Zengin, vatandaşların zorunlu olarak tükettiği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışların, memur maaşları için temel kabul edilen enflasyon oranının üzerinde gerçekleştiğini vurguladı.

Zengin, şöyle konuştu: “Bu nedenle kamu çalışanlarının ücretleri mal ve hizmet fiyatlarında yaşanan artışlar karşısında her yıl erimektedir.

2010 yılında ortalama memur maaşıyla 22,1 çeyrek altın alınabilirken bu rakam bugün 8’e geriledi.

Yoksulluk sınırının 35 bin TL’yi aştığı bir ortamda ortalama 25 bin TL maaş alan bir memurun ailesini nasıl geçindireceği izaha muhtaçtır.

Durum böyle iken, bazı kesimlere sürekli vergi indirimleri, aflar, teşvikler getiriliyor ama bütün yük adaletsiz vergiler yoluyla bizlerin üstüne yıkılıyor.

İşte bu yüzden ülkemizin kaynaklarını adilce paylaşalım diyoruz, adil bir gelir dağılımı istiyoruz.

Akaryakıta, bütün vergi ve harçlara, kiraya, gıda, ulaşım, eğitim başta olmak üzere iğneden ipliğe her şeye zam geldiği Ağustos ayında aylık enflasyonun artmaya devam edeceği kesindir.

Öyleyse artık kamu çalışanlarının ve emeklilerimizin hedeflenen enflasyona endeksli maaş artışı girdabına mahkûm edilmemesi gerekmektedir.

Amacımız kamu çalışanlarını ve emeklileri insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşturmaktır.

Memur mutlu olursa Türkiye de mutlu olacaktır. Memurların ve emeklilerin haklarının hilafına alınacak her türlü kararda, Türkiye Kamu-Sen olarak 600 bin üyemizden aldığımız güçle mücadelemizi sürdüreceğiz.”