM'lerin kira, vergi, elektrik, vitrin, eleman, aydınlatma, hava-civa bedeli bizden çıkıyor. Con-conların, Tky'lerin, holdingcilerin konforunu biz finanse etmeyelim. Çarşamba günü "Çarşamba Pazarına" gidin, cuma günü "Rus Pazarına" gidin, cumartesi günü "Cumartesi Pazarına" gidin. Diğer günlerde de yine bu pazarların çevresinde benzer tezgahlar kuruluyor. Oralara gidin.
Yani sözüm sana, bana,ona..
Hepimize!