Günümüzde çağımızın hastalığı popülizmin ve infodemi yani çabuk yayılan ve doğru sanılan yanlış bilginin dayatması, ruhsatlı ilaçların bazen istenilen iyileştirici etkilerini gösterememesinin her türlü bitkisel ürün gündeme geldiğini belirten Ali Coşkun, kanserin hala çaresinin bulunamaması gibi nedenlerden dolayı bitkilerin ön plana çıktığını ifade etti. Coşkun günümüzde doktor ve ilacın kısıtlı girdiği Afrika ülkelerinde bitkisel tedavi kullanımının yüzde 80’leri bulurken, gelişmiş Avrupa ülkelerinde bu oranın yüzde 50 olduğunu açıkladı.
Ali Coşkun, “Günümüzde bu kadar yoğun kullanıma giren bitkisel tedavilerin beraberinde getirdiği yoğun tıbbi zararlar ise bir türlü düzenli kontrol ve kayıt altına alınamamakta, bu kullanımlara ait sıkı denetimlerin de eksik oluşu zararın şiddetini daha da çok artırmaktadır. Tıbbi bitkinin güvenli olup olmadığı ve yanlış hastalıkta veya yanlış kişide, yanlış bitkinin, yanlış dozda kullanılması ve fayda-zarar oranının bilinememesi en büyük sorunlardır.” dedi.
Sloganlar Halkın Sağlığını Hiçe Sayıyor
Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) açıklamalarına değinen Ali Coşkun, “Dünya çapında 70 binden fazla bitki tedavi amaçlı olarak, çoğu da kontrolsüz olarak tıbbi amaçlı kullanılmaktadır. Ülkemizde ise Sağlık Bakanlığı ve Tarım Bakanlığı’nın verdikleri ruhsatlar sonrasında üretilen bitkisel ürünlerin, bakanlıklar nezdinde yeterince denetlenememesi, medya ve internetin yanlış bilgilendirmeleri sonucunda kontrolsüz kullanım zirveye çıkmıştır. İçerisine katılan bazı moleküller nedeniyle ölümler bile görülmüştür.” dedi.
Bitki ve ilaç satışlarından kullanılan sloganların ise yanıltıcı olduğunu belirten Coşkun, ‘ottur zararı yoktur, her derde deva, tamamen doğal, başka hiçbir ürün kullanmanıza gerek yok, ilaçları bırakın, üzerinde doğal yazıyorsa zararsızdır gibi halkın sağlığını hiçe sayan sloganların tehlikeli olduğunu ifade etti.
Coşkun, “Tedavi veya destek amacıyla kullanılmakta olan yüzlerce bitkisel ürün mevcuttur. Bunlar içerisinde en çok bilinenler sinameki, özellikle her türlü bitkisel çaylar, papatya türleri, yosun hapları, kondroitin sülfat, glukozamin, ekinezya, efedra, ginkgo biloba, ginseng, kava, melatonin ve fitoöstrojenlerdir. Bitkisel ürünlerin kontrolsüz ve kişisel doktorunuzun onayı olmadan kullanımı demek, ani ölümler dâhil her türlü tehlikeye açıksınız demektir.” diye konuştu.
Ölüme Yol Açabilir
İlaçmış gibi kullanımların tehlikeli olarak arttığını ifade eden Ordu Tabip Odası Başkanı Uzm. Dr. Ali Coşkun, “İlaçlarla, kendi aralarında ve besinlerle zararlı olabilecek etkileşmesi ile zararlar meydana gelebilmektedir. Ekinezya bitkisi aspirin ve kortizon tipi ilaçlarla, ginkgo biloba aspirin, romatizma ilaçları, kan sulandırıcı ve idrar söktürücülerle birlikte kullanılmamalıdır. Ayrıca ginkgo biloba kullananlarda kanama ve epilepsinin meydana gelebileceği, fitoöstrojen alanlarda ise tiroid problemlerinin ortaya çıkabileceği unutulmamalıdır.” dedi.
Coşkun aktarların bitkiyi doktorun önerdiği şekilde kişiye tarif etmesi gerekirken kontrolsüz bir şekilde bitki önerdiğini belirterek bunun ciddi hastalıklara neden olabildiğini belirtti. Kontrolsüz kullanılan bitkilerin ciddi tıbbi zararlara neden olabileceğini, tedavilerin etkinliğini azaltabileceğini hatta kişinin ölümüne yol açabileceğini ifade etti.
Sentetik ilaçlar gibi bitkisel ürünlerin alerjik reaksiyon oluşturabildiğinin altını çizen Ali Coşkun, “Bitkisel ürünlerin riskli gruplarda kullanımı çok tehlikeli olabilmektedir. İlaç kullanımının genellikle arttığı yaşlılarda, kullanılan diğer ilaçlarla etkileşim, hamile ve çocuklarda ise çok riskleri olabileceğinden, bu guruplarda bitkisel tedavi faydadan çok zarar verebilir.” dedi.
Hekim Onayı Şart
Sağlık Bakanlığı’nın tüm denetimleri daha sıkı hale getirmesi ve aktarlardan bitki çıkışlarının hekim reçetesine tabi tutulması gerektiğini belirten Uzm. Dr. Ali Coşkun, doktor ve eczaların fitoterapi eğitimine tabi tutulmasını, aktarlara eczacılarla çalışmaları halinde ruhsat verilmesi gerektiğini belirtti.
Hastaların, özellikle yaşlı ve çocukların hekimin onayı olmadan ve zaman zaman da kontrol için kan testlerini yaptırmadan bu bitkileri asla kullanmaması gerektiğini ifade etti.