Kamudaki tasarruf tedbirleri gerekçesiyle okullardaki temizlik personeli sayısı azaltıldı. Haftada 5 gün olan çalışma gün sayısı 3’e düşürüldü. Yeni uygulamanın okullardaki hijyen sorununu artıracağını söyleyen veliler ve eğitimciler duruma tepkili…
“Sağlığı tehdit ediyor”
Okullardaki temizlik probleminin ayyuka çıktığını aktaran Pala, şunları kaydetti; “Eğitim sistemimiz, iktidarın yanlış politikaları ve Milli Eğitim Bakanlığı’nın ihmalkar tutumu nedeniyle alarm vermektedir. 19,9 milyon öğrencinin eğitim öğretim yılına başladığı bu dönemde, okullarımızda temizlik ve güvenlik personeli eksiklikleri, hem eğitimin niteliğini hem de çocuklarımızın sağlığını ciddi şekilde tehdit etmektedir. Eğitim-İş olarak, okullarda gerekli hijyenin sağlanması, temizlik sorunlarının giderilmesi, okulların daha güvenli olması, iş gücü uyum protokolünün iptal edilmesi, temizlik ve güvenlik personeli ihtiyacının kalıcı kadrolu personelle sağlanması için eğitim emekçileri, demokratik kitle örgütleri ve velilerimizle birlikte tüm Türkiye'de alanlardayız. Aydınlık yarınlarımızın güvencesi çocuklarımızın yetiştirildiği okullar tam anlamıyla kaderine terk edilmiş durumda. Yıllardır okulların temizlik ve güvenlik ihtiyaçlarının giderilmesi için işinin uzmanı insanların kadrolu biçimde istihdam edilmesi gerektiğinin altını çiziyoruz.”
“Emek sömürüsü”
‘Resmi Gazete’de yayımlanan yönetmeliğe göre haftanın 3 günü 8 bin 447 TL’ye çalıştırılacak kişilerle okulların ne güvenliği ne temizliği sağlanabilir, üstelik bu asla kabul edilemeyecek bir emek sömürüsüdür’ diyen Hikmet Pala, “Asgari ücretin açlık sınırının ve resmi enflasyon oranının bile altında kaldığı bir ülkede, bizzat devleti yönetenlerin herhangi bir iş için asgari ücretin altında bir ücret teklif etmesi utanç vericidir ve hukuksuzdur. Üstelik MEB tarafından cazipmiş gibi ambalajlanan bu sistemin işsiz yurttaşlar tarafından dahi ne kadar kabul edilemez bulunduğu sendikamıza yurdun dört bir yanından gelen telefonlarla ispat bulmuştur.” şeklinde konuştu.
“Kabul etmiyoruz”
Pala, “Hemen her ilden birçok okul yöneticisi, bu koşullarda çalışacak insan bulamadıklarını, gelenlerin de okulları ve şartları görüp bir daha dönmemek üzere okuldan çıktığını anlatıyor. Yani okulların sabun, tuvalet kağıdı gibi hayati ihtiyaçlarını bile gideremeyip bu ihtiyaçları velilerin sırtına yükleyen Bakanlık, artık okulların temizliğinden tamamen elini çekmiştir. Eğitim-İş olarak Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin hakkında görevi ihmalden suç duyurusunda bulunduk. Dün bu konuda farkındalık yaratmak, kamuoyunu bilgilendirmek için sosyal medyada seferberlik başlattık. Bugün okullarımıza “sağlıklı eğitim, güvenli okul” kokartlarıyla giderek işyerlerimizi eylem alanımız yaptık. Savaşlarda bile hedef alınmayan, dünyanın en güvenli binaları olması gereken devlet okullarının pisliğe ve dış tehditlere terk edilmesini kabul etmiyoruz. Okula gelirken hangi hastalığı kapacağımızı, kim tarafından şiddete uğrayacağımızı düşünmek istemiyoruz. Sağlıklı eğitim ve güvenli okul, eğitim emekçileri için de öğrencilerimiz için de bir haktır, bu haktan vazgeçmeyeceğiz! Sağlıklı eğitim, güvenli okul haktır; Hakkımızı alacağız!” diyerek sözlerini tamamladı.
Tevfik Kul