CHP 12 Haziran 2011 Milletvekili seçimlerinden önce, çok önemli sosyal ve ekonomik projeleri halka sundu. Fakat; Özellikle kırsal kesimdeki seçmenler bu önerilere inanmadılar. Doğal olarak ta oylarını vermediler. CHP genel merkezi sanırım bu konuda araştırmalar yapmıştır. Bugüne değin bu konuda medyada hiçbir şey görülmedi. İktidar partisi iyi kötü yaptığı hizmetlerle milyonlarca insana az çok sosyal yardım veriyor. Bu insanları da örgütleri aracılığı ile kontrol ediyor.

                Yeni bir milletvekili seçimi yaklaşıyor. CHP genel başkanı, vaatlerini sıralamaya başladı. Örneğin 3 Aralık Engelliler günü ve haftasında, birçok CHP’li belediyeler aracılığı ile örnek ve kalıcı çalışmalar yapıldı.  Muğla-Menteşe belediyesinin engelli araçları için şarj istasyonu açması gibi.

                İktidara giden yol yerel yönetimlerden geçer. Yerel yönetimler başarılı olurlarsa, temsil ettiği partinin oyları artar. Bunu geçmiş seçim sonuçları da kanıtlamaktadır. Ülkemizde her geçen gün yoksul ve işsiz sayısı çoğalmaktadır. Eğitim her geçen gün daha da orta çağ karanlığına doğru sürüklenmektedir. Ülkemizde kitap ve gazete okuyanların sayısı hızla azalmaktadır. Bu durum iktidarın işine gelmektedir. Öyle ise yerel yönetimlerde seçilmiş olan CHP’li yöneticiler bu tespitlerin ışığında, eğitimin kalitesini arttırıcı kurslar açabilir. Kahvehanelere belli gazeteleri bırakabilir. Kendi çıkaracağı özellikle çocuk kitaplarını ücretsiz olarak dağıta bilir. Hatta bu tür çalışmaları tüm Türkiye’de merkezi olarak yapabilir. CHP li belediyeler ellerindeki kıt kaynakları halka dokunacak ve kalıcı projelere harcamalıdırlar. Bu durumda Huzurevleri ve kreşler ön almaktadır. Konuyu biraz açacak olursak.

                Huzurevleri; Ülkemizde her geçen yıl yaşlı nüfus artmaktadır. Modern toplumun gereklerinden olan huzurevleri acil bir gereksinim olarak her geçen gün kendini hissettirmektedir. Ülkemizde de her geçen gün özel huzurevleri artmaktadır. Yerel yönetimler şehrin içine yasak savar kabilinden yoksul bakımevi mantığı ile çok katlı yerler yaparak bunlara huzurevi demektedir. Artık devlet huzurevleri yapmıyor. Belediyelerin yaptıkları da bazıları hariç amaca uygun değil. Avrupa ülkelerinde olduğu gibi doğanın içinde, hastaneye yakın, az katlı geniş bahçeli ortak yaşam alanları yaratılması konusu AB fonları ile de beslenebilir.

                Kreşler; İnsanların en değerli varlıkları çocuklarıdır. Kentte olsun kırsal kesimde olsun çalışan annelerin en önemli sorunu çocuğunun bakımı ve eğitimidir. AKP iktidarı on yaşındaki sek-sek oynayacak çocukların başını örterek kadınlaştırmak istiyor. Bunu önleyebilmenin en önemli yolu her mahalleye açılacak kreşlerdir. Burada çocuklar kadar annelerde eğitilecektir.

                Bu konularda hiçbir yasal zorluk yoktur. Bu hizmetler verilirken maddi gücü oranında mutlaka katkılar alınacaktır.

                Bu konularda çalışmalar yapan STK’lar vardır. Olmayan yerlerde de kurularak halkın isteği de oluşturulabilir.

                CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 3 Aralık tarihinde katıldığı programda – siz engelliler ailelerinizle birlikte yaklaşık 20 Milyon kişisiniz örgütlenseniz bir partiyi iktidara taşıyabilirsiniz. Dedi. Doğru ve haklı talebi örgütlemekte, CHP’nin taşra teşkilatlarının görevidir.

                 Huzurevleri, özellikle güney illerimiz kırsalında olursa büyük şehirlerde gidecek yeri olmayan yaşlılar içinde doğanın içinde ortak yaşam alanı olacaktır. Bu insanların yakınları ziyaretine gelerek turizm aktivitesi de artacaktır. Bu konuda İzmir Urla ilçesinde açılan huzurevleri örnek alınabilir.

                Huzurevi itici geliyorsa ‘ORTAK YAŞAM ALANI’ ismide tercih edilebilir.

                Huzurevi ve kreşlerde şiddet mağduru kadınlar da istihdam edilebilir.

                Baştaki konuya dönecek olursak, CHP iktidar olmak istiyorsa, CHP’li belediyeler aracılığı ile insanlara maddi ve manevi dokunan kalıcı projeler üretmeli ve yaşama geçirmelidir. Yaşama geçen örnek projeler genel merkez tarafından diğer yapabilecek belediyelere iletilmeli ve de takip edilmelidir.

                Yoksa kimse kuru lafa oy vermiyor.