İstanbul'un gözde semtlerinden birinde işlenen vahşi cinayet, yıllar sonra yeniden gündeme oturdu. 2009 yılında genç kız Münevver Karabulut'u acımasızca öldüren Cem Garipoğlu'nun intiharıyla ilgili şüpheler, ailenin ısrarlı mücadelesi sonucu yeni bir boyut kazandı. Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Garipoğlu'nun mezarının açılmasına karar verdi.

Münevver Karabulut cinayeti, Türkiye'yi uzun süre konuşturmuştu. Genç kızın parçalanmış cesedi, bir çöp konteynerinde bulunmuştu. Cinayetin faili Cem Garipoğlu ise 197 gün sonra yakalanmış ve 24 yıl hapis cezasına çarptırılmıştı. Ancak Garipoğlu, cezaevinde intihar ederek hayatına son vermişti.

Garipoğlu'nun ölümüyle ilgili başından beri şüpheler mevcuttu. Aile, sürekli olarak intihar iddiasının gerçek olmadığını savunmuş ve mezarın açılmasını talep etmişti. Bu talep, uzun süren yasal süreçlerin ardından nihayet kabul edildi.

Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut, avukatı Rezan Epözdemir aracılığıyla yaptığı açıklamada, "Yıllarca süren mücadelemizin karşılığını aldık. Garipoğlu'nun mezarının açılması, bu olayın tüm yönleriyle aydınlatılması için çok önemli bir adım." dedi.

"Garipoğlu'nun intiharında hiçbir tutarlılık yoktu. Ne bir intihar notu, ne de psikolojik raporlarda intihar eğilimine dair bir bulguya rastlanmadı. Bu durum, şüphelerimizi daha da artırdı. Mezarın açılmasıyla birlikte, tüm gerçeklerin ortaya çıkacağını umuyoruz."

Münevver Karabulut cinayeti, Türk adalet sisteminin en çok tartışılan konularından biri olmuştu. Garipoğlu'nun mezarının açılmasıyla birlikte, bu cinayetin perde arkasındaki sırlar yavaş yavaş ortaya çıkmaya başlayacak. Kamuoyu, bu gelişmeyi büyük bir merakla takip ediyor. 15 yıl sonra ortaya çıkacak gerçekler, Türk adalet sistemine ve kamuoyuna çok şey öğretecek.

Editör: Atakan Öztürk