Köylerde ikamet eden vatandaşların kapılarında tavuk bakmasını öneren Şensoy, bu doğrultuda kokarcayla da mücadele edebilmiş olacağını dile getirdi.
“Kanatlı hayvanlar da kullanılabilir”
Kokarcayla çeşitli mücadele yöntemlerinin olduğunu hatırlayan Şensoy, “Coğrafyanın en büyük sıkıntısı haline gelen kahverengi kokarcayla her yönden mücadele edilmeye çalışılıyor. Bu mücadele ayaklarından bir tanesi de biyolojik mücadele. Devlet şu an samuray arısını yoğun bir şekilde yetiştirip, kokarca olan coğrafyaya salma üzerine bir mücadele sürdürüyor. Ama tabi ki samuray arısının gerekli sayıya ulaşmasının da bayağı bir zaman alacağı da biliniyor. Bunun yanında boş durmamak lazım. Köylerimizde kanatlı hayvanları da kahverengi kokarcaya karşı kullanabiliriz.” diye konuştu.
“Kokarcaları yiyorlar”
‘Tavuk, ördek, kaz gibi etinden, yumurtasından faydalanılan kümes hayvanlarına ağırlık verilmesi lazım’ diyen Haluk Şensoy, “Özellikle tavuklar, canlı canlı bayağı bir kokarca tüketiyor. Hem protein ihtiyaçlarını karşılayıp karınları doyuyor hem de üreticinin masrafı aşağı düşüyor. Devletin de kokarcayla mücadele konusunda tavuk sayısını artırmak adına üreticileri desteklemeleri lazım. Tavuk çiftlikleriyle anlaşsınlar, fiyatları da sübvanse edip, kırsallarda yaşana üreticilere kümes hayvanları dağıtılsın. Kokarca sadece dallarda yaşamıyor, bir kısmı da yerlerde yer alıyor. Yerde olan kokarcaları da kümes hayvanları yesin. Bu mücadele yönünün de artmasını istiyoruz. Yetkililer bu konuya eğilmeli.”
Özel Haber/Tevfik Kul