Aslında 1990’lı yılların başında temeli atılan Blockchain sisteminin, hayatımıza girişi tüm dünyayı kasıp kavuran Bitcoin rüzgarıyla oldu. Buna bağlı olarak finansal teknolojiye açmış olduğu kapı adeta üzerine yapıştı ve bugün zihinlerde en bilinir haliyle kripto para çözümü olarak yer alıyor. Halbuki, Blockchain’in biz dünyalılara katabilecekleri kripto paranın da çok ötesinde, çünkü o bir dijital devrim…

Peki biz bu devrimin etkisiyle nereye gidiyoruz? Yakın gelecek diyebileceğimiz bu Dijital Günlerde Blockchain neler yapacak, neyi değiştirecek? Ve Blockchain teknolojisinin hukuksal kullanım alanları neler? Tüm bu olabilecekler için şimdiden bir bakış açısı geliştirmeye odaklanmakta yarar var.

Öncelikle şunu bilmeliyiz ki, bir tüketici olarak Blockchain’in teknolojik yapısının ne olduğunu anlamaya ihtiyacımız yok. Blockchain sisteminin hayatımızda değiştirdiği, potansiyel olarak değiştirebileceği iş yapış şekillerini işlevsellik boyutunda gözlemlemek ve buna ilişkin yaratıcılığı ortaya çıkarabilmek üzere biraz kurcalamak bizim için yeterli olacaktır.

Bir Küçük Beyinfırtınası: Hukuk’ta Blockchain

 Blockchain’in ekonomi dünyası ve tüketim alışkanlıklarımıza kattıkları ve katabileceklerinin kapsamı tartışılamaz. Ancak insanın olduğu yerde yeni bir sistem doğmuşsa neticesinde her koşulda hukuka ihtiyaç duyacağı ve buna ilişkin hukuksal perspektifi kendiliğinden geliştireceği de açıktır. Hukuktaki yeri itibariyle Blockchain’in kullanım alanlarını hukuki olan ve olmayan şeklinde ayırmak doğru olmayacaktır. Çünkü her biri kendi içinde hukuki güvenlik ve korumaya ihtiyaç duyduğundan hukukla ilişiğini kendiliğinden doğurmuştur. Örneğin;

-Dijital Kimlik: İnternet ve onu takip eden mobil teknolojiler hızla gelişerek Dijital Kimlik ihtiyacını doğurmuştur. Kimlik bilgilerinin huzurlu ve güvenli bir ortamda muhafazası ve muhafaza altındaki bilgilerin gerektiğinde kontrollü bir şekilde sunumu Blockchain ve akıllı sözleşme çatısı altında oluşturulacak sistemle mümkün hale gelebilmektedir.

-Küresel Ödeme Sistemleri: Blockchain’in en yaygın kullanım alanı olmakla bilinmektedir. Küresel para transferlerinde yaşanan yüksek maliyet ve gecikmelere karşı bir çözüm niteliğine sahip Blockchain mevzuata uygun hale getirilmesiyle birlikte basitleştirilmiş, düşük maliyetli ve olabildiğince eş zamanlı ödemenin önünü açabilmektedir.

- Bağış Toplama ve Yönetimi: Blockchain tabanlı bir bağış yapısı oluşturulması ile daha şeffaf, işlem maliyeti daha düşük bir süreç yaratmak mümkün olacaktır.

- Tedarik Zinciri Yönetimi: Blockchain’le imalattan satışa her tür el değişimi kalıcı bir ürün geçmişi yaratılarak belgelenebilir. Bu bir tür otomatikleştirilmiş kontrol ve eylem haline dönüşür. Böylece zaman gecikmeleri ve maliyet düşürülmüş, insan kaynaklı hatalar önlenmiş olur.

-Müşteri Tanıma: İşletmelerin müşterilere ilişkin temel kimlik bilgilerinin yanı sıra müşteriye ait davranışsal ve tercihine dayalı bilgilerin kaydı ile Blockchain ağı üzerinden (Müşterilerin yasal izni dahilinde) diğer işletmelerce de kayda ulaşılabilmesi imkânı tanınmış olur.

