Orduspor'un Süper Lig'e veda ettiği 2012-2013 sezonu başında Yunanistan'ın Aris takımından transfer edilen kanat oyuncusu Javier Horacio Umbides, iki senelik sözleşmesi olmasına rağmen takımın küme düşmesiyle Orduspor'dan ayrılmıştı. Futbol hayatına nokta koyan 41 yaşındaki Arjantinli, Türkiye'de ise yıllar sonra ilk kez Spor52com ve Ordu Yorum Gazetesi'ne konuştu.
Arjantin'de başladığı futbol yaşantısını bir yılında Türkiye'de Orduspor forması giyen ve 33 karşılaşmada 3 gol atarak 7'de asist yapan Javier Umbides, Atromitos Athen'e transfer olmuştu. Burada futbolu bırakan ve Scout olarak görev almaya başlayan eski futbolcu, hem Orduspor hem de Türk Futbolu hakkında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
SAMET KARADAĞ: Röportaj teklifini kabul ettiğin için teşekkür ederim. Şu soruyla başlamak istiyorum. Yunanistan Ligi takımlarından Aris’ten Orduspor’a transfer olmuştun. Orduspor’u daha önce biliyor muydun veya buraya transfer olmandaki en önemli etmen ne idi ?
JAVIER UMBIDES: Gerçeği söylemek gerekirse Orduspor’dan ilk teklif geldiğinde takım hakkında çok fazla bilgim yoktu. Sadece Hector Cuper’in teknik direktörü olan bir takım olduğunu biliyordum. Cuper muhteşem bir teknik direktördü ve o oradaysa transfer olmamam için bir neden yoktu. O her zaman iyi şeyler yaptı ve Ordu’da da yapabilirdi. Özetlemek gerekirse Hector Cuper’in beni aramasıyla Orduspor’a transfer olma konusunda hiçbir çekincem olmamıştı.
S.K.: O zaman Hector Cuper ile devam edelim. Onun yönetimindeki Orduspor kadrosunda yer alan bir futbolcuydun. Elbette kendisi iyi bir teknik adam ancak saha içinden birisi olarak sana şunu sormak istiyorum, yolunda gitmeyen sebepler neydi ? Takım neden Süper Lig’de özellikle son haftalarda geri dönülmez bir çöküş yaşadı ?
J.U.: Biz sezon başında gerçekten çok iyi bir kamp süreci yaşamıştık. Takım içinde olan iyi atmosfer, sezon başı çalışmalarına çok iyi yansımıştı. Sezon genelinde ihtiyacımız olacak çok zorlu çalışmalar yaptık. İlk maçlarla da sezona istediğimiz başlangıcı yaptığımızı düşünüyorduk. Sonrasında herşey bir anda tersine döndü. O kadar karmaşıklaştı ki nasıl geri döneceğimizi bulamadık ve maalesef küme düştük. Bu aslında herkesin sorumluluğuydu ama başkan bizi bu süreçte yalnız bıraktı, o süreç gerçekten çok zordu. Çok yalnız kaldık ve sonucunda yalnız düştük.
S.K.: 33 maçlık bir Orduspor serüvenin var. Biraz hafızanı zorlayabiliriz ama geriye dönüp baktığında senin için en iyi maç hangisiydi ?
J.U.: Orduspor’da belli dönemleri hatırlamak beni de her zaman çok mutlu ediyor, elbette sadece belli dönemleri (gülüşmeler). 19 Eylül Stadyumu’nda oynadığımız bir Galatasaray maçı vardı, hiç unutmuyorum. Maç öncesinde tesislerden stadyuma gittiğimiz o yol ve muhteşem atmosfer. İnsanlar stadyuma gidiş yolunda bekliyorlardı ve marşlar söylüyorlardı. Sadece benim için tüm takım için müthiş bir atmosferdi.
S.K.: Herkesin merak ettiği soruyu da sormak istiyorum. Halihazırda Türkiye’de uzaklardan gol atıldığında hemen akıllara sen geliyorsun. 53 metreden attığın gol anını bize anlatır mısın ?
J.U.: Açık konuşmak gerekirse ben de olanlara inanamadım, çok güzel bir anı olarak kaldı. Topu ayağıma aldığımda bir anda kaleye doğru vurdum ve taraftarların sesleri ile birlikte takım arkadaşlarım koşarak bana sarıldı. Açıklanması zor ama keyifli bir andı. Sanki bugün olmuş gibi hatırlıyorum. Kariyerimde bir nostalji bölümü yapmam gerektiğini düşündüğüm her an bu golü tekrar tekrar görüyorum.
S.K.: Senin de birçok anıya sahip olduğun, Orduspor’da forma giyerken eviniz olan 19 Eylül Stadyumu yıkılıyor. Stadyum ile ilgili iyi ya da kötü anılarını bizle paylaşabilir misin ?
J.U.: 19 Eylül Stadyumu’nun artık kullanılmıyor olması ve hatta yıkılması çok üzücü. Birçok anım oldu 19 Eylül Stadyumu’nda. Stadyuma her girişimi, maç önü taraftarların tribünlere çağırmasını, stadyum hoparlörlerinden adımızın duyulmasını çok özledim. Birçok yerde futbol oynadım ama 19 Eylül Stadyumu’ndaki kadar fazla tecrübeleri edinmedim, hep hatırlayacağım anılarım oldu. Orduspor çok güzel bir stadyuma sahipti.
S.K.: Peki yaklaşık 10 yıl önce bu topraklara veda ettin ama Türk Futbolu’nu takip ediyor musun ? Sen Türkiye Ligleri’nden hangi takımı ya da futbolcuları sayabilirsin ?
J.U: Türk Futbolu’nu takip ediyorum. Medipol Başakşehir’in dört büyüklere karşı mücadelesi beni çok etkilemişti. Onların şampiyonluğu herseyini mümkün olacağını göstermişti. Bu seneye gelecek olursak yine büyük takımlar şampiyonluk rekabetinin içinde yer alıyor. Galatasaray’ın şampiyon olacağını düşünüyorum. Ligin bu dönemine kadar özellikle Toreira, Mertens ve İcardi gibi isimler ile birlikte iyi bir kadro kurduklarını ve şampiyon olabileceklerini kanıtladılar.
S.K.: Son soruya geldik. Seni hala unutmayan Orduspor taraftarları ve futbolseverlere neler söylemek istersin ?
J.U.: Orduspor taraftarlarına ilk olarak aradan yıllar geçmesine rağmen çok ama çok teşekkür etmek istiyorum. Onlara Orduspor’dan teknik direktörlerin, futbolcuların gelip geçici olduğunu ve geride kalan şeyin sadece Orduspor olduğunu söylemek isterim. Onlar benim dönemimde her zaman Orduspor’u desteklemişlerdi ve şimdi de Orduspor’un tekrar hak ettiği yerlere dönmesi için desteklemeye devam etsinler. Ordu herkesin ailesiyle spor anlamında güzel anılara sahip olacağı bir şehir. Ordu’daki tüm dostlara selamlarımı iletiyorum.