Ordu Merkez Köylerinden “Mübarek Köyünün” tarihi Osmanlı tahrir defterlerine göre 1450 li yıllara kadar inmektedir. 1455 tarihinde yazılan tahrir defterinde köyün adı “Mübareklu” olarak geçmektedir. Tahrir defterinde köyle ilgili şu bilgilere yer verilmektedir. “Tımarı din bilgini Hamza oğlu Osman’a verilmiştir. Vergi mükellefi 17 hanesi vardır. Bunlar çiftçilikle uğraşırlar. Köyde 2 demirci, 4 terzi vardır. 1600 kilo buğday, 1600 kilo arpa yetiştirilir. Ayrıça ceviz, meyve ve bal üretilir. Köyde koyun ile keçi de bulunur.”Mübarek Köyü 1950 yıllardan itibaren yurt dışına göçün yoğun yaşandığı fakir köylerdendir. Köy hafızasında Ertuğrul Günay’ın 1979 lu yıllarda köyü ziyaret ettiği de vardır. Yurtdışı ve yurt içi göçün çok olduğu köyde 1990 ların ikinci yarısından itibaren geri dönüş başlar. 1950 lerin fakir köyü 2000 lere varlıklı ve farklı bir profil ile girmektedir. Geçmişin fakir, emekçi, çalışan, araştıran, sorgulayan, paylaşan anlayışı 2000 li yıllardan sonra yerini varlıklı, çok sorgulamayan, durağan, herkesin kendi kabuğuna çekildiği ve farklı dinsel etkilenmelerin yön verdiği bir yaşama kendini bırakmıştır.
Köyün Muhtarı Eyüp Yeşilyurt elinden geldiğince köyün sorunları için samimi bir şekilde mücadele etse de. Köyden gereken destek kendisine verilmediği için sorunlar çözülememektedir.
Bu yazımızda; Mübarek Köyünün, köyümüzün kronikleşmiş sorunlarını kısaca kamuoyu ile paylaşalım istedik. Kendi penceremizden tarihe küçük bir not düşmek istedim.
Köyün başlıca acil sorunları; yol, su ve köy konukevi sorunu olarak sıralanabilir.Köyün en önemli sorunu yol sorundur. Uzun yıllardır köyün yolu yapılmamış, devletten gerekli desteği almamıştır. Köyün bazı bölümlerinde kısmi beton yol yapılmış olsa da. Toplam yapılması gereken yol ile kıyaslandığında yapılan devede kulak gibi bir orana tekabül etmektedir. Beton yolu köyün girişine değil, sonuna değil, ortasına değil, gelişi güzel bir yere yapmanın mantığı ise ayrı bir tartışma konusudur.Merkez köy yani şehre 20 km mesafede bir köyün yolunun, köprüsünün, menfezlerinin hali içler acısıdır.
Sorumlu kim?. Her halde vatandaş değildir? Üstelik bu köyde mevcut iktidarın oy oranı %60 da. Mevcut iktidarın il ilçe yöneticileri etkili ve yetkili yöneticileri daha bir yıl önce bu berbat yol ile köye gelmiş köylünün misafiri olmuştur. Bir yıldır hiçbir gelişme olmamıştır. Geçenlerde kendisini bir başsağlığı ziyareti için Mübarek Köyünde ziyaret ettiğimiz sayın MHP İl Başkanı Cemal Enginyurt ile yaptığımız kısa sohbette kendisi de köyün sorunları ile ilgili önemli değerlendirmeler de bulundu. Bundan yaklaşık bir ay önce köyü ziyaret eden CHP Merkez İlçe Başkanı Ahmet Angın, köyün yol sorunu ile ilgili şaşkınlığını şu cümlelerle: “Ben bu kadar kötü yol hayatımda görmedim. Bu yolları yapmayan kamu görevlileri üzerine vazife olmayan her konuda atıp tutuyor.” Şeklinde bize ifade etmişti.Köyün bir başka ana sorun ise su sorundur.
Köy halkı Temmuz ve Ağustos aylarında içmeye su bulamamaktadır. Su sorunu, Karadeniz de köylerin karşılaştığı en önemli sorunlardandır. Bu sorun, kontrolsüz HES yapımının doğal bir sonucudur. Köyün senelerdir akan ırmağı son birkaç yıldır küçük bir dere edası ile akıyor. Köyde bu durumu değil sorgulamak. Konuşmak bile mümkün değil. Köyün bir başka sorunu ise “Köyün merkezinde atıl durumda, yıkık dökük haldeki ilkokulun” restore edilerek köye faydalı konukevi, kütüphane, toplantı yeri gibi bir amaçla köylülerin hizmetine sunulamamasıdır.
Gelişmişlik cafcaflı kişi başına milli gelir rakamları ile, duble yollar ile olmuyor. Gelişmişlik, güzel köy yolları, şırıl şırıl dereler, oluklarından su akan çeşmeler ile oluyor. Bunu talep etmek ise bizlerin en demokratik hakkıdır.
Bu isteklere, bu sorunlara senelerdir kulaklarını tıkayan idarecilerin, yöneticilerin seçim dönemlerinde mutlaka ikazı yapılmalıdır. Nasıl bir dönem Ordu’da bütün gazeteler “Havaalanımızı Yapmayana Oy Vermeyin” sloganı ile çıktı ise köyümüzün sorunlarını çözmeyen anlayışa da aynı tavrın göstermesi gerekmektedir. Bu sorunlar konusunda köyün Muhtarını suçlamak tek kelime ile işin kolayına kaçmaktır. Köyde yaşayan bir birey olarak sesiz çoğunluğun samimi sıcak duygularını korkmadan kamuoyu ile buluşturmak istedim.
Orda bir köy var uzaklarda gitmesekte, kalmasakta o köy bizim köyümüzdür anlayışı maalesef doğru değildir. Gitmediğin, kalmadığın, sorunlarını paylaşmadığın köy senin değildir…Sorunlarımızın çözüldüğü güzel günler ümidi ile…