Vergide adalet eylemlerinin 42. Haftasında olduğu hatırlatılan açıklamada, “21 Şubat 2024 tarihinden beridir her hafta Türkiye’nin dört bir yanında vergide ve gelirde adalet talebimizi dile getiriyoruz. Açlık sınırının 24 bin lira, yoksulluk sınırının 67 bin lira olduğu ülkemizde asgari ücretin açlık sınırının üzerinde olmasını bile çok gören bir hükümet tarafından yönetiliyoruz. Önümüzdeki hafta memurlara %11 oranında zam yapılması planlanıyor. Emeklinin bütçede aldığı payı %4,1’e inmiş. Maliye Bakanının görüşüne göre bu oranların artırması halinde ekonomi kötü etkilenecekmiş. Biz sağlık çalışanları olarak ekonomik krizin halkımızın yaşamını nasıl çekilmez hale getirdiğini görüyoruz.” sözlerine yer verildi. 

“Taşerona teslim edildi”

‘Hastalarımız ilaçlarının katkı payını bile ödeyemez hale gelmiş durumda’ denilen açıklamada, SES Ordu Şubesi, şu açıklamayı yaptı: “Maliye Bakanlığı muayene katkı payını 200 liraya çıkartmayı planlıyor. Biz yoksulluğun sağlıksız olmanın, hastalıkların en önemli nedenlerinden biri olduğunu biliyoruz. Ancak hem Sağlık Bakanı, hem Maliye Bakanı yurttaşlarının sağlıklı olması için değil halkın gözünü boyamak için algı yaratma peşinde. Maliye Bakanı aylar önce milyonlar harcayanların vergi vermediğini ve vergide adaleti sağlayacağını söylemişti. Bugüne geldiğimizde bu kişilerden vergi alınması bir yana, vergi kaçıranların yemek masasında bahşiş diye verdiklerini bakanlık bize aylık ücret olarak bile vermek istemiyor. Aile Sağlığı Merkezlerinde ebe, hemşire meslektaşlarımıza yoksulluk sınırının yarısına tekabül eden 30 bin lira ücreti reva görüyorlar. Hastalarımız hastanelerden günlerce randevu alamıyor, özel hastanelere mecbur bırakılıyor. Sağlık hizmetini piyasa koşullarına göre ve tüketime dayalı bir sektör gibi yöneten, sağlık çalışanlarını performansa dayalı çalışmaya mecbur bırakan sağlık bakanlığı ne halkın sağlığına çare oluyor, ne de sağlık çalışanlarının insanca yaşamasına. Sadece halkın ve sağlık çalışanlarının sırtından yüksek karlar elde eden imtiyazlı şirketlerin karı artıyor, bu da yetmiyor taşerona teslim edilmiş yoğun bakım yataklarında ölen bebeklerin hesabı bile verilmiyor. Sağlık çalışanları olarak yarattığınız bu sağlıksız düzene karşı 6-10 Ocakta birinci basamakta 8 Ocak’ta tüm sağlık kurumlarında iş bırakacağımızı. Gelirde adalet, vergide adalet, sağlıkta adalet için mücadele etmeye devam edeceğimizi bir kez daha duyuruyoruz.”

Haber merkezi

Editör: Tevfik Kul