Ordu'nun il statüsüne kavuşması için büyük mücadeleler verilmişti. Mesudiye mebusu Serdaroğlu Mustafa Bey, Tunalı Hilmi ve Şebinkarahisar mebusu Memduh Bey, Ordu’nun il olabilmesi için önemli adımlar atmışlardı. Ancak bazı mebuslar, Ordu'yu Giresun’a bağlamak için büyük çaba göstermişti. Sonunda, 4 Aralık 1920 tarihinde "Müstakil Sancak" olarak kabul edilen Ordu, 69 Sayılı yasa ile 4 Nisan 1921’de il statüsüne kavuşmuştu.
Ordu’nun il olması süreci, bölgedeki sosyal ve ekonomik yapının şekillenmesinde de önemli bir rol oynamıştı. 1927 yılında Ordu’nun ilçeleri arasında Fatsa ve Ünye de bulunuyordu, ancak o zamanlar bu ilçeler bugünkünden çok daha geniş sınırlar içeriyordu. Örneğin, Ünye ilçesi 1927 haritasında, günümüz Ordu il sınırlarında yer alan diğer bazı ilçeleri de kapsayan geniş bir alana yayılıyordu. Fatsa ise benzer şekilde daha büyük bir sınırla Ordu’nun parçasıydı.
Günümüzde Ordu’da 19 ilçe bulunurken, 1927’de Ordu sadece 3 ana ilçeden oluşuyordu: Ordu, Fatsa ve Ünye. Ancak bu sınırların zamanla değişmesiyle, Ordu ilinin bugünkü yapısı ortaya çıkmıştır. Bu değişiklikler, zaman içinde gelişen idari yapı, ulaşım ağları ve nüfus hareketlilikleriyle şekillenmiştir.
1927’de yapılan ilk nüfus sayımında Ordu’nun toplam nüfusu 202 bin kişi olarak kaydedilmişti. Bu dönemde şehir nüfusu 16.156, köy nüfusu ise 186.198 olarak tespit edilmiştir. 202 binlik nüfusuyla Ordu, o dönemde Türkiye’nin birçok büyükşehirinden daha fazla nüfusa sahipti. Örneğin, Van, Mersin, Tekirdağ, Eskişehir, Muğla, Mardin ve Diyarbakır gibi illerin nüfusları Ordu’nun gerisindeydi.