Baş, yaklaşık 200 milyara yakın sonraki döneme devreden KDV tutarlarının işletmelerin üzerinde büyük bir finansal yük yarattığını belirterek, “Olağanüstü ekonomik kriz yaşadığımız bu dönemlerde sonraki döneme devreden KDV tutarları işletmelere iade veya mahsup yoluyla verilmeli bir nevi can suyu kredisi sağlanmalıdır.

Her ne kadar özü tarlanın taşı ile tarlanın kuşunu vurmak olsa da sonraki döneme devreden KDV’lerin iadesi işletmelere nefes aldıracaktır. Özellikle yatırım yapan işletmelerde bu yük daha da artmaktadır.

Başlangıç olarak belli bir büyüklüğe sahip ve cirosu belli bir tutarın üzerinde olan üretim ve ihracat yapan işletmeler düşünülebilir. Zamanla uygulama genişletilebilir.

İşletmelerimize, sonraki döneme devreden KDV tutarlarının, belli bir süre sonunda nakden veya mahsuben iade edilmesi veya gider yazılabilmesi imkanı sağlanmalıdır.

Devreden KDV’nin doğruluğunun tespiti için SMMM’ler tarafından bir rapor yazılması ve bu rapora istinaden iade yapılması uygulamanın sağlıklı bir şekilde hayata geçmesini sağlayacaktır.

Gerek kısa dönem, gerekse Orta Vadeli programların başarılı olabilmesi için reel sektöre katkı yapması gerekmektedir. Ayrıca bu programların başarısı için mali müşavirlerin etkisi de göz ardı edilmemelidir.” Diye konuştu.