Hükümet kur ve faizi aynı anda düşük tutmaya çalışıyor. Ancak,ekonomide kur ve faiz aynı anda düşük tutulamaz. Ekonomide iki amaçlı politika gerçekleşmiyor. Daha açık bir ifadeyle ''Bir taş ile iki kuş '' vurulamıyor.
Kuru düşük tuttuğunuz zaman, ithalat artıyor. İhracat azalıyor. Cari açık artıyor. Ulusal üretim rekabet gücünü kaybediyor. Üretim düşüyor.
Faizi düşük tuttuğunuz zaman, ulusal finans kapital dövize dönüyor ve ülkeden çıkıyor. Ödemeler dengesi açığı meydana geliyor ve kurlar aşırı artıyor.
Kur korumalı mevduat sistemi ile, ulusal kapitalin dövize talep yaratmasını önleyici politika tercih edildiği zaman, bankalar kaydi para üretiyor. Kaydi para enflasyon yaratıyor. Bir süre sonra, artan enflasyon nedeniyle, ihraç malları maliyeti de artacak. Ulusal ekonomi rekabet gücünü kaybedecek ve kurlar tekrar artış sürecine girecektir.
Türkiye, kur korumalı mevduat uygulaması ile, doları sabit tutuyor. Ancak bu uygulama, bankacılık sisteminin kaydi para üretmesine neden oldu. Kredi mekanizması yoluyla bankalar, yatan mevduattan daha çok kredi yaratarak, reel tasarruf=kredi dengesini bozuyor.
Bankaların kredi mekanizması yoluyla, KAYDİ PARA yaratmalarını önlemek amacıyla, bankalara yatan mevduatın belli bir oranı Merkez Bankası karşılık hesabına yatırılır. Bu oran yükseldikçe, bankalar daha az kaydi para yaratırlar. Şu anda, Merkez Bankası karşılık oranlarını yüzde 25 olarak uyguluyor. Yatan mevduat için, bankalar, yüzde 25 oranında merkez bankası karşılık hesabına para yatırıyor.
Kur korumalı mevduat işleminde, mevduata bankalar piyasa faizinin çok altında faiz ödüyor. Kur korumalı mevduata ödenen faiz yüzde 15 ler civarında seyrediyor. Bankaların, para maliyetleri çok düşük kalıyor. Beklenen enflasyona göre, bankaların para maliyetleri arasındaki fark artıyor. Bu fark, karşılık oranının üzerinde olduğu taktirde, kaydi para yaratma işlemi hız kazanır.
Benzer durum, para takası (SWAP) işlemleri sırasında da oluştu. Swap işlemleri yoluyla kaydi olarak (128 milyar dolar borç ) yaratılmış idi. Hükümetin dikkatini çekmek üzere yazılar yazdım. Sonunda fark ettiler ve tedbir aldılar. Bu kez, kaydi para yaratma işlemi TL üzerinden gerçekleşiyor.
Ekonomi politika yapıcıları uyarmak, yine bana düştü. Kural şudur.
Enflasyonun altında mevduata verilen düşük faiz farkı, asla, mevduat karşılık oranlarını aşamaz. Aştığı taktirde bankalar kaydi para yaratır. Merkez bankası para basmasa dahi, para basılıyormuş gibi, M2 (*) para miktarında artış meydana gelir. Nitekim, son fiyat artışlarının gerisinde bu yanlış uygulama yatıyor.
Şinasi Kara
(*) M para miktarıdır.
M1= Nakit paralar + Vadesiz Mevduat, M2 = M1+Vadeli Mevduat dır.