Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), 2024 yılı kuruluş yıldönümünde emek, demokrasi, barış ve laik bir yaşam için verdiği mücadelenin altını çizen bir açıklama yaptı. SES Ordu Şube Başkanı Tülay Karadeniz tarafından yayımlanan açıklama, KESK’in tarihsel mücadelesine ve bugünkü karşı durduğu politikalarla ilgili önemli mesajlar içerdi.

Karadeniz, yaptığı açıklamada, “Geçmişten Geleceğe Emek, Demokrasi, Barış ve Laik Bir Yaşam İçin Birlikte Mücadeleye!” ifadesini kullanarak, KESK’in kuruluşundan bu yana verdiği mücadelenin sürekliliğine vurgu yaptı. “KESK, ezenle ezilen arasındaki çatışmanın keskinleştiği her dönemde, emeğin yanında saf tutmuş; kapitalist sömürüye, baskıya ve eşitsizliğe karşı örgütlü mücadelenin sesi olmuştur” diyerek, sendikanın toplumda adaletin sağlanmasına yönelik rolünü tekrar hatırlattı.

KESK’in tarihinin, emekçilerin mücadelesiyle şekillendiğini belirten Karadeniz, geçmişte olduğu gibi bugünde de neoliberalleşme politikaları, kamu hizmetlerinin piyasalaştırılması, taşeronlaştırma gibi emekçi sınıfına yönelik saldırılara karşı direndiklerini dile getirdi. "Bugün mücadelemiz, neoliberal politikaların yarattığı yıkıma, kamu hizmetlerini piyasalaştırmaya, çalışma hayatını taşeronlaştırmaya ve emekçiyi borç sarmalına sürükleyen düzene karşı devam ediyor" ifadelerini kullandı.

Laiklik ve barış mücadelesinin de emek mücadelesinin ayrılmaz bir parçası olduğunu belirten Karadeniz, "KESK, laiklik mücadelesini yalnızca bir ilke olarak değil, toplumsal eşitliğin ve özgürlüğün temel taşı olarak görür" dedi. Ayrıca, siyasal İslamcı gericiliğe, kadın emeğini ve varlığını yok sayan patriarkal düzene karşı da mücadelenin sürdürüleceğini vurguladı.

Tülay Karadeniz, açıklamasının sonunda, “Biz biliyoruz ki tek başına hiçbir hak kazanılmaz, hiçbir zincir parçalanmaz. Kapitalist düzenin zincirlerini kıracak olan, işçi sınıfının örgütlü gücüdür” diyerek, emeğin ve halkların özgürlüğü için örgütlü mücadelenin önemine dikkat çekti. “Ücret köleliğine son verene kadar, halkların eşitliği ve kardeşliği için, kadınların özgürleştiği, doğanın talan edilmediği, insanca bir yaşamın hüküm sürdüğü bir düzen kurulana kadar durmayacağız!” ifadeleriyle son bulan açıklama, emekçilerin birleşik gücünün sömürüye karşı nasıl etkili olacağına dair güçlü bir mesaj verdi.

Editör: Atakan Öztürk