Karadeniz Fındık ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (KFMİB) Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Osman Sabır, her sezon öncesinde yaşanan fiyat söylemlerinin, üzülerek tekrar gündeme geldiğini ifade etti. Ülkemizin fındık üretimindeki dünya payının son beş yılda %60-65 aralığına düşmesine dikkat çeken Sabır, bu durumun tesadüfi olmadığını belirtti. Yalnızca fiyat üzerinden yapılan tartışmalar ve fiyat politikasıyla yönetilmeye çalışılan piyasanın tüm paydaşlara zarar verdiğini vurgulayan Sabır, uzun vadede en çok üreticilerin ve dolayısıyla tüm paydaşların zarar göreceğini ifade etti.

Rakip Ülkelerde Üretim Artışı ve Stok Sorunu

Sabır, fındık üretim sahalarının rakip ülkelerde hızla arttığını ve bunun tamamen ülkemizin politikalarının bir sonucu olduğunu belirtti. "Eğer bugün depolarda yaklaşık 70.000 ton fındık bekliyorsa, bu bizim rakip üretici ülkelere sunduğumuz bir faydadır. Bu tonaj, aslında ihraç edilebilecekken bizler diğer üretici ülkelerin bu büyüklükte bir satış yapmalarına izin vermiş oluyoruz. Çünkü bugün itibarıyla tüm diğer üretici ülkeler ürünlerini satmışlardır ve yalnızca ülkemizde stok kalmıştır. Bu sürdürülebilir bir durum değildir," dedi. SABIR, özellikle iyi bir rekolte yaşandığında stokların mevcut politika ile artacağını ve bunun diğer üretici ülkeleri daha fazla yatırıma teşvik edeceğini belirtti.

Thumbnail 39A14662 F2Cd 4De0 Af58 5Feb73967Af1

2024 Yılı Rekolte Beklentisi

Sabır, 2024 yılı ürünü rekoltesinin yüksek olacağı tahminini paylaştı. Bu konuyla ilgili daha detaylı bilgilerin 24 Temmuz sonrası kamuoyu ile paylaşılacağını belirten Sabır, son yapılan rekolte çalışmalarının çok iyi bir rekolte olacağını ortaya koyduğunu söyledi. Eğer bu sezon da geçen sezon gibi düşük bir ihracat tonajı gerçekleşirse, ülkemizin elinde kalan stok miktarının 150.000 - 200.000 tonlara çıkabileceği uyarısında bulundu.

Fiyat Beklentileri ve Gerçekçi Yaklaşımlar

Son günlerde farklı kesimlerden fiyat beklentilerine dair açıklamalar duyduklarını belirten Sabır, bu beklentilerin dünya reel fiyatlarının oldukça üstünde olup, ülkemiz piyasasının da çok üstünde olduğunu ifade etti. Üreticilerin emeklerinin karşılığını almalarının herkesin isteği olduğunu belirten Sabır, "Üretici ürettiğinin karşılığını alamazsa arz güvenliği sıkıntıya girer. Ancak afaki fiyatların telaffuz edilerek üreticilerimizin her sene bu fiyat tartışmalarına maruz bırakılmaması gerekmektedir," dedi. Sabır, her üreticinin maliyetinin farklı olduğunu; bazısının yüksek verim ve düşük toplama maliyetine sahipken, bazılarının verim sorunları yaşayıp yüksek toplama maliyetine katlandığını vurguladı. Ancak, bahçesiyle ilgilenen ve iyi tarım uygulamalarını yapan üreticilerin verimlerini hızla artırdıklarını gözlemlediklerini ifade etti.

Piyasa ve Satış Dengesinin Önemi

Farklı kurum ve kişilerden her gün bir fiyat beklentisi açıklandığını belirten Sabır, %120 artış isteyen de var, %85 artış isteyen de var.  %85 i ihraç edilen bir ürünün tabii olarak dövizle ihraç fiyatları oluşmaktadır ve bu rakamların arasındaki büyük farkın fiyat beklentilerinin piyasadan ne kadar kopuk olduğunu da gösterdiğini söyledi. "Eğer fiyatlamamızı aşırı yukarıda tutarsak, son iki sezondur yaşadığımız yaklaşık 50.000 ton iç fındık eksik ihraç etmiş oluruz ki bu, diğer üretici ülkelerin işine yaramaktadır," dedi. Ülkemizde döviz kurlarının belli olduğunu ve yeni ekonomik programla beraber yavaş ilerleyeceğini belirten Sabır, geçmişte kur ile hesap yapan kesimlerin şimdi bu tür hesaplamaları yapmadığını söyledi. Sabır, gerçekçi piyasa fiyatları ile beraber satışların artırılması sağlanarak daha iyi piyasa fiyatlarına ulaşılabileceğini bildiklerini ifade etti. Ancak sezonun başından itibaren ihracat piyasalarının rakiplere kaybedilmeye devam edilirse, belirleyecekleri fiyatın bir önemi kalmayacağını vurguladı. Haber merkezi

 

 

Editör: Soner Özdemir