Hazinemizin Altın alım gücü %100 azalmıştır.
Bu seçim Yazımızın başlığına ve içeriğine de iyiye güzele giden cümleler koyamıyorum. Çünkü AKP döneminde Hazinemizin altın alım gücü %100 azalmıştır. Artık iyi ve güzel hiçbir şeyimiz kalmadı.
Hazine tamtakır. 2004 te hazinemizin altın alım gücü 7.340 Kg altın iken 2014 te 4.723 kg altına gerilemiştir. Nüfusumuzun 6 milyon artığını düşünürsek İsmet İnönü'nün deyimi ile Türk milleti Tam anlamı ile iflasa sürüklemiştir: Eğer AKP yüce dinimize gerçekten inanan bir parti olsaydı. Hadis-i Şeriflerimize göre bilimle yola devam edeceğinden yılda ortalama %4 kalkınarak 12 Yılda %48 kalkınacak ve hazinemizin gücü 10.000 KG altın gücüne ulaşacaktı. Oysa bu gün 4.700.kg.Bu hizmet olmayacağına göre hizmetin tersidir. Devlet idaresinde hizmetin tersi hizmetlere vatana hıyanet adı verilir. Hala daha tek başına iktidar isteyenlerin normal bir istekte bulunduklarını söyleyebilecek bir normal vatandaşımız var mıdır.
Suriye Politikası İflasta “ Yurtta Sulh Cihanda Sulh” ayaklar altında
14 Mayıs 1950 de iktidara gelen dahili ve harici bedhahlar koalisyonunun açık bütçeleri ve laik eğitime son vermeleri bizi bu günlere getirmiştir. Sayın Amiral diyor ki: Teröristlerin arkasında sınırsız mali ve lojistik imkanlar mevcut. Ayrıca 911 km ortak sınırı olan Türkiye bu savaşta teröristlere kucak açmış ve her türlü imkanı sunuyordu. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının temelinde Atatürk ilkeleri yatar. Bu ilkelerin en önemlisi " Yurtta sulh cihanda sulh " ilkesidir. Bu apaçık anayasamızın başlangıç bölümünde yer almıştır. Öbürü de denk bütçedir. Denk bütçe Anayasamızda Hükümetlerin ve TBMM üyelerinin çoğunluğunun da anlayacağı şekilde yerleştirilememiştir. 166. maddesinde" Fiyatlarda istikrar" olarak ve 5. maddesinde de üstü kapalı olarak yazılmıştır. Bu iki ana temelle zerre ilgisi olmayan AKP yönetiminin Türkiye'mizi ve Türk milletini getirdiği yer maalesef budur. 1 Kasımda büyük Türk milleti 9 Eylül 1922 ruhunu ve heyecanını yaşayarak AKP ve siyasetine son verecek ve onları İzmir'de tekrar denize dökecektir. Türk milletine bu savaşında başarılar dilerim. Sayın amiral Türker Ertürk'ün bir stratejistin bile kolay kolay yapamayacağı tarihi öznel tahlillerini aşağıdaki ilk kurşun linkinden sunuyorum.
http://www.ilk-kursun.com/haber/240559/turker-erturk-rusyanin-mesaji/
PKK Okullara da Saldırmaya Başladı
14 Mayıs 1950 den sonra ve özellikle 1983 ten bu yana TBMM üyeliği ve T.C. Hükümet üyeliği yapanların tümü gaflet ve dalalet ve hatta hiyanet içindedirler. Terörümüzün iki ana sebebi vardır.
1- Açık bütçeler yaparak Türk milletinin cebinden paralarını sofrasından yiyeceklerini almak
2- Lak eğitimden vazgeçerek cumhuriyeti savunacak fikri hür irfanı hür vicdani hür nesillerin artık yetiştirilmesinin durdurulmasıdır.
Minor sebebi de Devlet görevlilerinin polisin jandarmanın ve diğer görevlilerin enflasyon altında ezilmesidir.
Siz terörü bitirmek istiyorsanız DENK bütçe yapın Laik eğitime dönün. Terör biter. Tıpkı 1923- 1938 arasında olduğu gibi. Neden yapmıyorsunuz aldığınız paralar haram olsun mu dememizi bekliyorsunuz?. Bu kadarına aklınız ermiyorsa neden bu makamlara aday olmaktasınız.
Dijitürkten Soğuk Düş Gibi açıklama
Digiturk'ten yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi.
"Değerli Müşterilerimiz,
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, “Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu” tarafından yapılan bir soruşturma ile ilgili olarak Şirketimize resmi bir yazı tebliğ edilmiştir.
Söz konusu yazının içeriği gereği yasal zorunluluktan dolayı Kanaltürk, Samanyolu TV, Mehtap TV, S Haber (Samanyolu Haber), Bugün TV, Yumurcak TV ve Irmak TV kanalları platformumuzdan çıkarılmıştır.
Kamuoyuna saygılarımızla duyururuz."
Artık bu kardeş kavgası her şeye bulaştı. Bu kavgalar 14 Mayıs 1950 de başlayan açık bütçelerin ve laik eğitim son verme olaylarının günümüzdeki devamlarıdır. Dijitürk bir ticaret kurumudur. TV çalışanları ekmek yemek için yayınları Rayting alacak dolayısıyla reklam alacak maaş alacaklar. Siyaset artık yalnız soframızdaki ekmeği cebimizdeki paraları enflasyon yaparak almayacak bu şekilde yasaklarla da alacak. Bu uygulamalar doğrudan doğruya Türk milletinin Anayasal ve yasal haklarına saldırı değildir diyebilecek bir hukukçu var mıdır..
Yazıklar olsun bizi bu günlere getirenlere, yazıklar olsun bize bu günleri layık görenlere.
