Dilber, tarım zararlısı kahverengi kokarcanın belirlenen 8 il dahil tüm ülkedeki yayılımını takip ettiklerini söyledi.
Karadeniz'e sahil iller Artvin'den İstanbul'a kadar kahverengi kokarcayla ilgili çeşitli şikayetler almaya başladıklarını ifade eden Dilber, "Bakanlık olarak bu zamana kadar çok ciddi çalışmalar ürettik. Zararlı kışlamak için evlere gelince vatandaşlarımız zararlıdan haberdar oldu. Kötü kokusu nedeniyle bir anda evlerde çok sayıda arttığı için insanlar bize şikayetleri bildirmeye başladı. Bu zararlı tüm dünyaya, böyle sıcak yerlere göç ettiği için yayıldı. Özellikle gemilerde konteyner ticaretinde ülkelerden kıtalardan yayılımı söz konusu." diye konuştu.
En etkili mücadele öldürülmesi
Zararlının anavatanının Uzak Doğu olduğuna işaret eden Dilber, şöyle devam etti:
"Türkiye'de 661 tane daha zararlı organizma var, bu böcek gibi. İnsanımız pis kokulu yeşil böceği bilir, buna akraba süneyi bilir, o da akraba. İnsanlarımızdaki beklenti, 'Kimyasal mücadele ile biz bu böceği öldürelim' şeklindedir. Ama burada böceğin bize sunduğu bir imkan var. Kasım, aralık ayında mart ayına kadar hava soğuk olduğu sürece bu böcek evlerimizde, ahırlarımızda, insan yerleşiminin olduğu sıcak yerlerde. Tüm dünyada bu zararlıyla temel mücadele, kimyasal mücadele değil mekanik mücadele. Yani süpürme, toplama. 'Gördüğün yerde öldür' diyoruz. Ama insanlar bu ifadeden irkiliyor. Gördüğün yerde öldür! Ama bu mücadele tüm dünyada gerçekten de gördüğün yerde öldürülmesi üzerine kurulmuş. Zararlının yeni noktalarda popülasyonunun artmasının engellenmesi için 'gördüğün yerde öldür' şeklinde mücadele ediyoruz."
Evlerdeki mücadelenin halk sağlığını ilgilendiren bir konu olduğunu, bu konuda Sağlık Bakanlığı ile gerekli çalışmaların da yapıldığını aktaran Dilber, evlerde kullanmak üzere sivrisinek ilaçları gibi ilaçlarla ilgili yeni ruhsat çalışmalarının sürdüğünü bildirdi.
Dilber, tarım alanlarında ise zararlının yoğunluğunun çok olduğu yerlerde ilaçlama yapılmasına izin vereceklerini vurgulayarak, "Üreticilerimize, ilaçlama yapabilirsiniz, ilaçlama zamanı geldi gibi uyarıları biz yapacağız. Üreticilerin tüm mücadelesini inşallah bahar döneminde yürütmeye çalışacağız. Şu an zararlı, evlerde. Artık olay halk sağlığı. Nasıl bir sivrisinekle mücadele yapıyorsunuz evinizde, hamam böceği mücadelesi yapıyormuş gibi düşünebilirsiniz. Zararlıları süpürüp yok etme şeklinde gördüğümüz yerde mücadele etme şeklinde bir stratejimiz var." ifadelerini kullandı.
En son çare kimyasal mücadele
Piyasada kabuğu sert böceklere karşı kullanılan birçok ilacın bu zararlıda da etkili olduğunu belirten Dilber, "Tarım ve Orman Bakanlığı olarak bu zararlıyla ilgili ilaçları ruhsatlandırdık. Şu an ikametgahın dışında tarım alanında mücadelesi için ruhsatlı ilacı, mücadele şekli var. Teknik talimatını da hazırladık. Bizim şu anda bu böcekle kimyasal mücadele etme noktasında tüm ilaçlarımız ruhsatlanmış ve etkili çalışıyor. Ancak ülkemizin de içinde bulunduğu Avrupa Birliği sürecinde ve uluslararası anlaşmalar gereğince pestisitleri biz öncelikli bir mücadele şekli olarak görmüyoruz. Biz en son çare olarak kimyasal mücadeleye başvurmayı tercih ediyoruz." dedi.
Üreticilerimizin destek olmasını bekliyoruz
Kahverengi kokarcanın doğal düşmanının samuray arıları olduğunu belirten Dilber, samuray arısı üretimine Samsun'daki Karadeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü'nde başlandığına işaret ederek şunları kaydetti:
"Burada hem İhracatçılar Birliği desteğiyle hem Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Araştırmalar ve Politikalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) desteğiyle bir doğal düşman üretim merkezi kurduk. Böceğin doğadaki doğal düşmanı şu anda Samsun'daki enstitümüzde üretiliyor. Yaklaşık yılda 20 bin adet üretebilir kapasitesindeyiz. Bakanımızın talimatıyla bu üretim yerlerinin sayısını artırma planımız var. Şu an enstitülerde yeni üretim lokasyonları belirledik. Önümüzdeki dönemde daha çok doğal düşman üretip kimyasalı en son çare olarak düşünüyoruz. Ama temel mücadele aslında böcek evlere geldiğinde mekanik mücadele. Üreticilerimiz ve şehir yaşamındaki insanların bu mücadelede bize destek olmasını bekliyoruz. Evlerinde gördükleri yerlerde özellikle balkonlarda halı, mukavva kutu içlerinde muhakkak görürler. Özellikle kışın ortasında çok soğuk zamanlarda açıp bu böcekleri öldürmelerini bekliyoruz. Bize bu mücadelede destek olmalarını istiyoruz vatandaşlarımızın."
Samuray arısı salınan bahçelerde kesinlikle kimyasal mücadele istemiyoruz
Ersin Dilber, bu yıl yaklaşık 20 bin doğal düşman üretildiğini, gelecek yıl 150 bine yakın daha samuray arısı üretilmesinin hedeflendiğini ancak ihtiyacın 2 milyon olduğunu kaydetti.
Ürettikleri doğal düşmanın doğaya zarar vermediğinin altını çizen Dilber, "Doğaya doğal bir düşman salarken bunun da doğada başka bir zarara neden olmaması önemli. Samuray arısı diye benimsenen bu arının konukçuya özel, yani kahverengi kokarcanın yumurtasına özelleşmiş bir durumu var. Tespit edilmiş doğada başka bir türe zararı tespit edilmemiş. Bu yön de bizim için önemli bir nokta. Samuray arısı salınan bahçelerde kesinlikle kimyasal mücadele istemiyoruz." diye konuştu. AA