Ordu'nun Altınordu ilçesinde 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü dolayısıyla Ordu Kadın Platformu üyeleri yürüyüş düzenledi.
Yürüyüş sonrası Ordu Kadın Platformu adına açıklama yapan İnci Akyıldız, "Bu karanlığı kadınlar yırtacak; laik, özgür, eşit, şiddetsiz bir ülkeyi yeniden kuracak.” Dedi.
Akyıldız açıklamasının devamında şunları söyledi:
"Birinin eksiğini diğerinin tamamladığı tarihi cinsiyetçi iş birliği, siyasal İslamcı faşizmin yükselişinin iki ayağını oluştururken, kadına yönelik her türlü şiddetin iç içe geçerek artmasının, vahşileşmesinin ve yaygınlaşmasının nedeni.
Hayatımız fetvalara boğuluyor
Hayatımız fetvalarla karanlığa boğuluyor. Fetvalar, medeni hukukun yerini almış; kadınları evlendiriyor, boşuyor; evlilik yaşını belirliyor, çocuk istismarını aklıyor. Karma eğitimin kaldırmaya yönelik hamleleri hayatın her alanına yaymaya çalışıyor. Kaç çocuk doğuracağımızı, ne giyeceğimizi, kahkaha atıp atamayacağımızı, hamileyken, yanımızda erkekler yokken nerelere, kaç km uzağa gidebileceğimizi belirlemek için diyanetin tüm kaynakları seferber ediliyor.
Hukuk eliyle şiddet uygulanıyor
Kadının sadece ev ve aile içinde; eş, anne, gelin, kardeş olarak tanımlanması, kamusal alanda var olmak isteyen kadınlara sokakların güvensizliğinin hatırlatılması, evin yolunun gösterilmesi, istihdam olanaklarının sınırlandırılması, dışarda olduğu saatin, giyiminin kuşamının, makyajının sorgulanması, nafaka hakkının elinden alınmaya çalışması, kadına yönelik şiddetin önlenmesinde en önemli kazanımlarımızdan biri olan 6284 sayılı yasaya saldırılması elbette bilinçli ve politik. İstanbul Sözleşmesi'ni hukuksuzca fesheden, kazanılmış haklarımızı yok etmeye çalışan iktidarın hukuk eliyle uyguladığı şiddet yaşamlarımızı tehdit ediyor.
Ölen kadın yargılanıyor katil aklanıyor
Kadınlar, evindeyken öldürülürler, boşanmak isterler öldürülürler, sevgiliyken ayrılmak isterler öldürülürler, sokakta öldürülürler, tecavüze uğrarlar, plazalardan atılırlar, yakılırlar! Katillerin ve suçluların erkek adalet karşısında hep bir bahaneleri, toplumun hep "ama" ile başlayan, ölen kadını yargılayan, katili aklamaya çalışan, bir yaşamın son bulduğunu görmeyen karanlık cümleleri" vardır. Katiller, suçlular iyi hal indirimleri ile, aflarla dışarı salınırlar. Sonra bize "kadına yönelik şiddet neden durdurulamıyor" diye sorarken yeni bir kadın cinayeti ile uyanırız. Kadın işe gider taciz, mobinge uğrar.
Kadın ve emek düşmanlığı var
Bu karanlık kadın ve emek düşmanı, cinsiyetçi, ayrımcı, homofobik sömürü düzeninizin yarattığı her türlü şiddete karşı 21 yıldır nasıl barikat kurduysak, bundan sonra da daha güçlü aşılmaz barikatlar kuracak, safları sıklaştıracak, gerici ittifakınızı biz kadınlar püskürteceğiz. “ Soner ÖZDEMİR