- Mal ve Kaza Sigortalarında Tazmin Süreci, Girişimler İçin Sermaye İhtiyacı Karşılama, Askeri Emir Komuta Zinciri, Oy Kullanımı, Kamu İhaleleri, Sağlık Kayıt ve Teknolojileri gibi alanlar da Blockchain sisteminin yenileştireceği diğer mecralara örnektir.

Ancak adı geçen kullanım alanlarının dışında Blockchain sisteminde hukuk dünyasıyla birebir eşleşen, uygulamada ciddi manada değişiklik yaratabilecek alanlar da mevcuttur. Bunlar ise Noter Hizmetleri, Tapu Kayıt Sistemleri, Telif Kayıt Sistemleri hatta daha fazlası Evlilik Akdi olarak öngörülmektedir. Sayılı tüm bu alanlarda ortak mesele, 1) Güven, 2) Şeffaflık 3) Zaman 4) Maliyet 5) Sistematiklik sorunlarıdır. Blockchain tek bir dokunuşla güvenli bir şekilde, şeffaflık içerisinde (kullanıcıya ve denetimciye), gecikmelerin önüne geçerek, maliyeti düşürmek ve tüm bu düzende çağa ayak uydurarak sistematikliği tek bir hizmet altında verebilme potansiyeline sahiptir.

Yakın zamanda hayatımıza aktif olarak giren çok da kompleks sayılamayacak e-devlet uygulamasıyla oldukça değişen dünyamız, Blockchain ve beraberinde akıllı sözleşmeler ile yepyeni bir şekil alacağı kesindir. Bir jenerasyon öncesini düşündüğümüzde bankamatiklerin, zamanında nasıl bir güven problemi yarattığını unutmak mümkün değil. Çünkü zihinlerde bankamatik serüveni parayı bir insana teslim etmek yerine, bir makinaya yüklemek ve de onun alıcısına ulaşacağı inancını sahiplenmeyi gerektiriyordu ve bu hiç de kolay değildi. Ancak zamanla getirdiği pratiklik oluşan güven problemine galip geldi, bugün adım başı her yer ATM’lerle (Bankamatik) doldu taştı. Bir diğer yandan ATM’lerin elli yılı bile deviremeden, gün geçtikçe yerini internet bankacılığına bırakışına şahit oluyoruz. Bu da bizleri, ne kadar karşı koyarsak koyalım bir şeylerin kontrol dışı dönüşebildiği gerçeğiyle yüzleştiriyor. O yüzden elbette Blockchain’i kabulleniş de bu zorlu süreçten nasibini alacak ancak nihayetinde bir gün hiç anlamadan Blockchain dünyasının içine girmiş olacağız.

Bugün için düşünüldüğünde en basit haliyle bir gayrimenkul satışında alıcı-satıcı arası kurulan anlaşmanın, beraberinde meşakkatli bir usul sürecini getiriyor olması; kimlik, diploma, vekalet türünden belgelerin yenilenmesi/tasdikinde noterde kaybedilen vakit ve nakit; telif hakkı başvurusu ve ihlallerinde mevcuttaki sistemin yetersizliği …vb durumlar hali hazırdaki en dağınık yapı olma özelliğine sahip Blockchain’in potansiyelini öne çıkarıyor. Çünkü Blockchain, tek bir merkeze bağlı olmadan kaynaklı aksaklıkları, kontrolü kendi sistemi içerisinde dağıtma yoluyla hizmeti otomatikleştirerek sunuyor.

İnternet medyasıyla, hukuk ve ekonomi konferanslarıyla, basın ya da kaynak yayınlarla bugün her kesime Blockchain vizyonu aşılanmaktadır. Blockchain sisteminin hukuktaki karşılığının diğer mecralara göre daha yapıcı ve kalıcı olacağı kesin. Çünkü bilin ki bir konu hukukçunun önüne geldiyse insanoğlu oralara çok zaman önce ayak basmış ve dönüşüm başlamıştır. İnternet ve mobil hayatın hızını yakın zamanda tecrübe etmiş bireyler olarak Blockchain’in bir uzay icadı olmadığını, şıp diye geçecek bir zaman diliminde etkilerine şahit olacağımızı bilin isterim.