Türk Eğitim Sen Ordu Şubesi Başkanı Metin Şeyhoğlu, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada yıllarca mülakat süreçlerinde çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yenildiğini söyleyerek, mülakatın adaletin katili olduğunu bildirdi.

Mülakat konusunda endişelerini dile getirenlerin asla niyet okumadığını belirten Şeyhoğlu, mülakat komisyonlarının teşkilinin önemine de dikkat çekti.

"Geçmiş tecrübelerimiz gösteriyor ki, önemli kısmı referansla tayin edilmiş olan komisyon üyelerinin 'vicdanlarının mı' yoksa 'referanslarının mı' bu süreci tayin edeceği önemli bir kaygı unsurudur" diyen Şeyhoğlu, süreci sahada yürütecek kadronun niyet ve yetkinliğinin iyi değerlendirilmesini istedi.

Yıllarca sahayı domino eden, devletten başka dışarıdan yapılara ve anlayışlara sadakat gösteren ve hala etkinliğini sürdüren unsurların söz konusu olduğuna dikkat çeken Şeyhoğlu, hal böyleyken söylem ve tasarruflarımızın sonuçlarını bir değil, bin kez hesap etmemiz gerektiğini ifade etti.

Vicdanlı olun

Şeyhoğlu, inançlı her insanın tedirgin olması gereken tehlikenin "kul hakkı yemek" olduğunu bildirerek, "Vicdanlı olan bu vebalden korkmalıdır" dedi.

Şeyhoğlu, açıklamasında şu ifadelere yer verdi: “Mülakat konusunda endişelerini dile getirenler asla niyet okumuyor!

Mülakatlar büyük acılarla dolu

Bu ülkede kamu çalışanlarının ya da adayların mülakat tecrübesi büyük acılarla doludur. Yıllarca mülakat süreçlerinde çekirdek çitler gibi çatır çatır kul hakkı yendi! İşe alım, görevde yükselme ve yönetici atama mülakatları öncesinde adaylar, parti/sendika/vakıf/dernek merkezlerinde hizaya sokuldu, listeler havada uçuştu!

Bu çirkin gerçekliği yaşamış olan endişeli insanlarımızı, peşin peşin niyet okuyuculuğuyla itham etmek büyük haksızlıktır.

Bir diğer önemli husus da mülakat komisyonlarının teşkilidir. Daha önceki tecrübelerimiz gösteriyor ki, önemli kısmı referansla tayin edilmiş olan komisyon üyelerinin “vicdanlarının mı yoksa referanslarının mı” süreci tayin edeceği önemli bir kaygı unsurudur.

Noter onaylı torpil listeleri var

Nitekim geçmişte “MEB’de noter onaylı torpil listesi” gibi haberlere bile konu olan o kadar rezalete şahit olundu ki! Bu bakımdan geçmişte yaşananlar, MEB tarihi için ayıplı bir dönemdir.

Merkezi idare, iyi niyet ve hedeflerle masa başında kurguladığı planlamaların, sahaya yansımasını kestirebilmelidir. Süreci sahada yürütecek kadronun niyet ve yetkinliğini iyi değerlendirmelidir.

Yıllardır şahit olunmuştur ki, sahayı domino eden, devletten başka dışarıdan yapılara ve anlayışlara sadakat gösteren ve hala etkinliğini sürdüren unsurlar söz konusudur. Haber merkezi

Hal böyleyken, söylem ve tasarruflarımızın sonuçlarını bir değil bin kez hesap etmemiz gerekir. Aksaklıklara daha temelden yaklaşmak daha doğru değil midir?

Öğretmen yetiştirme sürecini orta öğrenimden başlatır, eğitim fakültesi aşamasını da milli eğitimin programlarıyla tam uyumlu hale getirir ve öğretmen adaylarımızı daha eğitim sürecinde yeterince okullarla buluşturduğumuzda öğretmen yeterliliğine katkıda bulunmuş oluruz.

Bu gereklilikleri sağlamadan, 45 dakikalık mülakatlarda öğretmen adaylarımızın yetkinliğini ölçebilmemiz biraz fantezi gibi kalacaktır. Velhasıl, inançlı her insanın tedirgin olması gereken tehlike kul hakkı yemektir! Vicdanlı olan, bu vebalden korkmalıdır. Son söz: Mülakat adaletin katilidir!” Haber merkezi